 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
  
Evrenin efendileri!
Bu yazıyı okurken fonda bir de Sertab'ın "Kumsalda" şarkısını çalarsanız...
Yazı amacına daha kolay ulaşır.
Bu parça yaza imzasını attı...
Vatandaş "Uzanmışııım kuumsala!" diye salına salına dans ediyor!
Şarkıda bir yerde "bombe atomique" diyor, ardından bir "platonik aşk" çağrısı var.
Toprağı bol olsun, C. G. Jung duysaydı...
"Şu şuuraltına bak birader, bizim 'Bilincin Kökleri' kitabında 600 küsur sayfa yazdıktan sonra gelebildiğimiz noktayı bir şarkıya nasıl sığdırmışlar" diye şaşıp kalırdı.
Ve tesadüf etseydi, şarkının akabinde bir de ona "Biz Türkler'in 'Başımıza taş yağacak' diye bir atasözü var" diyecek olsaydım, ünlü psikiyatr -muhtemelen- oracıkta şak diye bayılacaktı.
Belki de şak diye bayılmazdı da...
Kibarlığından, "Tercüme hatası olmasın sakın" diye sorardı.
Onun için şimdi Jung'u bir kenara bırakalım...
Pazar yazımızı (köşe yazarlarının şuuraltı boşaltma günü) yazalım!
"Şeytan" diyor:
Oğlum, kendini bırak Bodrum'da, hep tatil yazıları yaz.
"Uzanmışııım kuumsala, sörf yapalııım dalgalı kurda!"
Neyse, bu Jung(ien) esintileri gerçekten bir kenara bırakıyor, kendime -biraz!- çeki düzen veriyorum.
Biz atom bombası patlattık ya!
Biz derken insanoğlu; malum, kozmik boyutta Türkler'le Amerikalılar çok farketmiyor!
O atom bombasını patlatıp 80 bin kişiyi bir anda öldürdüğümüzde...
Belki de dev bir uzay taşı dünyaya çarpmak üzere yola çıktı.
Evren büyük, ulaşması zaman alabilir!
Çünkü kâinatın kuralları -kabaca- "Kendini yoketmeye bu kadar meraklı olanlar yaşamasa da olur" diye programlanmış olabilir!
Belki de atom bombası atıldığını duyan bir Türk köylüsünün dudaklarından dökülen "İşte şimdi gerçekten başımıza taş yağacak" lafı...
Uzaylıların kayıtlarına geçtiği için...
Ve belki de çok ileri medeniyetlerde bu formülasyon aslında "temel bir fizik kuralı" olduğu için...
Uzaylılar, "Dünyada çok gelişmiş bir kültür var da, saklanıyor mu" diye...
Gizli gizli hep bizim köylere gelip bakıyor da...
New York'a bir türlü resmi iniş yapmıyor!
f"Çok ileri boyutta temel fizik kuralı" olan ne, affedersiniz?
Kendine, çevrene, yaşadığın ortama iyi davranmazsan...
Negatif olursan...
Negatif elektron saçarsan...
Bunlar da sana negatif olarak döner...
(Konudan kopmayın ama, hatırlatmadan edemedim... Belki de Amerika içgüdüsel olarak dünya barışı bekçiliğine -günah çıkarır gibi- soyundu. Dahası dünyada barışı sağlayıp bütün enerjisini çarpacak göktaşını durdurmaya harcamak istiyor olabilir. Film gibi mi oldu? Eh sonuçta bu da bir yazı! Dikkat memlekete dönüyoruz...)
Belki henüz başımıza taş yağmıyor ama... İşler de düz gitmiyor! Bizimki kadar birbirinden hazzetmeyen insanların aynı bölgede yoğunlaştığı azdır. Dünya mikrokozmosunda bir karadelik gibiyiz... Farkındayız da durumun... Boşuna mı hepimiz muska, nazarlık, cevşenle dolaşıyoruz! Elinoğlu, yükselen bir vatandaşını gördüğünde... "Nasıl yapsam da, ben de onun gibi olsam" diye kafa yoruyor. Biz... "Madem bende yok, onda da olmasın" diye motor bastığımız için... Sonuçta kimsede bir şey olmuyor! Ardından da "Nasıl oluyor da biz bu haldeyiz" diye toplu şaşkınlık yaşıyoruz. Keşke her gün yeni baştan şaşıracağımıza, tahlil yapsak. Mesela... "Beyefendi siz arabanızı oraya öyle parkedince sokağa girmek mümkün olmuyor" dediğinizde... Cevap şöyle gelebiliyor: - Bu yol sırf sana ait değil kardeşim, bu yol hepimizin! Konuşma şöyle sürer: - İyi ya ben de onu söylüyorum, siz arabayı böyle koyunca kimse geçemiyor! Siz tıkıyorsunuz, o yüzden hepimizin olamıyor! - Sen burada tatilci misin? - Evet. - İyi! Ben de buranın yerlisiyim. Bu sokak da bizim sokak, ben de arabayı böyle koydum. Var mı? fBilimadamları, Einstein'ın izafiyet teorisinin marş almadığı yerleri, kaos teorisiyle açıklamaya başladılar. Biraz gözlem yapmış olsaydı, bu duruma ilk önce bir Türk fizikçinin uyanması gerekirdi. Mantığın bittiği yerde öyle bir mantık başlıyor ki, hiçbir mantık dinlemiyor. Yahu.... Pardon!... Durun durun... Yoksa?.. Aman Tanrım... Nasıl oldu da şimdiye kadar farkedemedim. (Elma düşer, hamam tası yüzermiş!) Biz çok ileri bir boyuttayız! Bizler yeryüzündeki en gelişmiş yaratıklarız... Biz kaos teorisine uygun yaşıyoruz. Herkes sürekli kendi kafasına göre takılıyor. Kurallar bitiyor! Bambaşka bir boyuta geçiliyor. Arkadaşlar... Biz evrenin efendileriyiz!ff | ||
