Win-Türkçe
ASCII

AYLIK ARTIŞ % 2
Yılsonu için öngörülen yüzde 3'lük daralmanın yüzde 5.5'e revize edildiğini belirten Fischer, 2002 büyüme hedefinin ise yüzde 5 olduğunu söyledi. Fischer, enflasyon hedefinin yüzde 58 civarında olacağını vurguladı. Hükümetin yılsonuna kadar aylık yüzde 2 fiyat artışını tutturmaya kararlı olduğunu belirten Fischer, enflasyondaki son düşüşlerin de olumlu olduğunu söyledi.

BAŞARI ZORUNLU
Bu noktada söz alan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, hükümetin enflasyon konusundaki kararlılığının altını çizerek şöyle konuştu:

"Bugünkü veriler ve program çalışmaları ışığında önümüzdeki 12 ay içinde TÜFE'nin yüzde 30-35 arasında olmasını öngörüyoruz. Ancak bu bir tahmin. Bu hedefi, IMF'ye gönderilecek Niyet Mektubuna da koymayı planlıyoruz. Bu tabii, 2001 yılının ikinci yarısını ve 2002'nin ilk yarısını kapsıyor. 2002 tüm bir yıl olarak düşünüldüğünde, enflasyon hedefinin bu oranın daha da altına ineceğini düşünüyoruz. Türkiye'nin bunu başarması mümkündür" dedi.

İKLİM DEĞİŞEBİLİR
Fischer, özelleştirme konusuna da değinerek, başta Türk Telekom olmak üzere özelleştirmede somut adımlar atılmış olmasının çok önemli olduğunu söyledi. Stanley Fischer, özelleştirmede atılan adımların, iş dünyasındaki iklimin iyileştirdiğini ve kamu kaynaklarının yönetimindeki şeffaflığı artırdığını söyledi.

DALGA GEREKLİ
Dalgalı kur konusunda hâlâ geçiş süreci yaşandığının altını çizen Fischer, şöyle devam etti: "Kur rejimiyle ilgili olarak şu anki dalgalı kurdan başka bir seçenek yok. Yetkililer de bunu kabul ediyor. Merkez Bankası gayrıresmi olarak enflasyon hedeflemesi yapıyor. Şimdi, yılsonuna resmi şekilde enflasyon hedeflemesine geçmek için gerekli kurumsal düzenlemelerin hazırlanmasına geçilmesi gerekiyor."

Eylül-Ekim'de sokaklar rahatlar
Ekonomide yaşanan rahatlamanın Eylül, Ekim aylarında sokaklarda da hissedileceğini söyleyen Kemal Derviş, şöyle konuştu:

"Ekonomideki düzenleme bence Mayıs ayında sokağa çok hafif yansımaya başlamıştı. Antep gezimde ve bazı başka temaslarımda bunun ilk göstergelirini fark etmiştim. Ama sonra Haziran'da bazı olumsuz gelişmeler, hem içerdeki tartışmaların zaman zaman biraz aşırı bir hal alması ve dünyadaki bazı gelişmeler programa ters yansıdı. Temmuz başında da oldukça olumsuz günler geçirdik. Şu anda hem hükümet olarak hem de teknik kadro olarak sanıyorum bu konuda bir bakıma kendimizi yeniledik. Hükümette daha güçlü bir eşgüdüm, daha kararlı bir tutum sergilemek için hepimiz, ben dahil uğraşıyoruz. Bütün bunların ışığında Eylül, Ekim aylarında bunun sokağa yansımasını bekliyoruz. İhracat ve turizm sayesinde ekonominin bir bölümü bu olumsuz gelişmelerden biraz kendini koruyabilir. "

Fischer ise Türkiye'nin uyguladığı programın en önemli hedeflerinin, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve Türk halkı için yükseltilmiş yaşam standardı sağlanması olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Programın en temel hedefi öncelikle enflasyonda uzun süreli bir düşüş sağlanmasıdır. Bu amaçların yerine getirilmesi sadece ekonomik anlamda önemli olmakla kalmayıp coğrafi yapısı gereği Türkiye'nin geleceği için de kritik önem taşımaktadır. Nihai hedef, Türkiye'nin Avrupa'ya entegrasyonunda önünde bulunan zorlukları aşmasıdır."

Hükümet yeterince takdir edilmedi
Stanley Fischer, Türkiye'nin uygulamakta olduğu iddialı ekonomik program kapsamında çok etkileyici başarılar sağladığını söyleyerek, hükümetin bankacılık ve diğer sektörlerdeki yapısal reformları, mali uyum ve meclisin gündemindeki yoğun yasal programı gerçekleştirdiğini belirtti. "Hükümet çok zor bir program uyguladı" diyen Fischer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ankara'da başbakan ve yardımcıları ile görüştüm. Bu görüşmelerde beni en çok etkileyen, liderlerin programı ortak bir ifadeyle Türkiye'nin ekonomik programı olarak tanımlamaları oldu. Sayın liderlerden biri, IMF desteği olmasa da bu programın uygulanmasının gerekli olduğunu söylediğinde liderlerimizin programa olan inancını görmüş oldum. Her ne kadar Türkiye'de yeterli bir siyasi birlik olmadığına ilişkin eleştiriler olsa da gerçek şu ki gerek Hükümet gerekse meclis taahhüt ettiği tüm hususları yerine getirdi. Ancak ne yazık ki bunun takdirini yeterince göremediler.

YENİ ÇIPA ENFLASYON
Yılın son çeyreğinde gerçek bir enflasyon hedeflemesine gidilebileceğini belirten Fischer, iç borçların çevrilmesi için de bütün önlemlerin alındığını söyledi. Fischer sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hazine kullandığı finansman araçlarını piyasa koşullarına uyarlayacak. Temel amaç faiz maliyetinin azaltılması. İç borcun çevrilmesi için gerekli tedbirlerin hepsi alındı. Enflasyonun düşüşüne ilişkin önemli sinyaller var. Temmuz enflasyonunun beklediğimiz gibi düşük çıkması faiz oranlarını daha da aşağıya çekecektir. Bu da Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesini yakınlaştırır. 2001'in son çeyreğinde de resmi anlamda enflasyon hedeflemesine geçileceğini düşünüyorum."

BİR DAHAKİ SEFERE TURİST OLARAK GELECEĞİM
IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, "Türkiye'nin bu kadar desteğe layık olduğunu bir kez daha gördüm. IMF'deki görevimden birkaç hafta sonra ayrılıyorum. Bu kimlikle Türkiye'ye son ziyaretimi gerçekleştiriyorum. Türkiye ile çalışmak, benim için önemli bir fırsat ve ayrıcalıktı. Türkiye'ye bundan sonra arkadaşlarımı görmek ve ülkenizin diğer güzelliklerini keşfetmek için bir turist kimliğiyle geleceğim" dedi.

Fischer'dan önemli mesajlar
* Piyasalar iyiye gidiyor. Ancak kur tartış-maları nedeniyle ekonominin bütünündeki iyileşmeyi göremiyorsunuz. Aslında durum düşündüğünüz kadar kötü değil.

* Dünya Bankası, zor durumda olan firmalara yardımcı olabilmek için 500 milyon dolarlık kaynak sağlayacak.

* Liderlerle yaptığım görüşmede kesinlikle bir erken seçim olmayacağı izlenimi edindim. Ayrıca liderler öyle ya da böyle bu programın arkasında. Bu bizi rahatlattı.

* Sıcak para politikasının artık sona erdiğini net şekilde görmek gerekiyor. Artık iki haftalık yüklü paraların değil, beş yıllık uzun vadeli yardımların mümkün olduğunu anlamalısınız.

* Merkez Bankası kurdaki aşırı dalgalanmalara piyasalardaki büyük bankaları da kullanarak müdahale edebilir. Ancak bu çok sık olmamalı.

* Kurda yeni çıpa enflasyon hedeflemesi olacak. Bunun için enflasyonun bir an önce aşağı inmesi gerekiyor. Son günlerdeki gelişmeler enflasyonun düşüş trendine gireceğini gösteriyor.

* Dolara endeksli tahvil satışı bundan sonra da sürebilir. Önceki günkü satışın bir test satışı niteliği taşıdığı söylenebilir.

* Büyüme ve enflasyon hedeflerinde daralmaya gidiliyor. Daralma yüzde 3'ten yüzde 5.5'e revize ediliyor. Hükümet enflasyon hedefini yüzde 58'de tutacak, yılsonuna kadar da ayda yüzde 2'de tutmaya kararlı.