Özür dileriz Salih hoca
Yüzlerce çocuğu vardı, yalnız öldü Salih Hoca. Kendisini büyük G.Saray ailesinin bir ferdi olarak görürdü. Ama gözlerini yumarken Bulgurlu ailesinin belki bir kaç ferdi yanındaydı.
Neden insanları öldükten sonra hatırlamak gibi bir alışkanlığımız var? Hele kulüplerimizin o çok eksikleri içinde hiç söylemediğimiz o vefa hissi. Eğer bugün "Galatasaray'ın bir altyapı organizasyonu var" diyebiliyorsak bunda en büyük payın Salih Bulgurlu Hoca'ya ait olduğunu da söylemeliyiz.
Hoca değil baba gibiydi
O, çocuklarına sadece bir forma giymeyi değil, arkadaşlığı, sevgiyi, anlayana da fedakârlığı öğretirdi.
O, minik sporcularına üç kuruşluk gelirinin içinden ufak tefek bir şeyler ayırır, onurlarını incitmeden ihtiyaçlarını görürdü. Okullarıyla, yedikleri, içtikleriyle, yaşama tarzları ile ayrı ayrı meşgul olurdu.
O, altyapı takımlarını maçlara götürdüğünde bilirdim ki, kulübün parasını, kendi parasının üzerinde tutardı. Düşünebiliyor musunuz; O, yüzlerce çocuğun isimlerini, doğum tarihlerini ezbere bilirdi.
Hiç değilse siz yapın
Ben dahil, kulüpten arkadaşlarım, hayattayken onu hatırlayıp, bırakın maddi ihtiyaçlarına yardımcı olmayı, en önemlisi kalbimizdeki, zihnimizdeki yerini kaybetmediğini göstermemiz lazımdı. Yapamadık.
Şu anda bazı talihli kulüplerin belki Salih hocaları vardır. Biz yapamadık hiç olmazsa siz yapın. Salih hocalarınızı hayattayken hatırınızdan çıkarmayın. Vefa hissi inşallah saridir. Bir başlarsak, şüphesiz hepimize bulaşır.
ALP YALMAN