kapat
12.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Çekirdeğin kriz keyfi


Her sorun, çözümünü de içinde barındırır. Krizden bunalan orta sınıf, rahatlamak için antidepresanlara değil, poşetini 200 bin liraya alabileceği çekirdeğe yüklendi. İstanbul'da yılda 5-6 bin ton olan çekirdek tüketimi 10 bin tona çıktı
Malatya Pazarı'nın sahibi Palancı'nın yorumu açık: "Bu en ucuz eğlence..." Psikiyatri bilimi de farklı düşünmüyor: "Ritmik uyarılar verilen beyin rahatlar. Çekirdek sıkıntı dağıtır, karşılıklı yenirse de sinerjik bir etkilenme olur."

Anavatanı sıcak iklimli Orta Amerika... Önceleri kendiliğinden yetişen ayçiçeğini kızılderililer eğlence amaçlı ve enerji deposu olarak görüp tüketmeye başlamış. Daha sonra İspanyollar yoluyla Avrupa da ayçiçeğini keşfetmiş.

Türkler'in ayçiçeği ile tanışması ise Cumhuriyet'in ilk yıllarında Balkanlar'dan gelen göçmenlerin yanlarında getirdiği ayçiçeği tohumları ile olmuş. Türkiye bugün yağ ve çerez olarak yılda 1.2 milyon ton ayçiçeği tüketiyor. Bunun büyük bir bölümünü de ABD'den ithal ediyor.

İşte bu vitamin deposunu tüm dünyadan daha geç keşfeden Türkler, son dönemde her zamankinden daha fazla tüketir oldu.

Mahalle aralarında, çay bahçelerinde, deniz kenarlarında yoğun olarak "çıt çıt çıt" seslerinin yükselmesini araştırınca, altından ilginç bir sonuç çıktı:

SABAHA KADAR ÇIT ÇIT ÇIT
Rusya, Kazakistan ve Azerbaycan'da kendi adını taşıyan mağazalar açan ve şimdi Almanya ve ABD pazarlarına göz diken Malatyalı Kuruyemiş Pazarı'nın sahibi Çetin Palancı, sadece İstanbul'da yılda 5-6 bin ton olan çekirdek tüketiminin krizle birlikte 10 bin tona çıktığını söyledi. "Millet hırslanıp hırslanıp çekirdek yiyor. Özellikle tatil yörelerine mal yetiştiremiyoruz" diyen Palancı'ya göre, fındık, fıstık, badem almaya güç kalmadı. Kilosu 1 milyon lira olan ve 500 gramıyla bir gece eğlendiren ayçekirdeğinin fazla tüketilmesi son derece normal. Palancı krizden yakınırken politik bir espri de yaptı: "Siyasiler vatandaşı bu denli üzerse, biz bile çekirdek talebine yetişemeyiz."

RİTMİK BİR DANS GİBİ
Çekirdek yemenin psikolojisini, Psikiyatrist Dr. Emin Ceylan ile de konuştuk ve ilginç değerlendirmeler aldık. Bunun bir damak zevkinden öte rahatlatıcı etki taşıyan bir eylem olduğu yorumunu yapan Ceylan'ın değerlendirmesi şöyle: "İki türlü etkiden sözedebiliriz. Birincisi beyni rezonansa getirmek. Beyin ritmik uyarılar verdiğiniz zaman daha iyi anlar, okuduğunu daha iyi hafızlar ve daha iyi düşünür. Normal durumda kafamız karışık olabilir ama örneğin tren yolculuğunda rayların ritmiyle düşünmeye başladığımızda kafamız aydınlanır. Çekirdek yemek de bunun gibi bir şeydir.

İkincisi, 'Trichotillomani' denen olay. Yani saç çekiştirmek ya da tırnak yemek gibi. Bu tür insanlar içsel sıkıntıları olduğunda bu davranışları göstrir ve sıkıntıları dağılır. Hırsla çekirdek yemek de bir yerde ona benzetilebilir. Diazem ya da Zanax almış gibi oluyorsunuz. İnsanı gevşetiyor. Sıkıntı aşıldığı için sohbet de kolaylaşıyor. Karşılıklı yapılınca da sinerjik bir etkilenme mümkün. Çekirdek yemenin hem birleştirici etkisi var hem de kaygıyı azaltıyor."

'BÖYLE GİDERSE ÇEKİRDEKTEN BAŞKA ŞEY SATAMAYIZ
Malatya'da kuru kayısı üreterek işe atılan Palancı Ailesi, 1942'den beri İstanbul'da. İkinci kuşak Çetin Palancı, bir dönem İstanbul'da sadece Rumlar tarafından yapılan kuruyemiş işinin, babası Hüseyin Palancı ile Türkler'e geçtiğini anlatıyor ve ekliyor: "Şimdi dört ayrı şirketimiz var. Dünyanın her yerine ihracat yapmakla kalmıyor, kendi adımızı taşıyan mağazalar da açıyoruz.

ABD Başkanı Reagan'a buradan kayısıyı ben gönderiyordum. Türkiye'ye gelen yabancı konuklar mutlaka bizi de ziyaret eder. Gelecek yıl ABD'de mağaza açacağız" diyor.

Fotoğraf: Mert İNANESEN PİŞİRİCİ

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır