Oyun kurucu
Nasıl bir maçtı öyle! 19 sayı geriden gelip yarı finale çıktık. Bu farkı nasıl kapattık? Sevgili kardeşim Aydın Örs, bir türlü basketbol maçlarımızı atarak kazanacağımızı kabul etmiyor. Bütün düşüncesi önce savunma yapalım, rakibi 60-65 sayılarda tutalım. Ondan sonra 2 sayı fazla atıp öne geçelim. Tek başına maç alabilecek bir sürü adama sahip Türkiye, bir türlü bunları birarada oynatmıyor.
Şimdi niye 19 sayı fark oluştu? Çünkü, İspanya maçını neredeyse tek başına alan İbrahim bu sefer atamadı. Niye atamadı? Adamlar onu 2-3 kişiyle çok iyi marke ettiler. İbrahim bu kadar iyi marke edilince, senin artık içerden sayı bulman lazım. Ya da başka bir atıcıya ihtiyacın var. Adamların takımı 10 kişi değil ki, İbrahim'i 2-3 kişiyle tutunca birtakım adamlar boş kalacak. İşte o boş kalanların atıcı olması lazım. Avrupa'nın en iyi şutörlerinden biri Harun kenarda oturuyor. Ne zamana kadar? İş işten geçti, Aydın Örs kaybedecek birşeyinin kalmadığını anladı. Yanyana oynattığı Kerem ve Ömer'den vazgeçip, Harun'u oyuna aldı.
Hidayet atınca...
Şimdi Harun ve İbrahim'le uğraşırken, Hidayet'in üstüne çıkacak 2 adam kalmıyor ve birebirde çok başarılı Hidayet atmaya başlayınca, 19 farkı erittik. Üstelik gerçekten en iyi oyunumuzu sergiledik. Ama bu en iyi oynayan beşi kenar yönetimi bulmadı. Orhun'un sakatlığı bir, bir de artık kaybedecek birşeyimiz kalmayışı mecburen bu kadroyu ortaya çıkardı.
Şimdi sevgili Aydın kardeşim şapkasını önüne koyup bir daha düşünmeli. Çünkü bu takım, hele böyle bir maçı da alabilecek performansı gösterdikten sonra, Avrupa şampiyonu olmaya lâyık bir takım. Bu takım ancak kötü yönetilirse, kaybeder. Aydın Örs'ün alkışladığım bir tek tarafı var. İlk 3 periyodda nerdeyse takımın en kötüsü Hidayet'te ısrarcı olması.
Harun-İbo beraber oynar
Türkiye, en iyi takım. Ama bu takım atmaya, hücuma dönük oynamalı. Çünkü işte en iyi savunmaları yapıyor, yine dünyanın sayısını yiyoruz. Tutarak değil; atarak kazanırız. Onun için iyi atan oyuncuları iyi motive edip, kullanması lazım.
Son periyodu oyun kurucusuz oynadık. Orhun yoktu, Kerem de, Ömer de kenardaydı. Ve de oynadığımız en güzel periyod. Peki biz başından beri ne diyoruz? Bu takımın oyun kurucuya ihtiyacı yok, Harun'la İbo yanyana oynamalı. Harun'la top getirirsen takımın boyu uzar, hücum gücü artar diyorduk, diyorduk, diyorduk. Nihayet dediğimize gelindiği zaman herkes ne olduğunu gördük.