kapat
12.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

Kaçınılmaz randevu

Aşağıdaki hikâyeyi ilk kez üç yıl önce aktarmıştık. Arada tekrar edenler oldu. Hikâye, Doğu bilgeliğinin yumuşak üslubuyla "kader"i anlatıyor. Kader ya da kaçınılmaz sonuç, bütün koşullar biraraya geldiği için kaçınılması mümkün olmayan sonuçtur. Bu Acem hikâyesi sadece "insani kader" hatırlatması olarak da okunabilir. Ancak bu hikâyeler, simgelerle daha "çok şey" anlattıkları, farklı durumlara uyabildikleri için yüzyıllardır yaşamaktadır. Okuyacağınız hikâye de sadece "ölüm"ü değil; koşullar tamamlandığında ortaya çıkacak sonucu önceden görebilseniz dahi, koşulları değiştiremediğiniz zaman bu sonuçtan kaçınmanın mümkün olmadığını anlatıyor.

...

Halife, Bağdat'ta sarayının balkonunda otururken başvezirinin büyük bir heyecanla koşarak geldiğini görür. Merak eder bu heyecanın nedenini, gelir gelmez yanına alınmasını ister.

Başvezir gelir, Halife'nin ellerine yapışır, ağlamaklı bir sesle "Yalvarıyorum bana izin ver, hemen şehirden gideyim" der.

"Neden?" diye sorar Halife.

"Az önce saraya gelmek için yürürken büyük meydandan geçiyordum, o sırada birinin bana baktığını hissettim, döndüm ben de baktım ve Ölüm'ü gördüm!"

"Ölüm'ü mü gördün?" der iyice meraklanan Halife.

"Evet, O'ydu, hemen tanıdım... Simsiyah giyinmişti, boynunda yine siyah bir atkı vardı... Gözlerini bana dikmişti, sanki beni korkutmak istiyor gibiydi... O an anladım beni aradığını... Ne olur bana izin ver, en iyi atı alacağım ve doğru Semerkand'a gideceğim...

Hemen yola çıkarsam karanlığa kalmadan orada olurum!"

"Gerçekten Ölüm müydü gördüğün, emin misin?"

"Çok eminim Halifem...

Şimdi seni nasıl görüyorsam, O'nu da aynen öyle gördüm. Senin sen olduğundan nasıl eminsem onun da Ölüm olduğundan o kadar eminim. Ne olur izin ver, hemen gideyim.."

Vezirini seven Halife çok ikna olmamasına rağmen gitmesi için izin vermiş. Vezir de hemen evine koşmuş, en iyi atını eyerlemiş, üzerine atlamış ve karanlık basmadan Semerkand'ta olmak için atını mahmuzlamış, dörtnala uzaklaşmış.

Veziri gittikten sonra Halife'nin içi rahat etmemiş, biraz bahçede dolaşıp bu olayı düşünmüş, sonra birden karar vermiş. Zaman zaman yaptığı gibi, kıyafet değiştirip sarayın arka bahçesinden çıkmış ve halkın arasına karışmış.

Yabancı bir gezgin gibi ağır ağır yürüyerek ve etrafına bakınarak büyük meydana gelmiş, bir köşede durmuş. Ve tam o anda görmüş, tanımış Ölüm'ü.

Tanıyınca, vezirinin anlattığı hikâyeyle ilgili kuşkusu kalmamış. Ölüm de yavaş yavaş Halife'ye doğru ilerliyormuş. Yürürken bir an duruyor, bir yaşlı adamın sırtına dokunuyor, elinde yükleriyle ter içinde ilerleyen bir kadının kolunu hafifçe tutuyormuş. Dokunduğu insanlar hiçbir şey farketmiyormuş. Bazen koşuşan çocuklardan biri Ölüm'ün yanına kadar geliyor, o zaman Ölüm, ona değmemek için hafifçe kenara çekiliyormuş.

Halife de Ölüm'e doğru yürümeye başlamış. Ölüm'ün bakışından anlamış ki, kılık değiştirmiş olmasına rağmen O da kendisini tanımıştır.

Karşı karşıya gelince Ölüm hafifçe eğilerek Halife'yi selamlamış. Halife kulağına eğilmiş: "Sana bir şey sormak istiyorum.."

"Seni dinliyorum sayın Halife..."

"Benim başvezirim henüz gençtir, sağlıklıdır ve bildiğim kadarıyla namuslu, dürüst bir insandır. Bu sabah saraya gelirken onu çok korkutmuşsun. Neden öyle baktın ona?"

Ölüm sakin bir sesle cevap vermiş: "Ben onu korkutmak istemedim, korkutacak bakışlarla da bakmadım. Onu aramıyordum da...

Meydanda kalabalığın arasında tesadüfen yan yana geldik ve birden böyle karşılaşınca şaşırdım ve ona bakarken şaşkınlığımı gizleyemedim. Benim gözlerimde gördüğü sadece bu şaşkınlıktı..."

"Neden şaşırdın" diye sormuş Halife.

"Çünkü onu burada, Bağdat'ta göreceğimi hiç sanmıyordum, Semarkand'ta olacağını sanıyordum, çünkü onunla randevumuz bu akşam, hava kararırken Semerkand'ta..."

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır