Eh Halil Yurtsever, bir sen eksiktin! Halil Yurtsever... Euro'ya geçen Avrupa'nın parasını emanet ettiği bir Türk.
Marklar euro'lar zırhlı arabada, yeni paralar Avrupa çapında bankalara taşınıyor...
Bizimki çıkıyor, o paraları çalıyor.
Markları almış, euro'ları bırakmış o da ayrı ya...
Çıka çıka Avrupa'nın parasını emanet ettiği yüzlerce şoförden Türk olanı çıkıyor, paraları çalıyor.
Tesadüf!
Evet tesadüf...
Olamaz mıydı?
Paraları çalan bir İtalyan, Fransız, Alman olamaz mıydı?
Olabilirdi de olmadı.
Peki sorun nerede?
Neden kafayı takmış bir halim var?
Çünkü savunma yapmak sıkmaya başladı.
Adamlar başlıyor...
- Güneydoğu'da düşük yoğunluklu bir savaşınız yok mu!
"Var ama terör..."
- Peki siz Kıbrıs'ı işgal etmediniz mi?
"Hayır etmedik, oradaki Türk katliamları..."
- Ermenileri kestiniz!
"Ermeniden çok Türk öldü de..."
- Ya hapisanelerinizin hali, Geceyarısı Ekspresi?
"Hapisanelerimizle iftihar etmesek de düzeltme çabaları var..."
- İnsan hakları, demokrasi?
"İşte Avrupa Topluluğu'na girmek için elimizden geleni yapıyoruz..."
- Uyuşturucu ticaretindeki rolünüz, Alman dergilerinde bayrağınızın üzerinde eroin şırıngası resimleri?
"Valla biz transit ülkesiyiz bizde bağımlı yok, siz kendi bağımlılarınıza bakın..."
Bu hengâme içinde bir de Halil Bey çıktı...
Avrupalı'nın euro'ya geçtiği anda, tarihin en büyük euro soygununu yaptı.
- Sizin şoför bizim paraları çalmış!
Buyrun buradan yakın!
Yapamaz mı?
Yapar!
Yapar da...
Tuz biber ekti...
Şimdi buna dış mihrakların işi demek de zor!
Zaten derdimizi anlatamıyoruz
Ayıkla pirincin taşını!i
Türkler konusunda negatif sabit fikirlilerin ekmeğine kaymak sürdüğü için insan sinir oluyor.