Tanrı'nın, parmağı yok ki, kötü niyetlilerin gözünü oysun. O, niyeti ve kalbi bozukları cezalandırırken çoğu kez onları kendi kazdıkları çukurlara düşürmekle yetinir.
Ama bunun için, Tanrı'ya bile bazı lojistik destekler gereklidir.
Söz gelimi, "dolar vurguncuları"nın kendi çukurlarına düşmeleri için elbette ki, kendisine yardımcı olacak ekonomik programlarla, iyi ve dirayetli uygulayıcılar da şarttır.
Her neyse.
Çok şükür ki, bugün borsalar kapalı.
Ne dolar vurgunu söz konusu, ne de kazılan çukurlara tepetaklak gitme olasılığı.
Ama "kime niyet, kime kısmet" konusu ne gece gündüz dinliyor, ne de pazar - salı.
Kablolu ya da çanak televizyon izleyicileri iyi bilir.
Hafta sonlarında özellikle Alman televizyonlarında, müthiş bir açık saçık film gösterme yarışı sürer.
Bu durum, neredeyse genel bir kamu iletişim politikası gibidir.
Almanların RTL'i , yemek tarifi verir gibi, ritmli ve koordineli aletsiz Japon jimnastiğini anımsatan canlı, heyecanlı pozisyon önerileri sunar durur; gece yarısından sabah gün ağarıncaya dek.
Hristiyan Demokrat Parti' nin (CDU) ileri gelenlerinden birine geçenlerde bir uluslararası toplantıda sorma olanağı bulduk:
-Sizin partiniz, ahlak, fazilet ve kutsal aile kurumu adına o tür filmlerin televizyonlarınızda oynatılmasını nasıl karşılıyor?
"Saatleri geç olmak şartıyla, biz ziyadesiyle o filmleri destekliyoruz" dedi. Ve devam etti:
-Bildiğiniz gibi, Almanya'da nüfus artışı neredeyse eksiye düştü. Uzmanlar, yıllardan beri Alman halkını gayrete getirmek üzere, etkin bir teşvik ögesi olarak porno filmlerin yararlı olacağını öngörüyorlar.
-Peki etkisi oluyor mu?
-Oluyor. Ama Almanlar üzerinde değil, bizim ülkedeki sizin Türkler üzerinde oluyor. Almanya'da Türk kökenliler arasındaki doğum oranı neredeyse Doğu Anadolu'daki oranlara yaklaştı. Alman asıllı doğurganlık neredeyse eksilerde. Yani, biz porno yayınlarla Almanlar gayrete gelsin istiyorduk, sonuçta Türkler yararlanıyor.
-Bizde bir laf var: kime niyet, kime kısmet.
-Bizde de benzeri var.
- İyi öyleyse. Yine de sizin için, Türkiye'de doğan Türk'ten ise Almanya'da doğan Türk, toplumsal bakımdan ehveni şer bir kazanç.
-Doğru. Rusya çok daha çaresiz. Orada da Slav asıllı nüfus eriyor. Bu yüzden Duma'da bir grup milletvekilinin verdiği, Jirinovski'nin de desteklediği bir yasa önergesi ele alındı. Bu önerge doğurganlığın ancak "poligami"nin, yani çokeşliliğin resmen kabul edilmesiyle yeniden artacağını öngörüyor. Ama şimdilik gündeme giremedi.