kapat
26.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 


Daum farkı

Daum akıllı adam. İşi hemen çözdü. İlk 45 dakika yürümekte bile zorlanan Stavrum'u ikinci yarı sahaya çıkarken soyunma odasında bıraktı, yerine çabuk, hızlı Sertan'ı İlhan'ın yanına koydu ve işi şip şak bitirdi. İşte Daum farkı burada.

Diyarbakırspor artık yeryüzünden kalkmış, demode bir ofsayt taktiği uyguluyordu ve böyle bir rakip çabuk oyuncularla vurulurdu. Kırmızı-yeşilli ekip Sertan'a bakarken İlhan'ı kaçırdı, İlhan'a bakarken Sertan'ı yakalayamadı. Böyle olunca da kısa sürede sahaya havlu attı. Beşiktaş, Yılmaz Vural'ın bu taktiğine de teşekkür borçlu.

Daum bu kez bir dizi defansif önlemle maça başladı. Erman ve Tayfur çift stoper olarak başarılı bir görüntü çizdiler. Ancak ben bu Erman'ı anlayamıyorum. 5. dakikada Beşiktaş'ın ilk golü Erman'dan. Güzel, hem de çok güzel. Ama gelgelelim daha sonra rakibe de sayısız pas verdi! Erman kardeş bu nasıl iş? Basit oynamayı denesen, topu en yakınındakine bıraksan nasıl olur acaba? Yanındaki Tayfur'a bak ve örnek al. O etliye sütlüye karışıyor mu! Çıkıyor, görevini yapıyor.

Ronaldo savunmayı derleyip, toparlamış. Adamın başı havada, kademeye giriyor, arkadaşlarını yönlendiriyor, topu gözü kapalı şişirmiyor ve de riske girmiyor. Ronaldo'yu böyle görmek hoşuma gitti. Ama erken yargıya da varmayalım. Nasıl futbolcu olduğunu güçlü rakipler karşısında daha net bir biçimde anlayacağız.

Üç tane trafik polisi

Orta alanın göbeğindeki Nihat-Baya-Tümer üçlüsü top rakipteyken neredeyse tribüne çıkıp bizimle maç izleyecekler. Rakibi rahatsız etmek, kovalamak hemen hemen hiç yok. Yalancı hamleler yapıyorlar, işte o kadar! Günümüz futbolunda böyle elleri belinde izleyici gibi futbolcu var mı?

Nihat hepimiz senden çok şey bekliyoruz. Yeteneğini biliyoruz. Ancak her geçen gün geriye gidiyorsun. Bırak artık şu el frenini.

Şampiyonluğa oynayan bir takım 4. dakikada golü bulduktan sonra kısa sürede farka gider. Ancak Beşiktaş ikinci gole ulaşmak için 67. dakikayı bekledi. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ya bu arada Diyarbakırspor bir gol atsaydı? O zaman saçlar başlar yine yolunmaz mı, kolay maç zora girmez miydi? Kendi sahanda maçı bir an önce koparmalısın. Bunu beceremezsen sıkıntılar yaşarsın.

İlhan da gole alıştı. İki haftada 4 gol. Böyle hırslı adamlara bayılıyorum. Ama İlhan hırsını kontrol etmesini bilmeli. Hakeme itiraz da ne oluyor? İşte gereksiz bir sarı kart. Aman İlhan; vazgeç bu çılgınlıktan!

Oyun hiçbir taraftarın umurunda değildi. Herkesin tek düşüncesi yarım sıfır da olsa galip gelip, üç puanı almaktı. Bu gerçekleşti.

Galibiyet Beşiktaş için bulunmaz bir ilaç. Bunun kıymetini iyi bilmek gerek. Önümüzdeki hafta ligde maç yok. İşte size bol bol zaman. Bu sürede Beşiktaş toparlanmalı, taşlar iyice yerine oturmalı.

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır