kapat
04.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Derviş: Krizi yendik sayılır


Derviş, Türkiye'de değişen siyaseti şöyle özetledi: Hükümetimiz ekonomi yönetiminin doğru bulmadığı hiç bir karara imza atmadı
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, gelecek için umutlu konuştu. "Bunalımı yeneceğiz. Aşağı yukarı yendik gibi" diyen Derviş, siyasi istikrarsızlığa rağmen Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını sürdürmesinin mümkün olduğunu savundu ve İtalyan Modeli'ni önerdi.

Ekonomi muhabirleri ile bilgilendirme toplantısında biraraya gelen Derviş'in satırbaşı mesajları şöyle:

Krizden çıkış Dönemi
Yoğun bakımdan çıkmakla, hastalığın tedavisi ve iyileşme arasında fark var. Şu anda acil tedaviden hastaneye taşımaya çalışıyoruz. Bunu da büyük ölçüde başarmak üzereyiz. Temmuz başında hastalık şöyle bir hortladı. Şu anda 'normal' dediğimiz durum da iyi değil. Yüzde 3-4 büyüme, bozulan gelir dağılımı, cari işlemler dengesindeki gelişmeye rağmen çağdaş dünyada sıçrama yapamayız. Bunun için 3 hafta, üç ay hatta 3 yıl yetmeyebilir. Bunalımdan çıkmakla gerçekten büyüyen Türkiye'yi kurmak arasında fark var. Bunalımı yeneceğiz. Aşağı yukarı yendik gibi. Bir bakıma bardağın yarısı dolu. Esas iş bundan sonra.

REEL SEKTÖR VE MALİ KESİM
Finans sektörünü düzeltmeden, reel ekonomiyi düzeltmek mümkün değil. Kriz sonrasında ister istemez insanlar günlük olaylarla uğraşıyor. Bunlar çok önemli, ancak uzun vadeye bakmanın da zamanı geldi. Günlük dalgalanmalarla yapısal reformlar arasındaki denge, günlük dalgalanmalar lehine bozudu. Reel ekonomiye dönüş aşamasındayız. Yani makro ekonomide ne olursa olsun finans çevresinde ne olursa olsun reel ekonomi kurtulabilir düşüncesi yanlış. Bankalar çöksün, para piyasaları iyi işlemesin, faizler yüzde 150'lerde olsun ama reel ekonomi kurtarılsın bunu yapamayız, kimse yapamaz. Yüksek faiz ve kurda ne yaparsanız yapın reel sektöre yardım yapsanız bile, eğer makro ekonomideki dengesizlikler devam ederse sonuç almamız imkansız olur.

SİYASET VE EKONOMİ
Siyasetin ekonomiye yön vermeye çalışması son derece doğal. AB'ye girip girmeme, enflasyonun hızlı veya yavaş düşürülmesi ve sektörel tercihler gibi konularda siyasetçinin önemli bir görevi var. Buna karşılık siyasetin, piyasanın temel kurallarına saygı göstermesi gerekiyor. Bunu sağlayacak altyapı kuruldu.

EKONOMİ YÖNETİMİ
Reformları yaparken kısa vadedeki zorlukları, geçiş sürecinden kaynaklanan maliyetleri azaltmak ve krizden çıkış için dış kaynak kullanıyoruz. Dış kaynak sağlayan kuruluşlar da ekonomi yönetiminin yaptıklarını inceliyor. Ancak bu destek birer hibe değil. IMF ve Dünya Bankası ile ilişkiler konusunda ekonomi yönetimi içinde de zaman zaman görüş ayrılıkları olabiliyor. Ancak Türkiye'deki ekonomi yönetiminin doğru bulmadığı hiç bir şeye de imza atmış değiliz. Atmayız da.

Bankacının kredi korkusu canlanmayı engelliyor
Derviş: Hırsızlık yapan rüşvet alan, siyasi ve ekonomik gücünü yasadışı kullananlar ile iyi niyetle yanlış yapan insanları ayırmak gerekiyor

Devlet Bakanı Kemal Derviş sohbet toplantısında reel sektör ile bankacılar arasındaki tartışmalara da şöyle değindi: "Bankacılar hortum, kaynakların kötüye kullanımı gibi konulardan dolayı aşırı tutuculuk psikolojisi içinde. Bu da reel sektörün canlanmasını engelliyor. Ama 100 kredi verip de bunlardan 10 kredinin dönmemesi normal. Her kredi dönmez diye düşünüyorum.

'ŞEFFAFLIK ŞART'
Şeffaflık piyasa ekonomisinin işlemesi için son derece önemlidir. Hırsızlık yapan, rüşvet alan, siyasi ve ekonomik gücünü yasadışı kullananlar ile iyi niyetle yanlış yapan insanları ayırmak gerekiyor. Bu insanların fazla açılması, risk alması, kredisinin geri dönmemesi açısından fark var. Bunu yaparsak o zaman hiç risk almayan bir insan topluluğu oluruz. Finans ve reel sektör arasındaki soruna ilişkin reel sektörden delegasyonlar bize geliyor. (Bankaya borcumu ödeyemiyorum. Banka bana kredi açsın, işçimi atmayayım, 1 yıla kadar işleri düzeltirsem borcumu öderim) diyorlar. Ama bankacılar da (Kredileri geri ödeyemiyorlar. Bu krediyi yeniden yapılandırayım ancak 2 yıl sonra parayı geri alamazsam, o zaman da devlet, 'bankanın ve devletin kaynaklarını kötü kullandın' diye mal varlığıma el koyacak. Bu nedenle ben riske girmem) diyorlar. Şimdi böyle bir sorun var."

Vergide indirim yok
Reformlar Dayatma Değil: Reformlar çok hızlı bir tempoda Meclis'ten geçti. Ama bunlarda her zaman düzeltmeler yapılabilir. Ancak, ekonomi yönetimini sürekli bir reformculuk içinde götürmemiz gerekiyor. Programla ilgili tüm yasal düzenlemeler aslında Türkiye'de yıllardır hazırlanan şeyler. Bunlar dışarda icat edilmiş reformlar değil. Yıllardır üzerinde çalışılan bu reformlar geçmişte yapılamadı. Dolayısıyla bu yapısal reformları dışarıdan bize gelen, ya da herhangi dayatma olarak algılamamamız gerekir.

Vergi İndirimi Olur mu: Çeşitli kesimlerden vergi oranlarının düşürülmesine yönelik talepler geliyor. Ancak, bu aşamada Türkiye'nin vergi gelirini azaltacak lüksü yok.

Türkiye İtalya'ya benziyor
Derviş, Türkiye'nin siyasi yapısını İtalya'ya benzeterek şu değerlendirmeyi yaptı: "İtalya'da 20 yıldır koalisyonlar gelir gider. Düzenli olmayan siyasi yapıya rağmen toplumsal refahı sağlayabildiler. Parlamenter rejimde, bölünmüşlükler devam ederse bir bakıma hükümetlerin değişmesi doğal ama bürokrasinin belli bir istikrara kavuşması ve bütün bunlara rağmen iyi işlemesi çok önemli. Özerk kurulların oluşması, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, politikadaki istikrarsızlığa rağmen devletin etkin yönetilmesine yardımcı olabilir. Bence bu noktaya gitmemiz lazım."

Türkiye'de büyük bir siyasi istikrarın oluşmasını ve tartışmaların kesilmesini beklemenin ne kadar gerçekçi olacağını vurgulayan Derviş, sözlerine şöyle devam etti: "Bürokrasi belli bir bağımsızlığa kavuşursa, Akdeniz ülkelerine özgü istikrarsız durumlarda bile ülkenin önü kapanmaz. Devletin ve ekonomiye yön veren kurumların işlemesi ile parlamenter siyasetin ayrışması söz konusu. İtalya Hazine Müsteşarı 10 yıllık arkadaşım, bugüne kadar 11 bakanla çalıştı."

OKAN MÜDERRİSOĞLU

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır