* Tiyatro oyuncuları, TV'ye kayıyor. Tiyatronun zamanı doluyor mu? (Nilüfer Aysular)
Ben tam tersini düşünüyorum. Televizyonlar performansı iyi olan oyunculara rağbet gösteriyor. Dolayısıyla tiyatrodan iyi oyuncuları cımbızla çekip alıyor. Bu oyuncuların da tiyatroya kan verecekleri kanısındayım. Örneğin ben bir oyun oynayacağım. Hayatında hiç tiyatroya gelmemiş insanlar gelecek.
* Espri dağarcığını nasıl genişletiyorsun? (Melike Birgölge)
Espri denen şey biraz zeka işi. Ustalarımın söylediği gibi komedi en ciddi iştir. Mesela kötü bir oyuncuyu tragedyada orta bir oyuncu hatta iyi bir oyuncu diye yutturabilirsiniz. Ama komedide yutturamazsınız. Birikim çok önemli. Okuyor ve gözlüyor olmak. Dünyada ve Türkiye'de olan olayları biliyor olman gerekiyor. Sadece iki cümleyle değil detaylarıyla. Ben dünya gündemini çok iyi takip ederim ve okurum.
* Son zamanlarda sergilediğiniz Mehmet Ali tarzı tavırlar yani şımarıkça hareketler sizin gibi bir oyuncuya yakışmıyor. Siz kendinize bu davranışları uygun görüyor musunuz? Yoksa Hande Ataizi'nin yan etkileri mi? (Oğulcan Türe)
Oğulcan'a çok teşekkür ediyorum çok güzel bir soru. Milliyet gazetesinin televizyon eleştirmenleri arasında çok önemli bulduğum bir şahsiyet, Sina Koloğlu, son hafta köşesinde "İki Kere Kiki gibi şov programı 'kaşar fırlamalık' gerektiriyor, Mehmet Ali Erbil ve Seda Sayan gibi. Cem'le Hande'nin böyle bir malzemesi yok" demiş. Bulutsuzluk Özlemi'nde kaliteli müzisyenlik yapan birinin böyle bir şey yazması içimi acıttı. Ben şov programı yapmama rağmen bir seviye tutturmaya çalışıyorum. Belden aşağı espri yapmam. Böyle olunca bu işin uzmanı sayılan bir kişiden eleştiri alıyorum, 'kaşar fırlamalık' yapmadım diye. Oğulcan da "Mehmet Ali Erbil tarzı şeyler yapıyorsunuz bunlar size yakışıyor mu?" diye soruyor haklı olarak. Açıkçası ben bunları kendime yakıştırmıyorum. Ama ben asgaride tutuyorum. Bendeki komedinin seviyesi ve tarzı başka. 'Kaşar fırlama' olmak gerekmiyor. Benim gibi olmak yeterli.
* Ufukta yeni sinema filmi var mı? (Derya Çetin)
"Mıro" diye bir film var, ama ekonomik kirizden darbe aldı. Aşkın Nur Yengi, Nejat Uygur ve Ece Erken yer alacak. Ondan sonraki proje de bir karamizah filmi olan "Hocca". İnanç suistimallerini konu alan sempatik bir film. Dört-beş proje daha var.
* Kendiniz gibi değerli insanlar yetiştiriyor musunuz? Bu da sizin sorumluluğunuzdur diye düşünüyorum. (Dolunay Sarp)
Burası zurnanın zırt dediği yer. Ben şu ana kadar yaptıklarımı topluma örnek olsun diye yapmadım. Bir oyuncunun topluma örnek olmak gibi bir sorumluluğu olduğuna da inanmıyorum. Ben sadece böyle bir yaşamı sevdiğim için yaşıyorum. Çok iyi bir tiyatro oyuncusu olup da toplumun kurallarına aykırı bir tip olabilirsiniz. Oyunculuğumu beğeniyorsanız, benim aile hayatım mı var, bekar mı yaşıyorum, çapkın mıyım, bu hiç kimseyi ilgilendirmez. 'Geleneksel aile yapısı'na inanmam. Kimseye örnek olmak gibi bir düşüncem yok.
'Yedik mi? Sadece bakıyoruz!'
* Gördüğüm kadarıyla bayanlara fazla düşkünsünüz. Eşiniz bu duruma bir şey diyor mu? (Deniz Can Serçe)
İki Kere Kiki'de ben maskülen karakterim, Hande de feminen karakter, biz de şovda üstümüze düşenleri yapıyoruz. Bayanlara düşkün olmak konusuna gelince, ben sağlıklı bir erkeğim, evliyim. Beni biriyle gören var mı, yok. Ama güzel bir kadın geçerse bakarım. Perhizde olabilirim; ama yemek listesine bakmamda hiçbir sakınca yok. Yedik mi? Sadece bakıyoruz.
* Eşiniz Hande Ataizi'ni hiç kıskanmıyor mu? (Ayşen Hasoğlu)
Asla kıskanmaz. Dört yıldır nesini kıskanacak. Ama başka kadınlardan kıskandığı oluyor.
* Evlilik aşkı öldürüyor mu sence? (Melike Birgölge)
Eğer çok aşık olduğunuz biriyle evlenirseniz o evlilik yürümez. Ama sevdiğiniz biriyle yürür. Kerem ile Aslı, Romeo ile Jülyet evlenselerdi, onların evlilikleri de yürümezdi.
* Yoğun iş hayatınız ile aile hayatınızı bir arada götürmek zor olmuyor mu? (Sami Güralman)
Zor oluyor. Fedakarlık yapmak gerektiğinde zaman zaman işten, zaman zaman da evden yapıyorum. Ama fedakarlığı hep ben yapıyorum. Aileme mutlaka zaman ayırıyorum. Hiç ünlü olmasaydım dediğim de oluyor.
* Sizce Hande Ataizi nasıl biri? (Ümit Mackan)
Hande, enteresan bir tiptir. Benim kadar sıradan bir tip değildir, benden çok farklıdır. Yaşam nehirlerimiz çok farklı yönlere doğru akar. Dolayısıyla iş dışında, piknik için bile bir araya gelmemiz zor. Hande'yle yalnızca çalışırım.
* Türkiye'de en güzel kadın Hande demiştiniz. Dikkat çekmek için mi? (Melike Birgölge)
Hande için Türkiye'nin en güzel kadını demedim, Türkiye'nin en güzel vücutlu kadını, dedim. Dikkat çekmek için söyleseydim 25 yıl sonra televizyona geçmeyi düşünmezdim. Bundan 10 yıl önce bile bana önerilen dizilerin haddi hesabı yok. Televizyon birden keşfetmedi beni.
AYSUN ÖZ