Sadece Sayın Yılmaz'a değil, hükümete ve siyasete yönelik de üzücü gözlem ve iddiaları var. Orgeneral Büyükanıt'a polemiklerden duyduğum rahatsızlığı ifade ettim.
Başbakan Bülent Ecevit, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni güncelleştirme çalışmalarının Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından son haftalarda sonuçlandırıldığını açıkladı.
NTV'de katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan Başbakan Ecevit, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın geçen hafta sonu partisinin Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmayla başlayan ve Genelkurmay'ın sert cevabıyla gelişen tartışmanın bitirilmesini isterken, "Sorun, en yüksek devlet düzeyinde bağlanmış olmaktadır. Onun için neyin tartışıldığını anlayabilmiş değilim" dedi.
Ecevit'in açıklamaları şöyle:
SayIn Yılmaz'ın ulusal güvenlik kavramının yeniden ele alınmasını önermesi, benim için şaşırtıcı oldu. Çünkü, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni güncelleştirme çalışmaları, MGK'nın son haftalarda zaten ele aldığı, sonuçlandırdığı bir konudur. Şu günlerde de ilgili devlet kuruluşlarının katılımıyla uygulamaya ilişkin bütün ayrıntılar saptanacaktır. Böylece, sorun en yüksek devlet düzeyinde bağlanmış olmaktadır. Onun için neyin tartışıldığını anlayabilmiş değilim."
Genelkurmay'In açıklamalarında yalnızca Sayın Mesut Yılmaz'a değil, genellikle hükümete ve siyasete yönelik üzücü bazı gözlemler, iddialar da yer alıyor. O bakımdan tabii kaygı duymak doğaldır. Genelkurmay'ın özellikle ekonomiyi iflas noktasında göstermiş olması benim için şaşırtıcı oldu. Hiçbir devlet, ekonominin sorunlarıyla ilgili bu tabiri kullanmamıştır. Bunun bir talihsiz ifade olduğunu düşünüyorum. Başbakanlık'taki Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği toplantısından sonra Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile kısa bir görüşme yaptım. Son polemiklerle ilgili konulardan duyduğum kaygıyı kendisine sundum.
AB'ye karşı ima yoluyla bile askeri kanattan, Genelkurmay'dan böyle bir tepki gelmiş değil. Türkiye'nin AB üyeliğini toplumun geniş kesimleri gibi Genelkurmay da yürekten benimsiyor. Bunun Türkiye için kaçınılmaz yararları olduğunu düşünüyor.
TBMM'nİn tatili sona erdikten sonra ilgili yasalar ele alınacak. Ulusal programda bizim tam üyelik yolunda atmamız gereken adımların hepsi yer alıyor. Bunlara hükümet ortakları arasından, kamuoyundan en küçük bir tepki, itiraz gelmedi. Bu konuda yapılacak yasal düzenlemelerle ilgili bir gecikme de söz konusu değil. Zaten, anayasa görüşmeleri, ancak Meclis'in 17 Eylül'de başlayacak olan özel oturumunda ele alınacak. Onun dışında diğer konular da zaten koalisyon hükümetinin ortakları tarafından onaylanmıştır. Aramızda herhangi bir ihtilaf olabileceğine ihtimal bile vermiyorum.
Tabİİ, bazı ifadelerle ilgili eleştiri ve tartışmalar olacaktır. Çok doğaldır. Çünkü, son derece hassas konular, ama ulusal programa bütün koalisyon ortağı partiler içtenlikle katılmışlardır. Bunların gerektirdiği yasama çalışmalarına da katılma iradesini belli etmişlerdir. Tabii, ilerisiyle ilgili kehanette bulunmak istemem. Fakat, şu ana kadar ortada bulunan bütün göstergeler bu konuda herhangi bir sorunla karşılaşmayacağımızı belli ediyor.
Herşeyden önce Anayasa değişiklikleri ile bazı yasa değişiklikleri bağlamında özgürlükleri genişletici adımlar atılması söz konusu. Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu'nun baştan aşağı değişmesi gibi girişimlerimiz var. TBMM son aylardaki olağanüstü hızlı temposunu devam ettirebilirse, hükümet te elinden gelen katkıda bulunacaktır.
Sİyasİ ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle irtica ve bölücü terörün yükselişe geçtiği yönünde istihbarat raporları olduğu haberleri çıkıyor. Bana gelen devlet istihbarat raporlarında böyle birşey söz konusu değil. Aksine, özellikle eğitim alanında yaptığımız reformların etkisiyle irticanın etki alanı büyük ölçüde daralmıştır. Burada bir değişiklik gösteren işaretler de bana intikal etmiş değildir.