kapat
29.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Adım adım Ege kıyıları


Ayvalık'tan Bodrum'a tüm Ege sahili boyunca nerede konaklanır, nerde ne yenir, içilir? Merak edenlere duyurulur, 'Asteriks' iksiri yudumlamış Nuri Çolakoğlu bir kıyı rehberi hazırladı
Geçen hafta sonu İzmir'e gittim. Güner kardeşler, Sevilen şaraplarının sahipleri. Cuma Ovası'ndaki yeni girişimlerini anlattı. Çanakkale ve Trakya dışında Ege'deki bağlarına ek olarak toprak ve rüzgar etütlerini yaptırdıkları önemli bir bağ yatırımına daha girişmişler...

Üstelik bu kez Napa Valley ya da İtalya'daki örnekleri gibi bir komleks kurmak arzusundalar. Yani yerin altında dev bir mahzen, üstünde bağ ve şarap tadım imkanları ve misafirhane-otel... Yani yurt dışındaki başarılı örneklerinde ne varsa, hepsi ile... Bu noktanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Örneğin Galatasaray'ın uluslararası başarılarının temelinde uluslararası standarttaki Florya tesislerinin rol oynadığına inanıyorum. Bu şarap işi de öyle. Nisan ayında Dr. Boscaini, Masi'nin Verona'daki tesislerini dolaştırırken toplanan üzümlerin bambudan raflar üzerinde dinlendirildiği mekanların bilgisayar kontrollü bir sistemle nasıl takip edildiğini anlatmıştı. Sisteme başarılı rekoltelerin nem ve ısı kondüsyonlarını yüklüyor ve bu değerleri tekrar ediyorlarmış. Sonuç diye sordum. Bu sistemi ilk kez bu yıl kurduklarını, heyecan ve ümitle gün saydıklarını söylemişti... Anlaşılacağı gibi, şarap yapmak işi özünde değişmese, antik çağdan beri aynı yöntemle sürse de artık büyük ölçüde yüksek teknoloji ile iç içe. Bağları; meteorolojiyi uydularla takip edenler var. Ona göre pozisyon ya da önlem alanlar var... Bütün bu gelişmeleri takip eden ve Türkiye'ye taşıyanlara, hele kriz demeden, aslolan üretimdir deyip yatırım yapanlara saygı duyuyorum.

ASTERİKS NURİ
Enis Güner'le akşam yemeği yemek için Çeşme'ye gittik. Ben "huysuzmuşum ya" bana sordular nereye gitmek istiyorsun diye. Eskiden olsa sevgili Ayla Ökmen'e gider, ondan öğrenirdik...

Nuri Çolakoğlu'nu aradım. Ona sordum. Çeşme'de nerede yemek yemeliyiz diye? Maoist Tüsiad Yönetim Kurulu Üyesi Çeşme Dükalığı'nın en mühim şahsiyetidir... Hem anlattı, hem de müjdeledi: "Adım Adım Ege Kıyıları" rehberini yayınlamış. Bugünlerde kitapçılarda... Nuri Çolakoğlu'nu IMF ne zaman farkedecek diye bekliyorum. Krizin altüst ettiği bezgin toplumumuza yetecek enerji Nuri'dedir. Ben hep bu hiper kardeşimizin Asteriks'in kazanındaki iksiri içtiğini düşünmüşümdür. Nazar değmesin... Kitap aynı zamanda bir yeme, içme rehberi. Ayvalık,'tan Bodrum'a bütün sahili ve hinterlandını ele alıyor. ("Adım Adım Ege Kıyıları, 2001 Mayıs, İstanbul, Intermedia, 275 sayfa) Elbette konaklama tesisleri de var. Açıkçası her derde deva...

ODUNDA KÖFTE
Türkçe ve İngilizce, gayet başarılı bir grafik düzenleme ile sunulan bilgiler bir yandan da arkeolojik-ören yerleri ile ilgilenenleri yönlendiriyor. Bunu bizzat denediğimi söylemeliyim. Manisalı bir dostum İsmail Akçura ile Antik Sardes şehri harabelerine gittik. Salihli'nin meşhur odun kömüründe ızgara köftesinden yedik. Sardes şehrini Harvard Üniversitesi kazıyor. Burası o zamanda bilinen altın madeni nedeni ile antik çağın en zengin kentlerinden. Kazı başkanı ve ekibinden, bizim bakanlığın temsilcisinden bilgi aldık. Alpay Pasinli'nin kulaklarını çınlattık...

Ve bütün bu pazar günü sefamıza, nerede ne yiyip içeceğimizden, Sardes'in yoluna, hikayesine varıncaya kadar "Nuri Çolakoğlu rehberlik" etti. Sevgili Ayşe ve Nuri Çolakoğlu'nun krize meydan okuyan olağanüstü yürekli enerjilerini selamlamalıyız...

Ali Esad GÖKSEL


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır