kapat
29.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Evlerinin önü 'zeytin butiği'


Kahvaltı masalarının vazgeçilmezi 'zeytin'in artık şekerlemesi de var.
Kolonyasından, salatalarına kadar çeşitleri İstanbul'da Altınoluk fabrikasının yeni açtığı zeytin butikte. Fransız yazar Georges Duhamel "Zeytin ağacının vazgeçtiği yerde Akdeniz biter" der. Portekiz'den İsrail'e, Fas'tan Mısır'a, Fransa'dan Türkiye'ye zeytin ağaçları görürüz kıyı boyunca. "Fakir toprakların zengin ağacı"nın bu meyvesi her sabah kahvaltımızın peynirle birlikte vazgeçilmezidir. Ayvalık'a, Edremit'e, Altınoluk'a gidenler teneke teneke zeytinyağları ve kilolarca zeytinle döner. Çünkü en iyileri buradadır. Ama bu durum biraz değişecek gibi. Çünkü zeytinin şekerinden, zeytin çiçeği kolonyasına, zeytin salatasından sabunlarına kadar birçok zeytin ürününü bulabileceğiniz bir dükkan var artık. Altınoluk fabrikasının İstanbul'da açtığı "dükkan" sadece zeytin ürünlerini satıyor. 110 çeşit ürünün satıldığı dükkanda her yer yeşil ve siyah.

ŞEKERİ DE VAR
En ilgi gören çeşit ise 'zeyşe' yani zeytin şekeri. Patenti Altınoluk firmasına ait olan şekerin tadı enteresan. Kakaolu ve hindistan cevizli olarak iki çeşidi var; alttan alta bir zeytin tadı alıyorsunuz ama tuzlu değil. Mezeleri ise rakı sofralarına baş tacı olacak türden. Hele salatası ve ezmesi...

Zeytinyağlarının hepsi sızma, dükkanın işletmecisi Eylül Eraslan, "Riviera satmıyoruz. Çünkü yağın üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerek" diyor. Dükkan bir dolup bir boşalıyor ve herkes elinde paketlerle çıkıyor. Herkesin ortak mevzusu ise zeytin oluyor. İyi zeytin nasıldır, zeytinyağının kalitelisini nasıl anlarsınız gibi. Ürünlerden tadan almadan edemiyor, fiyatlar da çok uygun: Ezmeler 2.5 milyon, Zeyşe: 4 milyon, zeytinyağı: 3.5 milyon lira. Dükkanda hediyelik zeytinyağları da var. Özel şişelerdeki bu ürünler hediye pastanın yerini alabilecek kadar güzel ve değerli. Fiyatları ise 3-4 milyon lira. (İnönü Cad. No: 33, Tel: 0216 368 88 58)

Türkiye'de zeytin
1998 verilerine göre yaklaşık 900 bin hektar alanda yaklaşık 95 milyon zeytinağacının 85 milyonu meyve verirken 10 milyonu henüz meyve vermeyen yaşta. Edremit, Havran, Burhaniye ve Ayvalık hattında tek ürün zeytindir. Türkiye'nin toplam üretiminin yüzde 34'ü, en nefis sızma ve yemeklik yağların yüzde 98'i bu bölgeden çıkar. Manisa, İzmir, Aydın ve Muğla da Türkiye toplam üretiminin hemen hemen yarısını sağlar, ancak kaliteli yağ payı düşüktür. Antalya, Mersin, Adana ve Hatay'da yapılan zeytincilik yüzde 13 civarındadır. Gaziantep Nizip'ten başlayan ve Kilis, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'ya uzanan alanda ise yüzde 5 civarında üretim vardır.

Ağrıya, kabızlığa, tansiyona ilaç
Zeytinyağının faydaları öyle çok ki. Birkaç pratik öneri:

* Bir ziyafet öncesi ve sonrasında bir kaşık zeytinyağı için. Zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğu da azaltır. Safra salgısını arttırarak hazmı kolaylaştırır.

* Yüksek tansiyonu olanların taze ya da kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatıp, süzdükten sonra şeker ilave ederek 15 gün boyunca her sabah akşam sıcak içmekte fayda var.

* Kabızlık çekenler sabahları aç karnına 1-2 kaşık zeytinyağı deneyebilir.

* Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve bağırsakları rahatlayacaktır.

* Ağrı, romatizma, ayak bileği dönmesi, adele incinmesine karşı: 200 gram taze çiçek ve yaprak, 100 gram sarı papatya ile 1 kilo zeytinyağını arada sırada karıştırarak iki saat 'benmari' içinde kaynattıktan sonra içindekileri süzünüz ve ağrı veren yerlerinizi ovunuz.

* Sütü kesilen anneler yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katıp bebeğe veriniz.

Zeytin ağacı gibi sağlam bir hayat
Oruç açtığımız, sevgililerimizin kara gözlerini benzettiğimiz zeytinden hem kutsal kitaplarda hem de birçok türkü ve kitapta bahsedilir. Artun Ünsal'ın Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan "Ölmez Ağacın Peşinde" isimli kitabında zeytine ilişkin her şeyi bulmak mümkün. Okudukça anlıyoruz ki, zeytin sadece bir yiyecek değil bir kültür. Hatta bir tutku da. Bu tutkunun aradığı ise belki de zeytin ağacı gibi sağlam, kırılmaz bir hayat. Ünsal'ın kitabından zeytin dünyasına dair birkaç alıntı:

* Allah yeryüzü ve gökyüzünün nuru olandır. Sanki minber üzerine konmuş çerağdır. Billur bir kandil içinde yıldız gibi parlamaktadır. O çerağın yağı mübarek bir ağaçtan çıkar. O mübarek ağaç, öyle bir zeytin ağacıdır ki; ne Doğuda ne de Batıda bulunur. O çerağın yanına ateş dokunmasa bile, kendi kendine uyanıp nur saçar. Allah insanları o nur ile doğru yola iletir. (Kur'an-ı Kerim, Nur Suresi)

* Tevrat'ın birinci kitabı Tekvin'de de zeytinağacına rastlarız: "Nuh, suların çekilip çekilmediğini öğrenmek için yanındaki güvercini uçurdu. Akşama doğru güvercin ona döndü ve gagasında bir zeytin dalı tutuyordu."

* Evlerinin önü zeytin ağacı / Dökülmüş yaprağı kalmış siyeci / Eğer senin gönlün bende yoğ ise / Sen bana kardeş ol, ben sana bacı" (Ruhi Su'nun ortaya çıkardığı "Bilmem Şu Feleğin" türküsünden)

* "Zeytin yaprağını dökmez / Candan muhabbet gitmez/ Böyle aşka düşenler / Dünyada rahat etmez" (Kıbrıs türküsü)

* Önde zeytin ağaçları arkasında yar/ Sene 1946 / Mevsim sonbahar/ Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim / Dalları neyleyim / Yar yoluna dökülmedik dilleri neyleyim / Yar yar" (Bedri Rahmi Eyüboğlu, Sitem)

Buket AŞÇI


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır