Win-Türkçe
ASCII

OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

Dökülme

Koray Aydın, Bakanlar Kurulu'nun 10'uncu "dökülen" üyesidir.

Hükümet, 28 Mayıs 1999'da kurulduğu zaman Başbakan dahil, toplam 35 üyeliydi. Sonra Mesut Yılmaz da katıldı, 36 üyeli bir kabine oldu. Toplam 27 ay ve bir haftalık süresi içinde, Recep Önal da dahil, 10 üyesini "düşürdü".

Düşme ve dökülme listesine baktığımız zaman, Hükümet'in "ne kadar ayakta" olduğu sorusunun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, ağır gerilim sonucu intihar girişiminde bulundu. Ardından bakanlıktan ayrıldı, yerine yine DSP'den Recep Önal getirildi. Önal "yönetimindeki" ekonomi duvara vurdu ve Bakan koltuğunda kaldı. Ama ekonomi "elinden" gitti. Önal, halen hükümet üyesidir, ama fiilen "düşmüş"tür.

ANAP'lı Yüksel Yalova, ekonomik reformlar içinde önemli bir yasa olan tütün yasasına karşı ağzına geleni söyledi ve evine gitti.

MHP'li Sadi Somuncuoğlu, kendisine bağlı Emlakbank'ın "yönetimi" konusunda partisinin bazı mensuplarıyla "çekişti", kendi başına cumhurbaşkanı adayı olmaya kalktı, saldırıya uğradı ve evine gitti.

Dökülmenin iki ayağı
ANAP'lı Mehmet Ali İrtemçelik, Avrupa ile ilişkilerden sorumlu olacaktı, görevsiz ve işlevsiz kalınca bakanlıktan ayrıldı.

MHP'li Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, Telekom özelleştirmesine karşı direndi, bu kuruluşun parti kalesi olarak kalması için uğraştı, sonunda evine gitmek zorunda kaldı.

ANAP'lı Turizm Bakanı Erkan Mumcu, İçişleri'ne vekalet ettiği sırada genel başkanının bir talimatını yerine getirmedi, ilk fırsatta gönderildi.

ANAP'lı İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, yolsuzluk operasyonlarının yürütülme biçimi konusunda partisinin yönetiminden bağımsız davranma girişimlerinde bulundu, gönderildi.

ANAP'lı Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, bakanlığına bağlı kuruluşlarda yürütülen "beyaz enerji" soruşturması sırasında bazı suçlamalara hedef oldu ve istifa etmek zorunda kaldı.

Ve kabinenin onuncu firesi, dün MHP'li Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın istifasıyla gerçekleşti. Aydın, yolsuzluk soruşturmaları dolayısıyla doğrudan suçlanan ikinci bakan olmuştur.

27 ay ve bir haftadır görevde bulunan bu hükümetteki "dökülme"lerin iki temel ayağı vardır: Ekonomi ve yolsuzluk soruşturmaları.

Başka ne yapabilirdi?
Ekonomideki başarısızlık üç bakanı götürmüş, yolsuzluk soruşturmaları ve çevresindeki tartışmalar da üç bakanın koltuğuna mal olmuştur.

Bu dökülme bilançosu, siyasi anlamı ağır bir bilançodur. Bir yanda ekonomideki ağır başarısızlık vardır, diğer yanda da en tepelere kadar uzanan ağır yolsuzluk iddiaları vardır.

Bayındırlık Bakanlığı'nda, yolsuzluk iddialarına konu olan ihalelerden Bakan Aydın'ın bilgisi olduğu henüz gazete haberlerinde yer almış, soruşturma Bakan'a kadar gitmemiştir. Diğer yandan Bakan'ın, inşaat malzemeleri ticaretine görevi sırasında da devam ettiği ortaya çıkmış, şirketlerinin kazancıyla ilgili beyanların doğru olmadığı anlaşılmıştır. Bakan Aydın kamuoyu karşısına sadece istifa kararıyla çıkabilirdi, o da onu yapmıştır.

Hükümet'te onuncu dökülme gerçekleşmiştir ama hükümet "dimdik" ayaktadır.