 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
  
Kör bıçak ele keskin, kötü aday dile keskin..
Evet! Peşin peşin söyleyeyim.. Ben diğer köşe yazarlarının aksine Mesut Bey'i başarılı bulurum..
Bugün demokratların duymak istediği şeylerin çoğu onun ağzından çıkmıştır.. Daha da önemlisi Türkiye'nin içinde bulunduğu krizin farkında olan üç önemli Ankaralı'dan birisidir..
Krizin farkında olan diğer iki Ankaralı'dan biri Güneş Taner Bey, diğeri de Hüsamettin Bey'dir.. (Küçük Hüsamettin değil, büyüğü..)
Diyelim ki "Patates dinine mensup" bir işadamı krizden müşteki.. Bozulan moralini düzeltmek için akşam Laila'ya "Glu glu" dansı yapmaya gitti.. İki dans arası soluklanmak için durduğunda, memleketin hali aklına gelip; - "Bu kriz ne zaman bitecek?" diye söylenecek oldu.. Gecenin kör karanlığında ettiği bu laf o saat "rapor olur" kuşun kanadına binip, Ankara'nın kulağına gider.. Aslında Ankaramız hem güzeldir hem de bahtı karaların medet umduğu tek yerdir.. Ankara hep sinirli.. Lakin milletimizin tamamına yakını "bahtı kara" olduğundan bu yardım umma müessesesinin bokunu çıkarıp, Ankara'da sinir sahibi bir Allah kulu bırakmamışlardır.. Her daim sinirleri bozuk olan Güzel Ankara'nın insanı "kriz" lafını hiç kaldıramaz.. Hal böyle olunca İstanbul'un Lailası'nda edilen laf duyulduğu an küplere biner; - "Ne krizi kardeşim? Daha üç gün önce maaş almadık mı?" diye, oturdukları yerden laf çıkaranlara kafa tutarlar.. Bilmem Mesut Yılmaz'ın "krizden haberdar" olması neden önemlidir, anlatabildim mi? Sırf bu özelliği bile onu durduk yerde diğer siyasilerden ayrı bir noktaya koyar.. İş dünyamız "Susamış oğlak gibi" bağıra dursun, biz siyasi gerçeklere dönelim.. Mesut Bey'i bugün parti içinde dört hasımla başbaşa bırakan gidişat Tansu Hanım'ın siyasete girmesiyle başladı.. Siyasette rakibine göre ayar tutturacaksın ki başarılı olasın.. Pehlivanın hasını bile kendi ayarı olmayan biriyle güreştirip durursan formunu kaybeder.. Malumunuz, Tansu Hanım da ayar tutacak cinsten biri değildir.. O haliyle merkez sağın oylarına talip olup, gül gibi düzeni olan ANAP'ın da gidişatını bozdu..
Temsil o sırada Tansu Hanım Samsun'da.. Mesut Bey adamlarına "Orada ne konuştu?" diye soruyor.. "Samsunspor'u birinci lige çıkaracağım, demiş.." cevabını alıyor.. "Yahu Samsunspor zaten birinci ligde değil mi?" dediğinde partililer cevaplandırıyor: - "Ahali de öyle bağırdı ama Tansu Hanım hemen lafı çevirdi.. Size çim saha yaptırayım, dedi.." - "Orası zaten çim sahadır.." - "Ahali de öyle dedi.. Sahamız var, diye bağırdı.. Bu kez de sahayı ışıklandırma sözü verdi.." - "Oranın ışıklandırması var.. Vaktiyle biz yapmıştık.." - "Ahali de öyle bağırdı.." - "Eeee?" - "O da onlara el salladı.." Beden dili önemli.. Mesut Bey'in bir dezavantajı da beden dilini kullanamamasıydı.. Oysa Tansu Hanım hem kendi beden dilini iyi geliştirmiş hem de partisindekilerin bedenlerini iyi kullanmıştı.. Tansu Hanım'ın Adana mitingini izleyenlerden rivayet edilir.. Ahali "İş isteriz, fabrika isteriz.." diye bağırdığında Tansu Hanım; - "Merak etmeyin, hepsini yapacağız.." diyor, bir yandan da yanında duran Adana milletvekili adayının havaya kalkmış sol kolunu tutuyormuş.. Aday o sırada sol elini yumruk şeklinde tuttuğundan, Tansu Hanım da onu bilekten yakalayıp o sıkılı yumruğu ahaliye doğru salladığından ortaya "kollektif ama çok manalı" bir hareket çıkmış.. Adana'da uzun süre "Kadın siyaseti iyi biliyor canım.." şeklinde konuşmalara sebep olmuş.. O tarihlerde Mesut Bey'in en kanlı hasmı olan Tansu Hanım kahramanlıkla sporculuğu bir arada yürütüyordu.. Yanına asker kaçağı devlet bakanı Bahattin Şeker'i almış, yalısını da askerliğini deniz komandosu olarak yapan büyük oğlana emanet etmiş, il il dolaşıyordu.. Bu sayede terfi ettirmediği takım, il yapmadığı ilçe bırakmadı..
- "Ne ikinci ligi? Ne ikinci ligi? Siirt'in hakkı kafadan birinci ligdir.." demeliydi.. Mesut Bey, bunu yapamadığından hem oy kaybettirdi hem de parti içi muhalefeti kızdırdı.. Kimilerine de genel başkanlık konusunda cesaret verdi.. Bugün Eyüp Aşık, kafasına saç ektirdikten sonra "Benim neyim eksik.. Saçsa saç.." diyerek siyaset meydanına "Genel başkan adayı" olarak çıkmışsa bundan cesaret aldığı içindir.. (Yazarın notu: Sayın Aşık'ın muhalifleri, Alaattin Çakıcı hapisten çıktığında kendisini tanımasın diye saç ektirdiğini rivayet ederler ama aslı yoktur..) Sayın Necla Akben'in genel başkana rakip olması ise daha farklı nedenlere dayanır.. İşin içinde bir sanatçı hassasiyeti vardır.. Aldığım duyumlara göre o da kafasını türkü söyleyemeyen liderlere takmıştır.. Tesbiti doğrudur da! Bizde sesine en güvenen lider bile şarkı söylemeye kalktığında kelebekli koyun gibi ses çıkarır.. Halka gerçekleri anlatmanın en iyi yolu türküdür diyen Necla Akben, seçilip de koalisyonda başbakan yardımcısı olursa, hükümetimizin ekonomik istikrar programını türküyle, aşağıdaki gibi anlatmayı planlamaktadır: Altını bozdurmayın Gerdanda gezdirmeyin Lira, döviz gibidir Gavura ezdirmeyin.. Yukarıda görüldüğü gibi "ekonomik istikrar türküsü"nün güftesi şimdiden hazırdır.. İş, değerli kongre üyelerinin meydan sazı ile Sayın Necla Akben'e yol göstermelerine bakar.. YARIN: Mesut Bey'in tek rakibi var.. Deve Battal! | ||
