kapat
12.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Hedefi Özal'ı aşmak!


Melih Gökçek, "Gönlüm Tayyip Erdoğan'dan yana" diyor ama bir yandan da Özal'ı aşmak için yeni bir parti kurmaktan söz ediyor. Yenilikçiler ona göre 'bir nevi arkadaş grubu!'
Eşimin başı açık. Hiçbir zaman eşimin başını örtmesi için baskı yapmadım. Onun başının açık olma özgürlüğü varsa başını örtmek isteyenin de olmalı. Zaman içinde bunların hoşgörü ve iknayla aşılacağını düşünüyorum

Biz Türkiye'yi kucaklayan bir yeni oluşum düşünüyoruz. Tayyip Bey ile anlaşırsak birlikte siyaset yapmamamız için neden yok

Soracağınız soruyu ağzınıza tıkayan, hazırcevap, televizyona en çok çıkan ve en çok tartışma yaratan; kazandığı tazminat davalarıyla maaşını her ay ikiye üçe katlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in adı bu günlerde siyasetteki yeni oluşumlarla birlikte anılıyor.

Gökçek'i çok iddialı bulduk. Kendisini yeni oluşumun fikir babası olarak görüyor, yenilikçileri "bir nevi arkadaş grubu" olarak tanımlayıp, Tayyip Erdoğan ile yollarını da ayırmıyor. O bir partinin başına geçse hedefi Özal'ı aşmak olurmuş. "Bu ülkenin yönetimini bana versinler, beş yıl içinde sorunları çözemeyecek olayım, siyaseti bırakırım" diyen Gökçek, siyaseti bıraksa bugünün starlarını aratmayan bir televizyoncu olurmuş!

YENİ OLUŞUM FİKRİ BENİM
* Yeninin tanımını yapabilir misiniz?

Eski olmayan.

* Siyasette lider nasıl olunur?

Her şeyden önce iyi bir geçmişinizin olması, kararlı olmanız, bürokrasiyi iyi tanımanız, halkla bütünleşmeyi bilmeniz lazım. Önce sizin bir geçmişiniz olmalı. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır diyebilmelisiniz. Projeleriniz olmalı. Bu vasıflarınız eksik olursa lider olamazsınız.

* Türkiye'deki liderlere baktığınızda bu özellikleri taşıyan lider var mı? Erbakan'dan Ecevit'e...

Uygun olanı maalesef yok.

* Ya siz lider olabilir misiniz?

Bırakın bunu vatandaş takdir etsin.

* Değişim size neyi ifade ediyor?

Herkesin ufkuna göre değişir. Özü itibariyle çağı yakalayabilmek, insanları mutlu edecek şeyleri bulabilmektir.

* Hulki Cevizoğlu'nun programında 1972 yılında Mücadele Birliği başkanlığınızdan söz edildi. İslami esaslardan kuvvet alan bir nizam kurmak istiyormuşsunuz. Siz değiştiniz mi?

Hayır değişmedim. Talebelik günlerimden bu yana aynıyım, varsa yaptığım yanlış bir şey değiştiririm; ama doğru olduğuna inanıyorsanız ben o günden bu yana milliyetçi muhafazakar yapıya sahip olan, rahmetli Özal'ın açılımını yaptığı sosyal adaletçi yapıya sahibim.

* Bir süredir yeni oluşumlardan söz ediliyor ve sizin de yeni bir parti kuracağınız ya da Tayyip Erdoğan ile birlikte hareket edebileceğiniz konuşuluyor. Öncelikle, siz de yenilikçi misiniz?

Yeni oluşum fikrini ilk ben ortaya attım. Bundan 7-8 ay önce 20 ulusal, 20 de yerel televizyon kanalında çıkıp 'yeni oluşum' dedim. Yenilikçilikle yeni oluşum farklı. Şu andaki siyasal hareket içinde Abdullah Gül Bey'in FP içindeki liderlik mücadelesinin adı medya tarafından yenilikçi olarak yakıştırıldı. Yenilikçilik FP içindeki iktidar mücadelesinin adıdır. Bir fikir hareketi değildir.

TAYYİP BEY GÖNLÜMDE
* Siz FP kapatıldıktan sonra "Ya Tayyip Bey ile hareket ederim ya da yeni bir parti kurarım" dediniz. Geldiğimiz noktada Tayyip Bey'in yenilikçi hareketiyle birlikte hareket edecek misiniz? Neyi bekliyorsunuz?

Gönlümden geçen Tayyip Bey ile birlikte siyaset yapmaktır. Ama şartlarım var. Bunların da birincisi yeni oluşumun bütün Türkiye'yi kucaklayan bir vitrin olmasıdır. Bu vitrine baktığınızda geçmiş dönemde hangi partiye oy vermişseniz verin, kendinizden bir şeyler bulabilmelisiniz. O olmadığı takdirde Türkiye'yi kucaklayabilmek mümkün değil.

* Eski partiden yeni partiye transfer olmak yenilikçilik midir? Ve eski partiden yeni bir parti oluşumuna gelmek insanı değiştirir mi?

Transfer olmak yanlış bir tanımlama. Zaten böyle bir şeyin de olmaması lazım.

* Tayyip Erdoğan'ın yenilikçi hareketindeki isimlere bakıp bunları söylüyoruz.

Tayyip Bey'in yeni kuracağı partinin kurucular listesine bir gazetede yer verildiğinde açıklama yaptım. Maalesef kurucular listesi FP'nin bir versiyonu olarak ortaya çıktı. Eski isimler ya da onların yanında bir takım bürokratlar, özel kalem müdürleri, yardımcılar, danışmanlar şeklinde. Bir nevi arkadaş grubu. Böyle bir kurucular kurulu o benim tarif ettiğim şablona uymuyor. Halbuki biz Türkiye'yi kucaklayan şablonu düşünüyoruz.

* Mevcut duruma baktığımızda yollarınız ayrıldı gibi görünüyor... Kurucular Kurulu'nda adı geçenler belli, Meral Akşener de sizin söylediklerinize benzer gerekçelerle hareketten ayrıldı...

Tayyip Bey ile oturup konuştuğumuzda bu konularda anlaşırsak birlikte siyaset yapmamamız için bir neden yok. Ama "FP versiyonu olarak biz yola devam edeceğiz" derse, o zaman böyle bir hareketi Türkiye için umut olarak değerlendirmek mümkün değil. Böyle bir hareketi sadece FP versiyonu olarak yok etmeye kimsenin hakkı olmaması lazım diye düşünüyorum.

* Ne bekliyor yenilikçileri?

Kurucular Kurulu bu tarzda olursa bu partinin önü kapanır.

* Sizin Mehmet Ağar, Cemil Çiçek, Hüsnü Doğan, Burhan Özfatura gibi isimlerle birlikte hareket edeceğiniz de söyleniyor... Böyle bir birliktelik o söylediğiniz kucaklamayı sağlayabilir mi?

Bu isimler bir gazete haberinde yer aldı.

* Tekzip ettiniz mi?

Tekzip etmedim ama bu bir gazete haberi. Hepsi değer verdiğim arkadaşlar. İsmi geçen arkadaşlarla siyasette birliktelik doğru olur diye düşünüyorum ancak birlikte bir hareketimizin olduğunu söyleyemem.

ÖZAL'IN ÖĞRENCİSİYİM

* Yerel siyasetten gelenler yön değiştirdiklerinde kayba uğruyor. Yüzde 30 oy alır denilen Tayyip Bey'in de hakkındaki dosyalar daha çok konuşulur oldu. Aynı endişeyi taşıyor musunuz?

Söylediklerinize katılmıyorum. Bazı kişilerin yeteneklerinin sınırlı olması her belediye başkanının bu işi yapamayacağı anlamına gelmez. Denemediğiniz, tecrübesi olmayan bir insanı bir yere getirirseniz, başarı şansı çok daha düşük yüzdeli olur. Bugün Türkiye'de Özal'ın başarılı olmasının en büyük nedeni çok ciddi bir bürokratik geçmişinin olmasıdır. Ben kendimi Özal'ın öğrencisi kabul ederim.

* Yeni parti kurarsanız Özal'ı mı örnek alacaksınız?

Şahsen bir siyasi hareketin başında olsam Özal'ı aşacak bir siyasi hareket oluşturmaya çalışırım. Bu ülkenin yönetimini bana verseler, bu ülkenin eğer üç yıl içinde dış borcunu ödemez, beş yıl içinde ülkedeki sıkıntıları yok edecek tedbirleri alamaz olayım, siyaseti bırakırım. Bu kadar iddialıyım. Beceremeyince gitmelisiniz. Partinizin oyu yüzde 36 iken yüzde 3.6'ya düşmüşse hâlâ "duracağım" diyorsanız bunun adına siyaset, değişim, çağdaşlık, Avrupa standartlarına uyan bir kalite diyemezsiniz.

Sokak adlarını değiştirmemi Demirel istedi

* Ankara'nın amblemini değiştirerek bir tartışma yarattınız.

Amblemin bayrak olarak kullanılması reddedildi. Amblem olarak kullanılmasının yasal bir sakıncası yok. Üç kez teftiş geçirdik. Öyle kullanılacak.

* Sokak adlarını neden değiştirdiniz?

O çok tartışılan değişiklikler Süleyman Demirel'in talebiyle yapılan değişikliklerdir. Sokak adlarının değiştirilmesine karşıyım. Diplomatik istemler nedeniyle değişiklik yapıldı.

* Ekmek dağıtmak belediyelerin görevleri arasında mıdır?

Günde 100 bin ekmek dağıtıyoruz. Belediyeciliği hiçbir zaman yol, kanalizasyon, ulaşım, parklar, bahçeler yapmak olarak algılamadım; sosyal projeler yapmak, işsiz olanları iş sahibi yapmak, stres içindeki kent halkını stresten kurtarmak, boş vakit değerlendirme dahil, her konuda proje üretmeye çalıştım. 30 bin kişiye gıda malzemesi dağıtıyoruz. 18 bin 300 kişiyi mesleki eğitimden geçirdim. 70 bin kadın arkadaşımızı sanat sahibi yaptık.

TV meşhurlarını aratmam

* Bir daha belediye başkanı seçilemediniz, bir partide de yer bulamadınız. Ne yaparsınız?

Televizyoncu olurum. Programcılık anlamında da, bir televizyonu yönetme anlamında da söylüyorum. Meşhurları pek aratmam. Ahmet Hakan'ı beğeniyorum. Habercilikte en önemli konu objektifliktir. Bunun en güzelini Ahmet Hakan yapıyor.

* Hakkınızda kaç dava açıldı?

Sayısını bilmiyorum.

* Siz kaç dava açtınız?

Çok oldu. Bana hakaret etmeyen ve iftira atmayan hiçbir kişi hakkında dava açmadım.

* Açtığınız tazminat davalarından ne kadar kazandınız?

Çok kazandım.

* 200 milyardan fazla mı?

Özellikle bir yazar arkadaşımız var, adını herkes bilir. Her ay beni bir-iki maaş ödüllendiriyor. Sağolsun onun paralarıyla çok şey yapıyoruz. Bu söylediğiniz miktar onun olabilir.

* İnatçı bir kişisiniz diyebilir miyiz?

Hayır ama iddialıyım. Eğer bir konuda kararlıysam onu gerçekleştirmek için gayret ederim. Sert olduğumu televizyonlarda söylerler.

* Kavgacı bir imajınız var...

Bu biraz da medyanın böyle pompalamasından geliyor. Televizyonlardaki tartışmalarda haklı olduğumu ortaya koyduğumda karşı tarafın haksızlığı ortaya çıktığında bana kavgacı diyorlar. Kavga etmem ama hakkımı korurum.

ELİF ERGU

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır