|
|
|
Bunlar milyarder 'yoksul'
Tarikatların devir işlemine karşı çıktığı hastanede yoksul kontenjanından yararlanarak tedavi olanlar arasında hakimler, apartman sahipleri var
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı, 7 ay önce bazı dini grupların yoğun protestolarına rağmen SSK Genel Müdürlüğü'ne devredilen Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi'nin devir öncesi işlemlerine ilişkin soruşturmasını tamamladı. Hastanenin SSK'ya devrinden önce son bir yıl içindeki faaliyetlerini kapsayan soruşturma sırasında, hastanenin "dini" ve "ideolojik" amaçlı olarak istismar edildiği, tarikatlar ve bazı sol örgütlerle bağlantılı hastaların, "yoksul" kontenjanından ücretsiz olarak tedavi edildiği ortaya çıktı. Bu hastalar arasında NK adında bir hakimin çıkması ise müfettişleri şaşkına çevirdi.
MERCEDESLİ YOKSUL
Soruşturma kapsamında hakim K'nin hastaneye bildirdiği adrese giden polisler, K'nin tedavi gördüğü 1999'da Bakırköy Adliyesi'nde görevli olduğunu, 2000'de ise Ankara Adliyesi'ne atandığı saptadı. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun talimatıyla "yoksul" kontenjanından yararlanan hastaların sosyal durumlarını araştıran polis, çok sayıda sahtekarlığı saptadı. Bu isimler arasında Hastane Başhekim Yardımcısı Raşit Demir'in kayınbiraderi olan ve hastane kantinini işleten Nami Güneş de var. Polis kayıtlarına göre, "yoksul" kontenjanından yararlanan Güneş'in Mercedes marka otomobili, lüks dairesi, besi çiftliği, traktörü ve arazisi var.
SKANDAL ÇOK
8 yıldır RP ve FP tarafından yönetilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İnsan Vakfı Kurumu tarafından hastaneye gönderilen hastaların da yüzde 50 indirimli olarak tedavi gördükleri belirlendi.
Hastanenin SSK'ya devrine ilişkin işlemin iptali ve yürütmeyi durdurma kararı için Danıştay'a başvuran hastane Başhekimi Doç. Dr. Rıza Kutaniş'in Çalışma Bakanlığı'na bildirdiği faaliyet raporundan farklı bir raporu Danıştay'a sunarak yargıyı yanılttığı saptandı.
Müfettişler, hastanenin SSK'ya devriyle devletin yılda 150 trilyon lira kazançlı çıktığını hesapladı.
İŞTE GUREBA'NIN YOKSULLARI...
Fikri Kanberoğlu: Bir yıl önce trafik kazası geçirdi, koltuk değnekleri ile yürüyor. Beşiktaş Kireçhane sokakta üç katlı binanın sahibi. Kardeşleri ise Yeni Köşk Balık Restoranın ortakları.
Güven Çal: Adını Günve Sal olarak bildirdi ama polisler gerçek kimliğini saptadı. Beşiktaş'ta sayısal loto bayiliği de bulunan bir büfenin sahibi. Bir dairesi var.
Hülya Aslan: 2 yıl önceki hastaneye kayıtlarına geçen adresinden 15 yıl önce taşındığı saptandı. Gerçek adresi bulundu ve 4 katlı binanın sahibi olduğu anlaşıldı.
Gazel Yıldırım: Bekar ve babasıyla birlikte yaşıyor. Ancak babasıın İstanbul'un çeşitli semtlerinde ayakkabı satış mağazaları var. Aylık kazançları 1.5 milyar lira.
Victorya Urukal: 23 yaşında, Ukrayna vatandaşı. Tedavi gördüğü dönemde Doktor Kiril Urukal ile evliydi. Daha sonra boşandı.
Okuyan: Din İstismarı vardı
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun soruşturma raporu hakkında SABAH'a yaptığı açıklamada, Gureba hastanesinde dini duygular istismar edilerek devletin zarara uğratıldığını belirterek şöyle dedi:
"Soruşturmanın son aşamaya geldiğini biliyorum ama sonucu hakkında bilgim yok. Ama maalesef bize ulaşan çok ciddi bilgiler var. Hastanenin yıllarca nasıl dini duygular istismar edilerek yönetildiği, devletin trilyonlarca lira zarara uğratıldığı aşikar. Bütün bu yolsuzlukların ortadan kaldırılması için kamudaki tüm sağlık kuruluşlarının otomasyona geçmesi, DPT'nin aylardır beklettiği bu uygulamaya acele onay vermesi şart. Çünkü SSK ve Bağkur'da her yıl 1 katrilyon liranın üzerinde fazla ödeme var. Eğer otomasyona geçmezsek, devletin kasasından her yıl 1 katrilyon lira fazladan çıkacak."
Atatürk posteri astı
Kuruluşu 1845'e dayanan Vakıf Gureba hastanesi, 1924'e kadar Vakıflar İdaresi'ne bağlı hizmet verdikten sonra önce Sağlık Bakanlığına sonra İstanbul Tıp Fakültesi'ne geçti. Hastane bugünkü kimliğine 1983'de kendi bünyesinde bulunan Vakıf Gureba Hastanesi Kliniklerine Yardım Vakfına devredildikten sonra ulaştı. O tarihten bu yana da hastane, dini duygular istismar edilerek kullanıldığı, irtica kaynağı haline geldiği, hastane binasına Atatürk posterlerinin asılmadığı şeklindeki tartışmaların odağında yeraldı. Ocak ayında Vakıflar Genel Müdürlüğü, hastaneyi SSK'ya devretti. Devir işlemi sırasında, bazı dini gruplar ve yayın organları yoğun tepki gösterdi. Ancak yine de devir gerçekleşti ve Okuyan'ın ilk icraatı, hastanenin ön kısmına 16 metrelik, yan tarafına 5.5 metrelik iki büyük Atatürk posterini asmak oldu.
Şamil TAYYAR
|
|
|
|