Televizyon ve radyo spikerleri çıldırma (ve beni de çıldırtma)
aşamasında!
Televolesinden ciddi haberine, ‘oldukça’ kelimesini kullanmadıkları
bir cümle yok gibi...
Bağırıyorlar:
Oldukça güzel!!!
Oldukça üzgün!!!
Oldukça koyu!!!
Oldukça sert!!!
Her sıfatın başına bir adet ‘oldukça’ koyuyorlar. Amaçları o sıfatı
vurgulamak. Abartmak. Onun ne kadar fazla, ne kadar çok olduğunu
belirtmek.
İyi de ‘oldukça’ ile ‘çok’ aynı anlama gelen kelimeler değil.
‘Oldukça’; ‘normal’ ile ‘çok’ arasında bir manaya sahip. ‘Normalden
biraz fazla’ demek özetle.
Örneğin merak edip sorarsınız: “Borsada ne kadar kaybettin?”
Arkadaşınız, cevap olarak kısaca, “Oldukça...” derse; bu söz, onun
‘çok’ para kaybettiği anamına gelmez. Normalden, ortalamadan biraz
daha fazla para kaybettiğine işaret eder. Para kaybetmiştir. Canı
yanmıştır. Ancak batmamıştır, bitmemiştir.
Bir kelimenin diğerinin yerine kullanılmasına ben ilke olarak karşı
değilim. Olamam da... Çünkü nihayetinde edebiyat kelimeleri eğip
bükme sanatıdır. Ayrıca yeni ilişkileri, ne görüngüleri (fenomen)
anlatabilmek için eski kelimeleri, yeni anlamlar vererek kullanırız.
“O zaman derdin ne” diyeceksiniz. Derdim şu: ‘Oldukça’ o kadar fazla
ve o kadar yanlış kullanılıyor ki... Okuyan herkes onu, “fazla ya da
çok’ anlamında kullandığımı sanacak diye bu sefer de ben
kullanamıyorum!
Peki ne olacak?
Olan şu: Eğer toplumun çeşitli kesimleri tarafından okunan bir gazete
yazarıysanız... Edebiyatçı değilseniz... Dilde ana akımın dışında
kalmak mümkün olmaz.
Başlıkta ‘oldukça’yı geri istediğimi söyledim ama bu bir yalan! Ben
onu geri meri istemiyorum. ‘Oldukça’yı sözlüğümden sildim! Artık
kullanmıyorum...
(emreakoz@sabah.com.tr)