kapat
26.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Bana bildirin!

SİZDEN gücünüzün üstünde bağış isteyen... Vermezseniz çocuğunuzu kaydetmemekle tehdit eden ve hatta oturup pazarlığa girişen okul yöneticilerini... Gittiğiniz, hastanede, tapu dairesi, trafik müdürlüğü gibi resmi dairelerde işinizi yapmak için "Sorma ver" parası isteyenleri bana bildirin...

Yayınlayayım... Bu rezalete yol açanları kamuoyu önünde teşhir edip kınayayım...

Sözünüzün arkasında durun!..
İSTANBUL Milli Eğitim Müdürü dostum Ömer Balıbey kusura bakmasın; marifet "Velilerden zorla bağış alınmayacak" demek değil, alanlar hakkında gereğini yerine getirmek... Çünkü uygulama, Balıbey'in bu açıklamasının okul yönetimleri tarafından pek ciddiye alınmadığını gösteriyor... Hatta velilerden gelen şikâyetler üzerine telefonla konuştuğum bir okul müdürü, "Siz Sayın Balıbey'e bakmayın... O her sene aynı şeyleri söyler" diyor...

Haydi Müdür Bey; sözünüzün arkasında durun... "Vur" deyince öldüren, velilerden milyarlar isteyenleri durdurun... Ve bütün teşkilatınıza bir şeyi hatırlatın; "Bağış gönülden olur... Zorla alınan, haraçtır!"

SİNOP BAFRA'DAN BİR OLAY

Polis de "Sorma ver" parası alırsa; eyvah!
İSMAİL Kurt, ehliyetini değiştirmek için Bafra Trafik Müdürlüğü'ne gittiğinde önce "Polisi Güçlendirme Vakfı"na 12.5 milyon lira bağış yapması isteniyor... İsmail Bey makbuz karşılığı bu parayı veriyor... Sıra ehliyetini değiştirmeye geldiğinde, görevli memur 12.5 milyon liralık bağış makbuzunu isteyip alıyor ve yırtıp çöp kutusuna atıyor... Bu olayı bana bildiren İsmail Kurt soruyor: "Eğer bu para yasal bir şekilde alındıysa elimdeki makbuz neden yırtılıp atıldı?"

İsmail Bey'in bu sorusuna Sinop Emniyet Müdürü Süleyman Şahin veya Emniyet Genel Müdürü Kemal Önal'ın acaba verecekleri bir yanıt var mı? Yayınlamak üzere bekliyorum...

Fenerbahçe Lisesi Müdürü 1.5 milyardan kapı açıyor!
C.Ö., kızını Fenerbahçe Lisesi'ne kaydettirmek için gidiyor... Okul Müdürü K. Ö. 1.5 milyar liradan kapı açıyor...

C.Ö.'nün bu parayı ödemesi mümkün değil... Yarım saat dil döküyor, "Büyük kızım bu sene sizden mezun oldu... Küçük kızımı da burada okutmak istiyorum" diyor... Ama nafile... Müdür bir kuruş aşağı inmiyor... C.Ö. boynunu büküp çıkıyor...

Sonra ne mi oluyor?
C.Ö. Lise Müdürü K.Ö.'ın bir tanıdığını bulup, telefon ettiriyor... Ve tekrar lisenin yolunu tutuyor... Bir gün önce 1.5 milyar isteyen müdür bey insa

fa gelip bağış miktarını 800 milyon liraya indiriyor... Ama C.Ö.'de bunu da verecek güç olmadığı için, "200 milyon liram var... Onu versem yetmez mi" diyecek oluyor ki; Müdür Ö. "Git başımdan kardeşim... Ben sana 200 milyon lira vereyim de beni meşgul etme" diye bağırıyor...

Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey eğer bu soygunla ilgilenmek, icra memuruna benzeyen müdür hakkında gereğini yerine getirmek isterse veli ile kendisini buluşturabilirim...

Velilerden gelen Şikayetler
* KADIKÖY Yeldeğirmeni'ndeki Osmangazi İlköğretim Okulu'na kayıt için gidenleri masaya oturtulmuş bir kadın karşılıyor... Çatır çatır pazarlık yapıyor... İstediği bağışı yapmayı taahhüt edeni içeri alıyor...

* ÜSKÜDAR'daki Ali Fuat Başgil İlköğretim Okulu'nda da bağış rezaleti ayyuka çıkmış sürüyor... Çocukların eğitimi pazarlık konusu yapılıyor...

* ZEYTİNBURNU Yeşiltepe semtinde bulunan Faruk Timurtaş İlköğretim Okulu çocuğunu kaydettirmek için gelen velilerden zorla para alıyor... Bununla kalmıyor, makbuz da kesmiyor...

Milli Eğitim Müdürü'nün dikkatine!

Yasakla olmuyor!
DİNİ istismar edenler, halkı bölenler, milleti ümmet yapmak isteyenler yasaklarla, yasalarla durdurulabilir mi?

Eğer yasaklar sonuç verseydi Milli Nizam'la ortaya çıkan kadrolar bugüne kadar gelebilir miydi? Hatta bir-iki dönem Türkiye'yi bile idare edebilir miydi?

Tabii ki hayır!

Çünkü onlar sömürüyü gösterip halkı sömürüyorlar... Fakirlik arttıkça semiriyorlar... Gelir dağılımı bozuldukça büyüyorlar... Geri kalmış, halkı fakirleşmiş kentlerden, ilçelerden, beldelerden aldıkları oylarla ilerliyorlar...

Ve en önemlisi; milli gelirden kişi başına 1000 doların altında pay alan illerde birinciliğe yerleşiyorlar...

Neden mi?

Çünkü oralarda olmayacak masallar anlatıyorlar... Umutları satın alıyorlar... Halkı kandırıyorlar...

Peki ne yapılmalı? Bugüne kadar olduğu gibi yine yasaklara mı sarılmalı?

Hayır!

Türkiye'nin doğusu ile batısı, köyü ile kenti, varoşu ile lüks semti arasındaki uçurum kapatılmalı....Adil bölüşüm sağlanmalı... Yatırım için bölge ayrımı yapılmamalı... İnsanların iş ve aş derdine düşmemeleri sağlanmalı...

Aksi halde onlar her zaman taraftar bulacaklar... Ve adım adım hedeflerine yaklaşacaklar...

*
SON SÖZ: Onları durdurmak için önce yukarıdaki tablonun birinci ayağındaki rakamları büyütmek lazım... Görülecektir ki; ikinci ayağındaki oranlar kendiliğinden küçülecek...

DOĞRU SÖZ
Olanları kabullenmek, herhangi bir felâketin sonuçlarıyla mücadele etmenin ilk şartıdır...

İGNE
SON günlerde herkes kızdığı birine "Ampul kafalı" demeye başladı... Neden acaba? "Ampul kafalılık" kimi veya kimleri temsil ediyor?

www.superbahis.com


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır