Dünya kenti olduğu iddia edilen, bununla kalınmayıp Olimpiyatlar'a ev sahipliği yapmaya hakkı olduğu söylenen İstanbul'da halk hala bu sorunlarla boğuşuyor... Basiretsiz, yeteneksiz, vizyonsuz belediye başkanlarının duyarsızlığı yüzünden lağım sularına basıyor, çamura bulanıyor, "İmdat" diye bağırıyor...
Sorun bununla da kalmıyor; 15 milyon İstanbullu'nun yarıdan fazlası orta çağ şartlarında yaşıyor... Ve en acısı utanç duyması gerekenler kenti "Belediye çalışıyor" afişleriyle donatıyor...
Yüreklerinde "İstanbul sevgisini, İstanbul'a ve İstanbullular'a hizmet etmenin, eser vermenin heyecanı ile keyfini taşıdığından şüphe ettiğimiz" belediye başkanlarına sesleniyoruz;
Bu kent sizler yüzünden patinaj yapıyor, hatta giderek kasaba halini alıyor..
Bu kentin insanları estetikten yoksun, çarpık yapılaşmanın egemen olduğu çevrelerde yaşadığı için mutsuz oluyor...
Bu kentin çocukları koşup oynayacakları bir karış alan bulamadıkları için evlerine hapsoluyor...
Bu kentin bazı ilçelerinde hala çöpler 3 gün evde tutuluyor....
İnsanlar sabah işe giderken, akşam eve dönerken saatlerini yollarda harcıyor..
Yeter artık!
Ya hizmet edip, İstanbul'u yaşanır kent haline getirin...
Ya da mazbatalarınızı yakıp gitme onurluluğunu gösterin...