Hayâl kırıklığı
Stada gelirken beklenenin aksine, Beşiktaş'ın çok iyi bir futbol oynayıp maçı rahat kazanacağını düşünüyordum. Bu düşünceme yakın futbolu Beşiktaş, maçın ilk dakikalarında ortaya koydu. Fakat İlhan'ın sakatlanması ve hücumdaki hareketliliğin azalması, oyun temposunun düşmesine sebep oldu.
Bu dakikadan sonra da ilk yarının sonlarına kadar Trabzonspor'un oyunda kontrolu vardı. Beşiktaş'ın temposunun düşmesinde, elbette Trabzonspor'un almış olduğu defansif önlemlerin rolü büyüktü. Siyah-beyazlıların ön önemli kozları olan kanatlardaki Nihat ve İbrahim, Erman ve Gökdeniz'le kapatıldı. Daum'un gelişinden bu yana en önemli silahı olarak gördüğü ve sürekli çalıştırdığı kanat kombinasyonlarını, Beşiktaş ne ilk yarıda ne de 2. yarıda istediği gibi gerçekleştirebildi.
Aurelio bir cambaz
Özellikle ikinci yarıda sahaya hakim olan, baskılı gibi görünen takım Beşiktaş'tı. Fakat kale önündeki pozisyon zenginliği, bu baskısı kadar fazla değildi. Teknik direktör Daum'un 2. yarıda yaptığı bir hata da "yüzü dönük geldiği zaman" rakibe çok daha fazla tehlike yaratan Nihat'ı forvete alması ve "kaleye arkası dönük şekilde" oynatıp etkinliğini azaltmasıydı.
Beşiktaş'ın hücumda çoğalması, elbette defansta boşluklar yarattı. Bunlardan birkaç tanesinde etkili gelen Trabzon, çok pozisyon buldu. 2. gol, 87. dakikaya kadar kalmayabilirdi.
Bu maçta herkesin beklediğinden daha iyi bir Trabzonspor izledik. Aldıkları galibiyet ve oynadıkları futbol için kendilerini kutlamak gerek. Özellikle transfer edildi diye eleştirilen Brezilyalılar, Trabzon adına mükemmel işler yaptılar. Özellikle Aurelio, Trabzonspor takımının en iyisiydi.
Baya beni şaşırttı
Beşiktaş takımında beklenti içerisinde olduğumuz Baya, maçın ilk 10-15 dakikalık bölümünde yaptığı birkaç iyi hareketin dışında diğer bölümde sahada yoktu. İlhan'ın yerine giren Stavrum topla buluştuğu birkaç pozisyonda bir şeyler yapmak için çabaladı. Ancak etkili olabileceği bölgelerde topla buluşturulamadı.
İlk maç olması dolayısıyla karamsarlık duymamak gerekir. Ama başlangıcın kötü olması Beşiktaş'ı negatif etkiler. Hedefin uzun bir maraton olduğunu düşünürsek, biraz daha hoşgörülü bakmamız gerekir.