kapat
26.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Şeytan üçgeninin sırrı


MÖ. 4. Yüzyıl'dan bu yana yedi geminin battığı Akdeniz Şeytan Üçgeni, tam bir muamma. Arkeolog, kaptan Tufan Turanlı ve ekibi, bölgedeki sırrı çözmek için görüntüleme - inceleme çalışmaları başlattı
Son 11 gündür İzmir'in Çeşme ilçesi yakınlarında hummalı bir batık çalışması sürüyor. Dalgıcından aşçısına, 10 kişilik bir ekip Çeşme Ğ Sığacık arasındaki bölgede Çakıl Burnu yakınlarındaki küçük koyun derinlerindeki yedi batıkta yatan sırları çözme çabasında. Çalışmaları yürüten kaptan Tufan Turanlı'nın amacı, bu kez bulduklarını su yüzüne çıkarmak değil. 10 Eylül'e kadar sürecek olan çalışma bir görüntüleme - inceleme çalışması. Projenin hedefi batıkların, detaylı bir şekilde her türlü görüntüleme sistemleri ile kaydedilmesi. Kayıtlamada dijital video, film, fotoğraf ve akustik kayıt sistemleri kullanılıyor. Daha sonra tüm görüntüler bilgisayarlara aktarılıyor. Elde edilen verilerden batıkların üç boyutlu plan ve modelleri çıkarılabiliyor. Turanlı'nın 1999 yılında Tektaş batığı kazısı için geliştirdiği bu yöntemle alınan görüntülerden elde edilen ölçülerle, batığın üzerinde hiçbir ölçüm yapmadan 1 santimetre hassasiyetle gemilerin komple planları çıkarılabiliyor. Böylece gerçekleştirilen sualtı araştırmalarının maliyeti oldukça düşüyor.

BATIKLAR ÜST ÜSTE
En eskisi M.Ö. 4. yy. en yenisi 19 yy.'dan batıkların oluşturduğu bu koyda, hemen hemen aynı noktada bu kadar çok geminin batması ise ekibe göre tam bir muamma. Dünya basınında ve arkeoloji çevrelerinde 'Akdeniz'in Şeytan Üçgeni' olarak da bilinen bu yörede ekibin çalışmalara yönelmesi, bu muammayı çözmeyi de hedefliyor. Neden mi muamma? Bölgede ne bir sığlık ne de gemilerin batmasına neden olacak bir kaya parçası var. Üstelik bölgenin 2 mil doğusu ya da batısında bile başka bir batıkla karşılaşılmıyor. Ama 1902'de battığı bilinen bir Osmanlı gemisinin hemen altında M.Ö. 44.yy'dan kalma bir başka batığa rastlanabiliyor.

Batıklarda rastlanılan objelerin arasında ise değirmentaşları, amforalar, bol bol çapa ve üzerlerinde haç bulunan bazı kilise sütunları var. Turanlı ve ekibine göre burası bir ticaret yoluydu ve tüccarlar değirmentaşı ticareti yapıyorlardı. Kilise sütunları ve şarap amforalarının aynı batıkta bulunmasını ise şöyle açıklıyor Turanlı: "O dönemde şarap ticareti, kiliseler tarafından yapılıyordu belki de. Hatta belki de geminin kaptanı bir papazdı."

Hedef görüntüleme olsa da Turanlı, batıklardan su yüzüne birkaç parçayı çıkarmayı da düşünüyor.

Anadolu Sualtı Hazineleri
Tufan Turanlı ve ekibi tarafından planlanan Anadolu'nun Sualtı Hazineleri projesi 2000 yılında başladı. Çeşme'deki yedi batığın hikayesi de bu proje kapsamında araştırılıyor. Sualtı Arkeoloji Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen ilk proje, 8 Temmuz 2000 tarihinde, Bodrum'un batısındaki Yassıada yakınlarında, suyun altından canlı yayının yapıldığı bir basın toplantısı ile hayata geçti. 22 Temmuz'a kadar süren çalışma esnasında Bodrum - Marmaris arasında sekiz antik batığın ve üç antik limanın üzerinde inceleme ve görüntüleme çalışması yapılarak sonuçlandırıldı. Ekipte, bir İspanyol arkeolog, Yeni Zelandalı bir tarihçi ile Kültür Bakanlığı temsilcisi de var.

Şeytan üçgenindeki batıklarda bulunan bilinenlerden farklı bir amfora da ekip tarafından incelemeye alındı. (https://www.denizinsesi.com)

ASLI E. PERKER

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır