|
|
|
Kanlı pizza
Kudüs'te son yılların en kanlı saldırısında, bir intihar komandosu öğle tatilini fırsat bilip kentin en gözde pizzacısına girdi ve üzerinde bombayı patlattı. 6'sı çocuk 18 kişi hayatını kaybetti. 90 kişi de yaralandı. Daha birkaç saat önce önünde durup içine baktığım dükkan artık yoktu. Sarsıldım...
Her öğlen olduğu gibi haber toplantısında, günün haberlerini değerlendiriyorduk. Karşımızda açık olan CNN International bir anda yayını kesip, "Breaking News" (Flaş Haber) girdi: Kudüs'te patlama. Ölü sayısı bilinmiyor... Ve ilk "sıcak" görüntüler yansıdı ekrana. Kudüs'ün ünlü Jaffa Caddesi'nin Sbarro pizzacısı kan gölüne dönmüştü. Donakaldım... Çok değil, birkaç saat önce bu restoranın önünde durup içeri baktığımı hatırladım. Savaş Muhabirimiz Burak Kara ile öğle yemeği yiyeceğimiz bir yer arıyorduk. Kral George Caddesi'nin, Jaffa ile kesiştiği noktada yer alan bu restoran bana oldukça iyi bir mekan gibi gözüktü. Büyük camları ve metal iskemleriyle "şeffaf" bir görüntüsü vardı. "Acaba teröristler burayı hedef seçer mi?" diye düşündüm. Ve kendi kendime "Hayır" dedim. Dükkan gençlerin takıldığı cıvıl cıvıl bir yerdi. Şimdi ise CNN'den o gençlerin kanlar içinde yerde yatışını seyrediyordum.
TV'DE GÖRÜNCE DEHŞETE KAPILDIM
TV'lere yansıyanlar ve görgü tanıklarının anlattıkları tüyler ürperticiydi. 23 yaşındaki bir İslami Cihat militanı, müşteri kılığında girdiği dükkanın içinde bombayı patlatmış... Dükkanın içindeki sandalyeler caddenin ortasına kadar fırlamıştı. Dükkanın önü kan gölüne dönmüştü. Dumanların kalkmasının ardından cesetler görünmeye başladı. Sandalyelerin arasında, pizza kutularının altında yatan cesetler... Elleri ve bacakları kan içinde olan bir kadın, yüzünü tişörtüyle kapatmış, yerde bağdaş kurup oturmuştu ve ağlıyordu.
KUDÜS'TE DÜZENLENEN EN KANLI SALDIRI OLDU
Dükkanın o eski ışıl ışıl görüntüsünden de eser yoktu. Camlar ve İbranice "Coca Cola" yazan neon ışıkları caddeye saçılmıştı. Dükkanın üst tarafındaki metal pano dahi eğrilmişti. Terör saldırısında 6'sı çocuk, 18 kişi ölmüş, 90 kişi de yaralanmıştı. Bu, son yıllarda Kudüs'teki en kanlı terör eylemiydi. 1 Temmuz'da Tel Aviv'deki bir diskoya düzenlenen intihar saldırısında da 21 kişi ölmüştü. Yetkililer, 10 ayda düzenlenen 16 bombalı saldırıda toplam 67 kişinin öldüğünü açıkladı. Türkiye gezisini tamamlayan Başbakan Ariel Şaron, acilen kabinesini topladı.
KABİNE TOPLANDI SAVAŞ ÇIKABİLİR
Tel Aviv saldırısı sonrası, "Bir daha saldırı olursa, topyekün savaşa gireriz" açıklaması yapan Şaron kabinesi, savaş ihtimalini tartıştı. İsrail'in Filistin'in askeri noktalarını vuracağının ilk sinyallerini İletişim Bakanı Reuven Rivlin verdi: İsrail saldırıya misilleme yapmalıdır... Şaron'un sözcüsü Renan Gissin de "Hükümet, vatandaşlarını savunmak için gerekli kararları alacaktır. Vatandaşlarımızı savunmak için her türlü eylemi yapma hakkımız var" açıklaması yaptı. İsrail'in en geç bugün Filistin'i vurması bekleniyor.
HER DURAKTA ASKER NÖBET TUTUYOR
Bir öğlen yemeği için girip girmemekte tereddüt ettiğimiz pizzacının kalıntıları ekrana geldikçe tüylerim ürperiyordu. İstiklal Caddesi'ni andıran, alışveriş dükkanlarıyla dolu Jaffa Caddesi Kudüs'ün en gözde caddelerinden biriydi. Bir ucu parlamentodan (Knesset) başlıyor ve Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Eski Kent'e kadar uzanıyordu. 3 günüm bu caddede geçti diyebilirim. Belki ben de bir saldırıya kurban gidebilirdim. Turlarımda hep aynı endişeyi yaşıyordum: Bir intihar saldırısı olur mu?
İsrailliler'in yıllardır yaşadığı bu terör, kente gelen herkese ister istemez yansıyor. Kalın metallerle kaplı çöp kutularını, her otobüs durağında bekleyen İsrail askerini ve polisleri gördükçe insan her adımını dikkatli atıyor.
2 gün önce bindiğimiz bir otobüste yaşadıklarımız başlı başına bir olaydı. Terörist saldırılara karşı İsrail'de otobüs şoförleri tam yetkilidir. "Şüpheli" gördüklerini otobüse almaz, isterse polis çağırır. İşte böyle bir şoför, Burak'ı resmen sorguya çekti. Çünkü Burak esmer tenliydi ve daha kötüsü sırtında fotoğraf makinelerinin bulunduğu büyük bir sırt çantası vardı.
TERÖRLE İÇ İÇE YAŞAMAYA ALIŞTILAR
Jaffa'da birkaç durak geçtikten sonra otobüs bir anda durdu. Şoför, yolu kesen polisleri göstererek "Bomba imha ekipleri gelmiş" dedi. Yanımızdaki yolcular bu tip ihbarlara alışmış olacak ki, biraz söylendikten sonra gazetelerini okumaya devam etti. Şüpheli paketin yanına gelen bomba imha ekibi, paketi patlattı. Ve trafik 30 dakika sonra açıldı. Oturduğumuz her cafede, insanların gözü Burak'ın büyük çantasındaydı. Tedirginlikleri gözlerinden okunuyordu. Bu paranoya bana da yansıdı. Öyle ki, Jaffa'daki Arap pazarına girmeye cesaret edemedim.
"Bir asker havada uçuyordu"
Saat 13.00'de gerçekleştirilen saldırıyı yaşayanlar gördüklerini "Dehşet" diye ifade ettiler. Alışverişe çıkan Sarit Barashy adlı bir İsrailli, o anı "Pizzacının yanındaki dükkandaydım. Dışarı çıktım. Bir kadınla bebeğini kanlar içinde gördüm. Her yer kan içindeydi" dedi. Pizzacının karşısındaki dükkanı işleten kadın ise, "Kapıda duruyordum. Patlama oldu. Bir askerin havada uçtuğunu gördüm" dedikten sonra ağlamaya başladı. Alışveriş yapan bir kadın da gördüklerini "Pizza ve kola kutularından kan akıyordu. Dükkanın neon lambaları tuz buz olmuştu. Cadde cam kırıklarıyla doluydu" diye anlattı. Saldırıdan hemen sonra caddede toplanan İsrailli gençler "Araplar'a ölüm" diye slogan attı. Associated Press muhabiri ise Jaffa'da yaşanan paniği şöyle özetledi: Ambulansın biri gidiyor biri geliyordu. Büyük telaş vardı. Yaralı bir kadın, sürekli çığlık atıyordu. Polis bir yandan toplanan kalabalığı dağıtmak isterken, bir yandan da ağlayan insanları telkin ediyordu.
Bush: Yeter! Şiddet halkasını kırın artık
ABD Başkanı George Bush, saldırıdan dolayı "çok üzgün" olduğunu açıkladı. Beyaz Saray yetkilileri "Teksas'ta tatilde olan Başkan, terör eyleminden büyük üzüntü duyuyor. Bu eylem, şiddet halkasının kırılmasına ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha gösteriyor. Başkan, kurbanların ailelerine sabır diledi" diye konuştu. AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Mahir, merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Af Örgütü de saldırıyı kınadı. Filistin yönetimi ise İsrail Başbakanı Şaron'un provakasyonları olmasa, bu saldırıların olmayacağını açıkladı.
GÜNEY ÖZTÜRK
|
|
|
|