|
|
|
Atları da vururlar, evet!..
1930'ların Amerikası...
Kapitalizmin ana vatanı olmaya ve 20. yüzyıla ekonomi destekli siyasal gücüyle damga vurmaya hazırlanan bir toplumun, birden beklenmedik ve benzersiz bir ekonomik çöküntüyle sarsılması, borsanın çöküşüyle birlikte bir günde değersiz paçavralar haline gelen onca hisse senedi ve tahvil, birden sıfıra inen servetler, yok olan aileler, intiharlar, sefalet ve yoksulluk öyküleri, dramlar ve içburucu hikâyeler...
GLADYATÖR DÖVÜŞÜ SANKİ
Ve kısa zamanda koca Amerika'nın gözdesi haline gelen dans maratonları... "Caz çağı"nın ertesinde, dansa ve eğlenceye alışmış bir toplumu bu kez insanlığın sınırını zorlayan yarışmalarda buluşturmak ve insanları, fiziklerini sonuna dek zorlayan, kimilerinin pistte düşüp kalmasına yol açan acımasız bir yarışmanın kobayları olarak kullanmak...
1930'ların Amerikası, yarışma görünümü altında günlerce süren ve yarışmacıların kendilerini tükettikleri maratonlar düzenledi: Düzinelerle insanı öldüren ya da sakat bırakan acımasız modern çağ gladyatör dövüşleri sanki... Bu olaylar kitaplara da konu oldu. Gazetecilikten gelen Horace MacCoy'unki en ilginciydi. Ve liberal yönetmen Sidney Pollack'ın elinde, bu kitap, 1969 yapımı unutulmaz bir filme dönüştü: "Atları da Vururlar".
BİR AVUÇ DOLAR İÇİN!
Ödül peşindeki genç çifti Jane Fonda - Michael Sarrazin ikilisi, tüm rezaletin farkında olan, ama ne pahasına olursa olsun oyun sürmeli kuralını uygulayan organizatör-takdimciyi Gig Young oynadı. Yan rollerde Susannah York, Bruce Dern, Red Buttons gibi iyi oyuncularla birlikte... Ve film 7 dalda Oscar adayı oldu, bunlardan sadece Gig Young'a ödülü kazandırdı.
Bu unutulmaz film bulunsa da bir kanalda gösterilse... Çünkü şu bunalım günlerinde kimi kanalların bize reva gördüğü kimi yarışmaların zihniyeti, bundan farklı değil. İnsan onuru ve kişiliği benzer biçimde çiğneniyor ve katılanların sağlığı tehlikeye atılıyor. Ve tüm bunlar, "bir avuç dolar için!"...
Atilla DORSAY
|
|
|
|