kapat
12.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Taç ve kuruntu

Bizim siyasi geleneğimizin en olumsuz yanı, yaşadığımız zorlukların, elde edilen başarıları gölgelemesidir.

Bu yüzden başarıların keyfini çıkaramıyoruz ve kazanımların maddi ve manevi enerjisinden yararlanamıyoruz.

Bölücü terör ve irtica ile mücadele 1990'lı yıllara damgasını vurdu. Milletçe çok acı çektik, büyük bedeller ödedik.

Ama iki tehlikeyi de bu devlet, bu millet yendi. Apo bugün hapiste. Devletin tekliğini ve Atatürk'ün bütünleştirici ve ilerlemeci değerlerini savunuyor.

Efendim o kelleyi kurtarmak için böyle konuşuyormuş.. Ne yapalım?

Apo'nun 15 yıl bir kısmını kandırdığı, bir kısmını katliam uygulayarak kullandığı insanlara "oh" dedirtmeyecek miyiz?

Bu insanları, üniter devletin sadık vatandaşları haline getirmek, onların etnik kimliğine saygı göstermeyi gerektirmiyor mu?

Reddedilen bir kültür kavga sebebi olabilir. Çeşitlilik saygı gördüğü zaman bağlılık unsuru olur, barış ve bütünlük getirir.

Türkiye, zaferden sonra, halâ bu fırsatı değerlendirmenin cesaretini göstermeyecek mi?

İkinci başarı..
28 Şubat ne kadar kötülenirse kötülensin, demokratik bir devletin meşru savunma tedbirleridir.

O tedbirler, din sömürüsünde kantarın topuzunu kaçırdığını anlayan Refahyol iktidarı tarafından MGK'da onaylanmıştır.

Tehdidi cüretlendiren siyasi parti kapatılmış, Avrupa Mahkemesi tarafından da onaylanmıştır. O dönemin gafletinde büyüyen Hizbullah dağıtılmıştır.

Melâneti yaratan aymazlığın sonuçları halkı uyandırdığı gibi, din sömürüsü üzerine oturmuş siyasi akımda da iç hesaplaşma sonucu bölünme yaratmıştır.

Şimdi "tövbe" edenlere fırsat tanıyarak tedbirli açılımlar getirmek başka bir politikadır, dindar insanları öbürleriyle aynı kefeye koymak başka bir tercihtir.

Bu ülkede laik rejimin vazgeçilmezliğini kavramış milyonlarca dindar var.

Onları siyasete kazandırmanın şimdi tam zamanı değil mi?

Güvenelim..
Ulusal güvenliğini korumak konusunda iki önemli başarının tacını hak etmiş bir devlettir Türkiye Cumhuriyeti..

Oysa bu kazanımları, Avrupa Birliği üyeliği için bir güven kaynağı olarak değerlendirecek yerde kuruntularla heba ediyoruz.

Bölücü terör ve irtica önümüze çıkan engellerdi. Aştığımıza göre ilerleyelim. Kazanımları değerlendirelim.

Türkiye ile ilişkilerindeki yumuşama Yunanistan'ı niçin sevindiriyor?.

Çünkü bu sayede savunma harcamalarından tasarruf edecekleri kaynakları ekonomiye yönlendirecekler.

Biz de aynı ufku yakalamalıyız.

Aynı tehditler yeniden hortlayabilir, yeni tehditler de ortaya çıkabilir. Ama Türkiye gücünü artık kanıtlamıştır.

Artık hedef, ulusal güvenlik gereklerinin gelecekte talep edeceği ekonomik gücü ve toplumsal gelişmeyi sağlamak olmalı.

Ülke, bütün kaynaklarını üretime ve demokrasiye odaklamalıdır!

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır