 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Hazine'den, anlayana ders gibi açıklama İnternet sitesinde programla ilgili geniş bir vizyon çizen Hazine'ye göre krizin nedeni 'günü kurtaran, popülist politikalar' Hazine Müsteşarlığı, sitesinde yayınladığı bir yazı ile Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın neden önemli olduğunu açıkladı. Müsteşarlık, önce soru sorup, sonra bu sorulara yanıt vererek konuyu açıkladı. Hazine Müsteşarlığı, uluslararası mali desteğin devamı ve Türkiye'nin güvenilirliği için programın tavizsiz bir şekilde uygulanması gerektiğinin altını çizdi. İşte Hazine'nin soru ve yanıtlarından bazıları: * Yapısal reformlar neyi hedefliyor? Yapısal reformların temel amacı, mal ve hizmetlerin üretim miktarları ile fiyatlarının piyasa kuralları kapsamında belirlenmesini ve böylece kıt kaynakların en etkin biçimde halkın önceliklerine göre kullanımını sağlamak. Böylece, ekonomimizin gelişimi önünde uzun yıllardır büyük bir engel oluşturan enflasyon sorunundan da kurtulacağız. * Yapısal reformlar kimin için? Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı kapsamında hayata geçirilen önlemlerin hepsinin tek amacı, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan her bireyin yaşam standartlarının yükseltilmesi ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Türkiye sunulabilmesidir. * Dünyada çağdaş trendler nereyi gösteriyor? Günümüzde sistem dışında kalmış bir kaç ülke dışında dünya ekonomisinin piyasa ekonomisinin kurallarına dayalı bir yapıya doğru ilerliyor. Küreselleşmenin olumlu ve olumsuz etkileri tartışılmakta. Ancak üzerinde birleşilen konu, insanların ekonomik açıdan refah içinde yaşamalarının gelişmekte olan ve kalkınmak isteyen bütün ülkelerin uyması gereken bir norm olarak evrensel bir nitelik taşıdığıdır. Piyasa kurallarına dayalı rekabetçi ideal bir ekonomide devletin olmaması gerektiği yönündeki görüşlerin gerçekle hiç bir bağlantısı yoktur. Bugün piyasa sistemi içinde devletin oynaması gereken yeni roller, küreselleşmenin nimet - külfet dengesini sağlamak açısından giderek önem kazanmakta. * Türkiye'de reformlar öncesinde durum neydi? 1990'lı yıllarda büyük bütçe açıkları verildi. Bütçe finansmanında yüksek reel faizle birlikte her geçen gün daha çok kullanılmaya başlanan iç borçlanma sonucunda iç borç yükü sürdürülemez bir boyuta ulaştı. Tarımsal desteklemeler ve diğer popülist rant dağıtım mekanizmaları devletin borçlanma gereği üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Özelleştirme sadece söylem olarak kaldı. Ayrıca orta vadede belirsizliklerle dolu her ekonomide olduğu gibi, "kısa vadecilik", "günü kurtarma" ve "ileriye yönelik plan ve yatırım yapamama" çözülmesi gereken en önemli sorundur. |
