kapat
29.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Reel ekonomi ve suçluluk


Memleketi tek başına ben batırmışım gibi hissediyorum. Allahım, ben altı köşeli bir kurşun kalem bile üretmedim bu güne kadar. Bir hıyarcık olsun yetiştirmedim. Benim kıçı kırık yazılarımı ve haberlerimi üretim diye göreceklerini de hiç sanmıyorum bu reelcilerin
Nasıl oluyor bilmiyorum, ama beni bu günlerde hiçbir şey sinirlendirmiyor. Sinirlenmeyince kafayı taktığım bir şey olmuyor, bir şeye kafayı takmadığım zaman da yazı yazmam haliyle çok zor oluyor. Niye bir şeylere sinirlenmediğime kafayı takayım dedim, tek bir cevap bulamadım...

Buradan mutlu bir insanız hissine kapılmayın tabii. Her nevinden suçluluk duygusu itinayla taşınmaya devam ediyor.

Son suçluluk duyguma reel ekonomistler yüzünden kapıldım. Bilmem siz de benim gibi misiniz, ama ne zaman birisi çıkıp "memleket şu yüzden batıyor" gibisinden laf etse, ben hemen o dediği şeyi yapıyor muyum yapmıyor muyum diye kendime sorarım. Manyaklık tabii, biliyorum, ama elimde değil. Ben hiç hortum yaptım mı, ben hiç banka batırdım mı, ben hiç rüşvet verdim mi, ben hiç... Böyle her şeyi soruyorum...

ÜRETKENLİK DÖRT DUVAR ARASINDA
Şimdiye kadar iyi kötü yırtıyorduk da bu reelciler çok fena yakaladı beni. Bildiğiniz gibi yer-gök ekonomi yazıları kaynıyor. Büyük bir çoğunluğu öldürücü sıkıcılıkta ama okumadan edemiyoruz. Tabi tabiiii, deyip geçiyordum taa ki reelciler çıkana kadar. Ne zaman "üretim yapmayan toplumun sonu budur, hepimiz sorumluyuz, üretmedik, ürettirmedik, reel ekonomi gerek, pehey gafiller, pehey üretim fukaraları" deseler, içim fena oluyor. Çok ciddi söylüyorum. Gözümün önüne fabrikalarda tencereler, yaylı yataklar üreten, tarlalarda karpuzlar yetiştiren, üreten de üreten işçiler geliyor. Ben ne yapıyorum? Hiç.

Memleketi tek başına ben batırmışım gibi hissediyorum. Allahım, ben altı köşeli bir kurşun kalem bile üretmedim bu güne kadar. Bir hıyarcık olsun yetiştirmedim. Benim kıçı kırık yazılarımı ve haberlerimi üretim diye göreceklerini de hiç sanmıyorum bu reelcilerin. Bu durumda kurşun kalem üreten bir işçi kadar değerim yok. Ben bir hiçim. Suya yazı yazan bir vatan haini...

Birkaç güvendiğim kişiye durumumu açtım. Dedim ki böyle böyle. Bunlara göre benim yaptığım iş üretime giriyor mu girmiyor mu?.. Biri dedi ki 'giriyor, yüreciğini ferah tut.' Biri dedi ki'muğlak, hizmet sektörüne giriyor.' Biri de "Sen patron değilsin ki salak!" dedi.

Sonuncusu her ne kadar en yavşak cevap da olsa kabul etmeliyim ki en rahatlatıcı olandı.

Allah borsacılara ve bankacılara kolaylık versin. Aralarında bir tanecik olsun benim gibi söylenenleri üzerine alınan biri var mı; tabii bunu da merak ediyorum.

Mutlu TÖNBEKİCİ


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır