Adalet yoksul!
Yapılan açıklamalara, devletin verdiği maaşlara bakarsanız; hakimler ve savcılar da yoksulluk sınırı altında yaşıyor... Adalet dağıtan, insanların geleceğinin sorumluluğunu taşıyan bu insanlar, evde kaynayacak tencerenin, çocuğuna alacağı elbisenin hesabını yapıyor... Hatta ay sonunu çıkaramamanın telaşını yaşıyor...
Yazık!
Doğu Anadolu Bölgesi'nden isminin açıklanmasını istemeyen bir Cumhuriyet Savcısı dün telefonda şunları söylüyordu:
"Erdal Bey; yoksulluk sınırının 650 milyon lira olarak açıklandığı Türkiye'de benim ve hakim arkadaşlarımın eline geçen para yaklaşık 550 milyon lira...
Adalet Bakanlığı, hakimlerin ve savcıların, mesleğin vakar ve şahsiyetine uygun yaşam sürmelerini emrediyor, aksi takdirde disiplin cezası veriyor...
Ben yoksulluk sınırı altındaki bu para ile lojman yoksa kira vereceğim, çocuk okutacağım, ailemi besleyeceğim, giydireceğim, gezdireceğim ve bütün bunları savcılık mesleğinin vakar ve şahsiyetine uygun bir seviyede yerine getireceğim...
Bu mümkün mü?"
Tabii ki mümkün değil Savcı Bey!!
* Eşinizin akşam yıkayıp sabah ütülediği bir gömlekle idare edeceksiniz...
* Yazlık takım elbiseniz olmadığı için 40 derece sıcaklıkta kışlık elbise giyip ter dökeceksiniz...
* Çocuğunuzu okula yürüyerek göndereceksiniz...
* Eşinizin pişirebildiği tek çeşit yemekle yetineceksiniz...
* Sinemaya, tiyatroya gidemediğiniz için TV'de yayınlanan Kemal Sunal filmleriyle idare edeceksiniz...
* Gazeteye, bayinin astığı vitrinde göz gezdireceksiniz...
* Eğer lojman da verilmediyse; gecekonduda oturuyor dememeleri için 40 metrekarelik bir daireyi kiralayıp çile çekeceksiniz...
***
SON SÖZ: Ne dersiniz Sayın Adalet Bakanım? Bu Cumhuriyet Savcısı'na yaşam standardında çıtayı yüksek tutabilmesi, yukarıda belirttiğim gibi bir yaşam sürdürmemesi için ne önerirsiniz? Acaba adalet dağıtanların maaşlarını yükseltme girişiminde bulunmayı lütfeder misiniz?
EK SINAV GELİYOR GİBİ!
Bu iş oluyor!
Sınıfta kalan 249 bin öğrenciye bir sınav hakkı daha tanınması için başlattığım kampanyaya ara verdiğim konusunda eleştiriler alıyorum... Hergün Türkiye'nin dört bir yanından onlarca veli telefon edip, faks çekip sitem ediyor: "Bizim yanımızda bir tek siz vardınız.. Çoktan beri bu konuya değinmiyorsunuz.... Yoksa siz de mi pes ettiniz?"
Hayır!
Sadece bazı DSP'li milletvekili dostlarım Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun bu işi inada bindirdiğini, ben olayın üzerine gittikçe direndiğini fısıldadı... Onun için bir süre ara verdim, sayın bakanın inadından vazgeçmesini bekledim...
Öğrendim ki; DSP ek sınav hakkına artık sıcak bakıyor... Hatta bu konuda oluşturulan komisyon eylül ayında ek bir sınav yapılmasının yararlı olacağı yolunda karar alıyor...
Dilerim; Bostancıoğlu daha fazla direnmez... Çünkü zaman daralıyor, eylül sınavı için çocuklara ders çalışacak zaman kalmıyor..
Halkın sütunu
İlçe çöpten kokuyor!
* LÜLEBURGAZ'dan Nuray Morgül, 10 gündür çöplerin toplanmadığını belirterek, "Bütün ilçe kokmaya başladı" diye feryat ediyor...
BAŞKAN'A: Belediye Başkanı Emin Halebak ya kör, çöpleri görmüyor... Ya da görüyor ama burnuna mandal takıp gezdiği için kokuyu hissetmiyor...
Hastanede doktor yok!
* FOÇA'ya tatile giden Cüneyt Umutlu, mide rahatsızlığı nedeniyle başvurduğu Devlet Hastanesi'nde sadece perşembe günleri dahiliye uzmanı olduğunu, onun bir günde en çok 15 hastaya bakabildiğini öğrenince kalkıp İzmir'e gidiyor...
BAKAN'A: Sağlık Bakanı Osman Durmuş, hiç değilse yaz aylarında nüfusu 100 bine ulaşan Foça'ya her gün görev yapacak bir dahiliye uzmanı göndermeli...
Parayı alıp yapmadılar!
* ANKARA'dan Rahmi Mercan, oturduğu Öveçler Caddesi 47'inci sokağın merdivenleri için 3 yıl önce belediye tarafından para toplandığını, ancak daha sonra sokağın asfalt dökülerek trafiğe açık yol haline getirildiğini söylüyor...
BAŞKAN'A: Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, bir çocuk parkının da olduğu bu sokağı trafiğe açmakla kazaya davetiye çıkarmış... Dilerim hatasından döner, 3 yıl önce parasını topladığı merdiveni diker...
Emniyet'te çifte standart
* ANKARA'dan ismi bende eski bir hükümlü, gözaltına alınıp Asayiş Şubesi'ne getirilen Tunuslu, Faslı yabancıların konulduğu nezarethanenin kapılarının açık tutulduğunu, bu yetmezmiş gibi sigara yasağı da uygulanmadığını belirterek, "Türkler ise sigara içmenin yasaklandığı kapalı bölümlerde bekletiliyor" diyor...
EMNİYET MÜDÜRÜ'NE: Ankara Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, hemen bu sabah Asayiş Şubesi'ne gitmeli ve bu farklı uygulamaya son vermeli...
Kaçağa göz yumuluyor!
* İSTANBUL Bahçeköy'den Güner Erçağ, Topuzlu Bent Sokak başında inşaatı devam eden kaçak binanın, Sarıyer Kaymakamlığı'na ve Bahçeköy Belediye Başkanlığı'na yaptığı tüm müracaatlara rağmen mühürlenmediğinden yakınıyor...
KAYMAKAM'A: Sarıyer Kaymakamı Ahmet Metin Alp, kendisine dilekçe ile başvurulduğu halde ilçesindeki bu kanunsuzluğa nasıl oluyor da seyirci kalıyor?
DOĞRU SÖZ:
Işığı yaymanın iki yolu var... Işığı veren mum veya ışığı yansıtan ayna olmak...
|