'RE BEMOL çok önemliiii!'
Timur Selçuk'tan Açıkhava'da bir ders daha aldık. O hepimizin hocası. Yalan mı, Açıkhava hep bir ağızdan 'Kalamış'ı söylemedi mi o akşam, hem de falsosuz!
Stan ona demiş ki, "Tim," (Stan, Hoca'ya Timur değil, kısaca Tim dermiş öteden beri) "Biliyorsun bizim Amerika'nın ekonomisi berbat, ne yapacağımızı şaşırdık, bizim için bir şarkı yazar mısın, ama parasını da bir kerede ödeyemeyiz, birkaç taksitte..."
"Aşkolsun Stan", demiş, "biz ne badireler atlatmış bir milletiz, paranın lafı mı olur! Ben sana parasız da yazarım. Hiç merak etme, al sana şarkı: Ekonomi tıkırında..... Ekonomi tıkırında.... Kriz var kriz var, bunalım vaaaaar!"
Stan için veya bizim için, yeni bir şarkı yazması gerekmiyordu. Çeyrek asır önce yazılmışı vardı zaten ve ne yazık ki, hiç eskimemişti...
Biricik hocamız, Dede'nin Ferahfeza Ayinini Büyük Senfoni için kimbilir nasıl yazmıştır diye günlerce meraka boğul... Dinlerken, uğraşmak zorunda olmaktan bıktığın her türlü melanetten soyunup tertemiz bir alemde kaybolacağından gayet emin, Açıkhava'daki yerine otur... Kalbin tıp tıp atıyor olsun. Orkestra yerini alsın. Işıklar sönsün. Hoca görünsün. Alkışlar sussun, hoca piyanoya otursun ve daha tek bir akor basmadan konuşsun:
"Külot lastikleriniz hazır mı çocuklar. (Müzisyenlere söylüyor) Rüzgâr çok, neme lazım. (Notalar uçmasın, sayfalar karışmasın.) Ben bir sürü mandal getirdim. Stan getirmiş, Amerika'dan..." (Şaşkınlık ve sükt.) "Yani... Stanley Fischer" (Kahkahalar, spontane alkış krizi.) "Ne yani, ciddi konser mi olacak sanıyordunuz..."
ROMANTİK AYIN
Dakka bir, gol bir! Bre Hocam, biz kaybolalım derken... Anlaşıldı. Hoca Stan'e takmış. Aslında Hoca Stan'e filan takmaz, o bizim Stan'li halimize takmış. Neyse ki, "hepimizin babası" var, Münir Nureddin ve bizleri merdivensiz bırakan şarkısı... Hoca "Kör kuyular" der demez karanlıklardan hıçkırık gibi kopup gelen bir "hiii!" nidâsı, konserin ya da biletteki adıyla "gösterinin" gerçek başlangıcı oldu. Sonra da neler olmadı neler... Hülya Aksular beyaz güvercinin kanatlarını çırptı, "küçük kızımız" Mercan, Üç İstanbul'da ipekten bir hayal gibi uçuştu, Nihavent Longa'da yürekler tıp tıp attı, Ferahfeza'da melek olmaya susadık...
Fakat bendeniz, sabırla bekleyeceğim Ferahfeza'nın stüdyo kaydını. Çünkü konserde kendimi Ferahfeza Ayininde değil, Timur Selçuk'la sevenlerinin her buluştuklarından yaşadıkları romantik ayinlerden birinde buldum. Bir seveni olarak tadı damağımda tabii. Hoca Mustafa Oğuz'a teşekkür etti. Ben de ediyorum.
Bu re bemol meselesine gelince... Hoca "Pireli Şarkı"yı sollasolfamiredo bam bam! diye bitirir ya, bir gün Can Yücel demiş ki, Timur, sen onu 're bemol çok önemliiii!' diye bitir demiş. Neden Can ağabey demiş, re bemol neden önemli oluyor? E, demiş Can Yücel, Demirel işler bozuldu mu ikide bir "Hora"yı Ege'ye çıkarır sonra da "çok önemli, çok önemli" demez mi!...
İşte böyle.
Aytekin HATİPOĞLU
|