  
Kendi ülkesinde hiç olan bir kahraman
Berlin duvarı yıkıldıktan sonra Alman hükümetinin gündemindeki en öncelikli madde, Doğu Almanya'daki Rus askerlerinin bir an önce ülkelerine dönmeleriydi.
Tahliyeyi çabuklaştırmak üzere Rus subayları için kendi ülkelerinde konut yaptırılmasına karar verildi ve Almanlar bu projeye 8.5 milyar marklık bir fon ayırdı.
Bonn, açılacak ihalelere Türkiye'nin alınmasını istemedi. Zor koşullarda, çabuk ve ucuza iş yapmakla ünlü Türk müteahhitlerin Almanları silip süpürmelerinden korkuluyordu. Ama Moskova Almanya'ya kulak asmadı. Açılan ihalelere Türk firmaları da katıldı ve -tam Almanlar'ın korktuğu gibi- aslan payını kaptılar. Enka, 1.5 milyar mark ile en büyük parçayı aldı.
"Ben, kolay ihale kazanmak için zor ülkelere gitmek zorundayım." Enka şirketinin kurucusu ve sahibi Şarık Tara, Rusya işinden bahsederken böyle konuşuyordu.
Dünya Devleri arasında
"Nerede alelacele yapılması gereken zor bir şey varsa, o iş bana düşüyor. Bana (Paris'in merkezindeki) Champs Elysees'de kimsenin ihale vereceği yok tabii. Benim sırtımda Made in Germany (Alman Malı) damgası yok. Made in Turkey (Türk Malı) damgası var."
Enka Belarus'un Borisov kentinde 725 ünite konut ihalesini kazandığında Tara mühendislerine "Rakiplerimiz şantiyelerini kurmadan işi bitirmenizi istiyorum," talimatını verdi.
Istanbul, Minsk, Wiesbaden, Stockholm ve Londra'daki Enka ofisleri başdöndürücü bir süratle Belarus'a 1.519 kamyon, 1.747 vagon dolusu malzeme ve 3.300 işçi ve mühendis yolladı. İş 173 günde bitirildi -arsa tesliminden anahtar teslimine kadar geçen süre idi bu.
Ama bu, Enka'nın yaptığı en süratli iş değildi. Rekor Libya, Sirte'de inşa edilen bir otele aitti: 47,500 metrekarelik otel, anahtar teslimi 180 günde bitirilmişti.
"Ya acele edeceksin ya da zarar edeceksin," diyor Tara. "Bu formülü çok erken öğrendim."
On beş yaşında inşaatlarda çalışarak hayatını kazanmaya başlayan Tara'nın Enka'sı, Engineering News Record adlı dergiye göre şu anda dünyadaki en büyük 220 inşaat şirketinden biri. Defterlerinde 7 milyar dolarlık iş programı var. Moskova'daki en büyük yabancı emlak sahibi, 70 yaşındaki Tara ve 42 yaşındaki oğlu Sinan'dır.
İş, bilene mi veriliyor?
Bütün bunları ve daha birçok başka şeyi 1998'in Ağustos ayında yabancı bir dergiye yurt dışında başarı gösteren Türk iş adamları ile ilgili uzun bir yazı hazırlarken öğrendim. (Nedense bu tür yazıları hep yabancı dergiler ısmarlar bana.)
Geçenlerde sekiz yıldır çocuklarımıza bakan Nuriye Hanım, bilmem kaçıncı defa Düzce'de yıkılan dairesinin yerine alacağı daire ile ilgili formaliteleri tanmamlamak için Düzce'ye gittiğinde Tara aklıma geldi.
Neden acaba Hükümet onu ve onun gibi dünya çapında başarı kazanmış müteahhitleri depremden sonra iş başına çağırmamıştı? Bırakın işi onlara vermeyi, neden fikirleri bile sorulmamıştı?
Bu öyküyü unutmayın!
Tara ve onun gibi müteahhitler devreye girmiş olsaydı Nuriye Hanım'lar şimdiye kadar çoktan evlerini eskitmeye başlamışlardı. Ama depremin ardından neredeyse 800 gün geçmesine rağmen ev değil, formaliteler bile bitmemişti.
Ankara'daki sıradanlar ordusunun felsefesi hizmet görmek değil parsa toplamaktır. Ankara'dakiler için Tara ve Tara gibileri bir fırsat, bir tecrübe madeni, bir zenginlik değil,ftehlikedir.
Tara Rusya'da bir kahramandır. Oranın yöneticilerinin gözünde en çok saygı duyulan iş adamlarından biridir. Kendi ülkesindeki yöneticilerin gözünde ise bir hiçtir.
Türkiye'nin batma nedenlerinin envanterini yaparken da Tara'nın öyküsünü unutmayın...
|