kapat
06.09.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ŞELALE KADAK(skadak@sabah.com.tr )

Habur'a gittik sıkıntıları gördük

Önceki gün Habur'a gitmemiş olsaydık, kilometrelerce uzayan kuyruklarda günlerce bazen haftalarca gümrükten geçmek için bekleyen kamyon şoförlerinin sıkıntısını nereden bilecektik?

Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya'nın gerçekten gece gündüz demeden Habur'u biraz daha medeni bir şekilde çalışan ve görünen bir sınır kapısı haline getirme çabalarını da bilmemize imkan yoktu. Bölge halkının ağzına sakız olan TPİC'in ne menem bir şey olduğunu ya da olmadığını (!) da bilemeyecek, yolumuzu kesen her şoförün "FİRE'den çekiyoruz" feryatlarını da duymayacaktık.

Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keçeçiler, Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu, Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Çetin Nuhoğlu, bölge milletvekilleri ve bürokratlarla birlikte Habur'a yaptığımız bir günlük yoğun seyahat çok yorucu olmasına rağmen bir o kadar da ilginç ve bilgilendiriciydi.

Önceki gün, Diyarbakır'dan helikopterle indiğimiz Silopi'de artık terörün değil ticaretin konuşulduğuna, bölge halkının bakana, bürokrata, valiye sorunlarını, birinci ağızdan içinden geldiği gibi anlatmasına, karşılıklı kurulmaya çalışan yapıcı diyaloğa tanıklık ettik.

Habur'da kim haklı kim haksız?
Habur'un gündemi de sorunları da çok farklı. Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keçeçiler Habur'da ikinci bir kapıyı Ovaköy mevkiinde açmak için çalışmalara başlamış. Irak'la temaslarda bulunmuş. Peki bu kapı açılırsa, Habur'daki yığılmalar azalır mı? Siyasilere sorarsanız azalır. Ancak, Habur'da kilometrelerce uzayan kuyrukların gümrükteki memurların yetersizliğinden ve işleri yavaşlatmasından kaynaklandığını duyuyoruz. Demek ki, Habur kapısı verimli bir şekilde çalışmıyor. Habur'u gerçekten düzgün bir gümrük haline getirme çabaları takdire şayan Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya Habur'un günde 1000 aracın işlemini yapma kapasitesine sahip olduğunu anlatıyor. Oysa, şoförler kapıdan son zamanlarda 200 aracına bile geçemediğini söylüyor. Belli ki kapasite gerçekten var ama kapı çalışmıyor. Bu işin dört muayene memuruyla olmayacağı zaten aşikar. Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu müjdeyi veriyor. Gümrük memuru olmak için sınava giren 2200 kişiden 350'si şuanda eğitimde.Yakında onlardan bir kısmı Habur'da görev alacak.

Bölge halkı TPİC'ten neden nefret ediyor?
Habur'da sıkıntılar yazmakla bitmeyecekmiş gibi görünüyor. Artık hayvancılıkta yapılmadığından bölge halkı geçimini sınır ticaretinden sağlıyor. Valiliğe kayıtlı 48 bin kayıtlı kamyon var. Olağanüstü Bölge Valisi, bu kamyonlardan 43 bininin faal durumda olduğunu söylüyor. Irak'tan motorin ticareti yapan kamyonlara 85 günde bir sıra geldiğini ve kamyonun her Irak'a gidişinde yaklaşık 700 milyon lira kazanç elde ettiğini anlatıyor. Oysa bölgenin milletvekili olan ve çok sevildiğine tanık olduğumuz Salih Yıldırım, bir kamyonun kazancının geçen yıl 490 milyon lirayken, bu yıl 451 milyon liraya düştüğünü iddia ediyor.

Bir kamyonun 430 litre, tırın da 860 litre motorin getirme hakkı bulunuyor. Ancak her ne hikmetse, bu motorin Habur'da sınırı geçip de TPİC'e teslim edileceği zaman hep fire veriyor. Kamyoncular iddia ediyor ki, bu firenin sebebi TPİC. Şimdi bu TPİC de ne diye sorabilirsiniz. Aslında bölge halkına soracak olursanız, İngiltere'nin bir adasında kurulmuş olan TPİC bir Türk şirketi bile değil! Üstelik bir numaralı tüccar. Şoförlerin üzerinden haksız kazanç elde ediyor. O gün Keçeçiler'in de bürokratların da Şırnaklılar'ı TPİC'in yüzde 100 bir devlet şirketi olduğu konusunda ikna edebildiğini sanmıyorum. TPİC Genel Müdürü Nahit Aydın iddia ediyor ki sayaçlar çok güvenilir. Firenin TPİC'ten kaynaklanmasına imkan yok. Zaten onlar devlet memuru, tüccar zihniyetine sahip olamazlar.

Aydın, gümrük sırasında beklerken el arabalarıyla yakıtı boşaltıp boşaltıp sattıklarına tanık olduklarını ileri sürüyor. "Sonra da fireden şikayet ediyorlar. Üstelik Irak tarafındaki ölçüm aletlerine sayaç bile denemez. Eski su pompalarına benziyorlar!"

Bu arada Silopi'den Habur'a uzanan kuyrukların bir başka sebebinin de KDV'nin 10 aydır peşin alınmasından kaynaklandığını öğreniyoruz. Bakan hemen müjdeyi veriyor. 1 Eylül'den itibaren peşin vergi kalkıyor ve yerine çekle ödeme yapabilme imkanı getiriliyor.

Silopi A.Ş'yi kursaydınız TPİC gelmezdi
Anlıyoruz ki, motorini kamyonculardan alıp, dağıtım şirketlerine pazarlayan TPİC'in sevilmeme sebebi, herşeyin kayıt altına girmiş olmasından kaynaklanıyor aslında. Milletvekili Salih Yıldırım'ın yaptığı konuşma ilginçti:

"Evet, sınır ticareti ne yazık ki tabana yayılamadı. Bir kısım insanlar bu işten trilyoner oldu. Devlet vergi kaybına uğradı. Sistem bu yüzden değişti ancak devlet, vatandaşa iş ve aş bulacak başka bir yöntem bulmadan eski sistemi değiştirdi. Yoksa sınır ticaretinin kayıt altına alınmasına kimse bir şey demezdi." Yıldırım'ın eleştirilerinden Şırnaklılar da nasibini aldı. Vaktiyle Şırnaklılar bir araya gelme beceresini gösterip Silopi ve Cizre A.Ş'yi kurabilmiş olsaydı, bugün devletin TPİC'i gelip motorin pazarlamayacaktı. Kendileri bu işi yapacaktı. Ama kendi aralarında anlaşamadılar. Yıldırım iddia ediyor ki, TPİC, hakla devlet arasında köprü olamadı. Birinci sınıf tüccar gibi davrandı. Kar edenler, devlet kuruluşlarının yanında, tüccar, taşeron ve 8 dağıtım şirketi.

Habur'da bir günün hikayesi işte böyle. Herşeyi yazmak mümkün değil ancak görünen o ki, Habur'un düzgün bir şekilde çalışması, sınır ticaretinin rahatlaması bölge halkını biraz daha kalkındıracak.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır