kapat
30.08.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

RÜZGåRA ALFABE / REFİK DURBAŞ


Bütün zamanların tartışması...


Antolojiler ve edebiyat ödülleri her zaman ve her dönemde eleştiri oklarına hedef olmaktan kurtulamamıştır, bundan sonra kurtulamayacak da... Çünkü her ikisi de, her ne kadar "bilimsel" ya da "nesnel" deseniz de, adı üzerinde bir "seçme"ye dayanmakta...

Çelişki, şu sorunun nehir yatağında menbaını aramakta:

Ben niye yokum bu antolojide ya da ödülü neden bana vermediler?

Bu soruya yanıt arayan her şair ve yazar, bir de şunu sormalı

kendisine:

Ben böyle bir seçki hazırlasaydım ya da seçici kurulda bulunsaydım

nasıl davranırdım?

Doğru bir yol, bence şu olabilir: Hazırlayan belki kendi beğenisine uygun ürünleri alabilir, ama şair hakkında yanıltıcı, kesin hükümler vermekten kesinkes kaçınmalı...

Başımdan geçti de onun için söylüyorum. Mesela Abdullah Özkan ile hazırladığımız "Cumhuriyetten Günümüze Türk Şiiri Antolojisi"nde, dizgi hatası olarak Betül Tarıman'ın "Küheylan" şiirinin altına Ülkü Tamer'in mısraları girdi de Tarıman dahil kimse bu "ciddi" yanlışlığın üzerinde durmadı.

Kızı Aysıt Tansel telefon etti de öğrendim. Mesela yine Oğuz Tansel'in "Ayrılık" başlıklı uzun şiirinin yalnızca ilk beş mısraı yer almış antolojide...

Ama asıl tartışma da ya benim önsözde yazdığım üç sayfalık tanıtım yazısındaki bir cümle, ya da falan şair neden dört sayfa da filana iki sayfa ayrılmış üzerine çıktı.

Bugünlerde de Mehmet H.Doğan'ın "Yapı Kredi Yayınları" arasında çıkan "Yüzyılın Türk Şiiri" antolojisi üzerine bir tartışmadır gidiyor.

Sanırsınız, edebiyat dünyasında kıyamet koptu.

Aylık, haftalık kültür-sanat dergileri soruşturmalar yayımlıyor, kimi şairler noter aracılığıyla, kimileri basın duyurusuyla antolojiden şiirlerini çektiğini belirtiyorlar.

Bunlar olacaktır, daha önceki yıllarda da olmuştu, bundan sonra kim, nasıl bir antoloji hazırlarsa hazırlasın yine tartışma gündemine gelecektir.

Doğal olanı bu çünkü, doğal olmayanı ise...

"Adam Sanat" dergisinin temmuz sayısında Roni Marguiles nam bir şair de "antolojiyi değil, bu anlayışı tartışmak istiyorum" diyerek Mehmet H.Doğan'a veryansın ediyor.

Veryansın ederken de belden aşağı vurmaya çalışıyor. Çünkü, "bu anlayışı tartışmak istiyorum" bahanesi ardına sığınarak Marguiles'in yaptığı, antolojinin içeriğini tartışmak değil, Mehmet H.Doğan'ın 4-5 yıl önce çıkmış "Şimdi Uzaklardasın" anı kitabına dayanarak öfkesini kusmak...

Düşüncelerini, niye "Şimdi Uzaklardasın" çıktığı zaman yazmadın, şimdi ne ilgisi var "antoloji"yi eleştirmek varken geçmiş yıllardan kalan bir "anı" kitabını gündeme getirmek?

Sapla samanın birbirine karışması anlamına gelmiyor mu bu?

Ama kabahat Marguiles'te değil, "Adam Sanat"ın editöründe de...

Evet, tartışalım, ama düzeyini de düşünerek ve düşürmeden...

ŞAİRİN GÜNLÜĞÜ

"Gök kandil olmuşum, asuman bilmem

Bu mâvi gözlerin meyhanesinde."

NEYZEN TEVFİK

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır