 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Çıtır çerezim esas oğlanım 
'Kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibi...' Bu bir çıtır çerez erkeğin sözü. Daha ne? Aşk yaşamayıp da ne yapacaksınız? Çıtırım sana bayılıyorum. İçim yanıyor senin için, kıpır kıpır bir halim var. Bilir misin ne zamandır kendimi böyle hissetmemiştim. Kelebek olup bir çiçekten bir çiçeğe konmak, rüzgara kendimi bırakıp oradan oraya sürüklenmek istiyorum. Gökyüzündeki yıldızlar sanki daha parlak, aynaya baktıkça 'iyiyim iyiyim' diyorum. Bütün planlarım ortadan kalktı. Yalnızca seninle daha fazla nasıl görüşürüz diye planlar yapmaktayım. Gözüm başkalarını görmüyor. Kokunu duyabilmek için senle birlikteyken giydiğim kıyafetleri yıkamıyorum. Biliyor musun? Benimki ne dese, ne yapsa umrumda değil. Senle yatıyor, senle kalkıyorum. Aklımdan bir an olsun çıkmıyorsun. Çok yorucu benim için, bunu biliyor musun? Ama şikayetçi değilim, kaç yaş gençleştim inan bilmiyorum. Gururum hiç böylesine okşanmamıştı. Sanki kimse bana böylesine güzel dokunmamıştı. 'Deli miyim?' diye düşünecek zamanım yok, çünkü seni düşünüp, düşleyip duruyorum. Biliyorum, mantıklı en ufak bir tarafı yok. Sürekli senden telefon bekliyorum, sesini duyuyor, her köşe başında seni görecek gibi oluyorum. Ve artık çok iyi biliyorum. Çıtır çerez dedikleri bu olsa gerek... Aşk uygun olup olmadığınıza bakmadan çalar kapınızı ve bir gün bir bakarsınız yalnızca aşk için birini istiyorsunuz ve gönüllü teslim olmuşsunuz... Yazdık bunları geçen hafta ve avcumun içine bir ilişki döküldü. Şimdi siz eminim çıtır çerez filan deyince 40 yaş üstü bir erkekle, çıtır bir kızı düşündünüz. Öyle düşündüyseniz yanılıyorsunuz. OLGUN KADIN ÇITIR ERKEK Tam tersinden bahsediyorum. Bana kalırsa çok daha zorundan. Kadın 40, erkek 26 yaşında. 40 yaşındaki bir kadının hayatındaki esas oğlan 26 yaşında. Peki genç bir adamda ne bulur kariyer, çoluk, çocuk -hem de üç tane-, yakışıklı koca sahibi bir kadın? Neden kendisini böylesine bir riske atar durduk oturduk yerde? Genel kabullerimize hiç uymuyor değil mi? Çok zor, çok zorlayıcı, hatta belki de çok daraltıcı. Aşk işte galiba böyle bir şey oluyor. Tüm riskleri göze alıyor insan. Bütün giysilerinden soyunup çırılçıplak kalıyor. Ne kadar olamayacağını, gelecekle ilgili bir küçücük kıvılcımı görmese bile yaşıyor. Bir kere ok yaydan çıktıktan sonra her şey yaşanılır oluyor. Kadın neden böyle bir ilişki yaşar? Hepimiz bunun yanıtını biliyoruz. Evliliklerde özenmiyoruz birbirimize. Zaman içinde tüketiyoruz aşkı, sevgiyi, geriye alışkanlıklar ve arkadaşlık ilişkisi kalıyor. Çoluğun çocuğun, işin gücün peşinde koşarken, bir de koca oluyor hayatınızda. Her şeyini biliyorsunuz, parmaklarını oynatışını, sevişmeye nasıl başlayacağını, nerede gülüp nerede sinirleneceğini, neyi sevip sevmediğini... Siz de onun hayatı içinde öyle bir yerdesiniz kuşkusuz. Bunların farkında olmak da ayrı bir yük yüklemiş sırtınıza ve zaten siz çoktan alışmışsınız o yükü de taşımaya. KENDİNİ SEVMEK İşte olanlarla idare ederken bir bakıyorsunuz, o çoktan unuttuğunuz duygular gelip çalıyor kalbinizin odacıklarından birinin kapısını. Siz de bu kez çok savunmasızsınız. Çünkü birden özlediğinizi farkediyorsunuz. O özlediğinizin şekli filan yok. Tek bildiğiniz, ruhunuza ve bedeninize dokunuldukça güzelleştiğiniz. Çok ağır gelse de sizden yaşça çok küçük bir erkekle birlikte olmak, bir bakıyorsunuz aynanın karşısındasınız ve kendinizi çok daha fazla seviyorsunuz. Gelecek kaygısı mı o da ne? Sizin geleceği düşünmek gibi bir kaygınız olamaz. Ve ona dönüp soruyorsunuz, "Benimle birlikte olmak senin için ne ifade ediyor?" O da şöyle diyor: Kızgın kumlardan serin sulara atlamış gibiyim. Yaşanmışlık bu olsa gerek. BUSE DERMAN |
