Önünüzdekini kapın, ardınızdakini tepin!
Cinbazlarla, falcılarla, muskacılarla görülmeyen işimiz bundan böyle Feng Shui tarikatının müridleri ile görülecek.. Yirmibirinci yüzyılda önümüze akıl diye diye şimdi bunları koyduk.. İtirazı olan kullanmasın..
Ahalimiz, borsaya ve döviz bürolarına karşı verdiği "İkinci istiklal savaşını" sürdüre dursun, hayatı zorlaştıran yeni yeni icatlarla uğraşmak durumunda kalıyor..
Şimdi de "Feng Shui" diye bir düzen çıktı başımıza..
İsmine bakıp da İstanbul'da yeni açılan bir Japon lokantası sanmayın.. Bu "Feng Shui" dedikleri bir tür dekorasyon tekniği.. Kötü giden evlilikleri konusunda muskacılardan umudu kesen sersem çiftlere uygulanıyor..
İnsan bedeni üzerinde gözle görülür bir yan etkisi yok.. Daha çok cüzdana hasar veriyor..
***
Evliliğinizden memnun değilseniz; yatak faslınızdan randıman alamıyorsanız (Yani eşiniz şap yalamış inek gibi çöktüğü yerde uyuyup duruyorsa) hiç çareniz yok, bu Feng Shui tekniğini uygulayacaksınız..
Gerçi bundan önce, aylık dekorasyon dergilerinin aklına uyup "İlla ki evimi minimalist tarzda dekore edeceğim.." diye tutturan kadınların yaşadığı hüsran ortada..
Gözü kör olmayasıca aylık dekorasyon dergileri.. Kocalar daha "minimalist" tarz mobilyaların taksidini bitirmemişti.. Artık nereden yeni rüzgar estiyse bunların cümlesi;
- "Minimalizmin modası geçti, haydi bakalım.. Klasik tarza geri dönüyoruz.." diye yayına başladılar.. Vatandaş eski mobilyasını cıgara külü bahasına sattığıyla kaldı..
Gülbence yanılmaz..
Bu sefer öyle olmayacak.. Bu Feng Shui modası kalıcı gibi geliyor bana.. Neden derseniz, Türkiye fikir hayatının en önemli iki dergisinden biri olan "Gülbence" yazdı da ondan..
Kocaman puntolarla "Aşk yaşamınızı Feng Shui ile düzenleyin.." diye başlık da atmışlar.. Yarım namaz seccadesi büyüklüğündeki sayfanın tam orta yerine Feng Shui tarzı döşenmiş bir yatak odası fotoğrafı koymuşlar.. Altında da şöyle yazıyor:
- "Feng Shui'ye göre pozitif enerji akışını engellememek için yatak odasında çok fazla eşya bulunmamalı, yatağın altı boş olmalı.."
Pozitif enerji dediği "erkeğin aklına karpuz kabuğunun düşmesi.." hali..
Diyelim ki herifiniz o akşam televole izlerken azıttı.. Yatma vakti geldiğinde onu yatak odasında "ısınma hareketleri" yaparken gördünüz..
(Not: Erkek, döşeğe sırtüstü yatmış, ayaklarını havaya dikmiş debeleniyorsa bu ısınma hareketi yapıyor demektir.. Debelenmek için harcadığı güce de pozitif enerji denir..)
Artık başınıza geleceği anlamış olmalısınız..
İşte burada Feng Shui tarzı döşenmiş olan yatak odasının marifeti ortaya çıkıyor.. Odada fazla eşya bulunmadığından kaçacak yer kalmıyor, pozitif enerji de zayi olmuyor..
***
Sayfadaki tatbiki yatak odasının fotoğrafına dikkatle bakanlar, Feng Shui felsefesini kökünden çözerler.. Ortada güreş minderi gibi çıplak bir yatak var sadece..
Altı da boş..
Koca, başım ağrıyor diyen kadına kulak asmayıp yağlı güreşteki gibi çapraza girdi varsayalım.. (Çapraza girmek; pehlivan kollarını hasmının koltuk altlarına sokup, ellerini arkadan kenetler, onu geri geri sürer..)
Kadın geri geri sürülürken, gövdeyi saran kolların arasında birden döner ve kılçığını atar..
(Kılçık atmak: Sürülen pehlivan birden ters döner, rakibinin bileklerini tuttuktan sonra aniden çöker.. Tökezleyen rakip üzerine yıkılırken kalçasını yukarı kaldırıp, üzerinden aşırır..)
Kılçığı yiyen koca döşeğe sırt üstü devrilirken kadın yatağın altına kaçar.. Yatağın altı, erkeğin de girebileceği kadar açıksa ki; Feng Shui tarzı döşenmiş evlerde böyledir; erkek yetişir, kadını ayak bileğinden yakalayıp geri geri çeker..
Bundan da "Çaprazdan kaçılır, hatta kaderden kaçılır ama Feng Shui'den kaçılmaz!" manası çıkar..
Ayrıntılara dikkat!
Lügatçe meali "Rüzgar ve su" demeye gelen Feng Shui tekniğinin mantığına göre modern ev hayatı aşkı ve cinselliği yok ediyor..
Özellikle yeni mekanlarda ebeveyn yatak odasının içinde bulunan tuvalet düzeni, romantizmi yok ediyor..
Bu felsefeye göre sifonun her çekilişi mutluluğa zarar..
Çekilen sifonla birlikte dökülen su sadece "erkeğinizin dünyaya yaptığı tek katkıyı" alıp götürmez, mutluluğunuzu da götürür..
Gerçi bu mantıktan "Boktan bir evliliğimiz var.." sonucu çıkıyor ama felsefenin böyle bir hakaret kastı yok.. O pozitif enerjinin korunması için çaba harcıyor..
***
Bizim dekorasyon geleneklerimiz, bu aylık dergilerinin akıllarıyla kolay örtüşmez..
Biz televizyonların üzerine dantelli, çiçek işlemeli örtüler koymanın daha net görüntü sağladığına inanan bir kuşaktan geliyoruz.. (O zaman çanak anten daha hayatımıza girmemişti..)
Ama pekala minimalist tarz ile uyuşmayı başardık..
İstenilirse Feng Shui tarzı ile de uyum sağlanabilir.. Söz gelimi bu tarzı savunanlar, yatak odalarının mutlaka güney batı yönünde olmasını tavsiye ediyorlar..
Bir de yatak odasına konacak büyük aynaların yatağı görecek pozisyonda olmamasına dikkat edeceksiniz.. Aynada kendi kıçınızı görür de korkudan ödünüz yarılır, diye değil..
Pozitif enerjinizin aynaya çarpıp, pencereden kaçmaması için..
Herşeyin temeli bu pozitif enerji.. Feng Shui'yi uygulayacaksanız bunu bileceksiniz.. Yalnız bu uygulamayı fazla abartmamakta yarar var..
Pozitif enerjimi kaçırtmam, diyerek; kulaklara pamuk tıkayıp, burna mandal takmanın, makatı şarap mantarı ile takviye etmenin uygulamaya bir yararı olmaz..
Mantar içeri kaçar.. Şişli Etfal'e götürürler, paparazilerin diline düşersiniz ki en iyi ihtimalle;
- "Pozitif enerjisi kıçına kaçtı, gözünü acil serviste açtı.." diye başlık atarlar.. Zaten bu kadarını Gülben Ergen de tavsiye etmiyor..
Kıssadan Hisse: "Yar gelmişse aşka.. Bağın safası başka, dağın safası başka.."
|