kapat
27.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )

Repo ve dövizde hatalı bir karar

Parayı Türk Lirası'na çekmek ve vadeyi uzatmak, repoya ve dövize yönelmenin cazibesini azaltmak amacıyla yapılan düzenlemeler, dün açıklandı.

Stopaj oranlarını artırmaya yönelik bu düzenlemenin, ayrıntıları ekonomi sayfasında yeralıyor. Üzerinde duracağımız nokta, kararın olumsuz etkileri ile ilgili.

Mevduat ve repo
Türk Lirası'nın, dövize karşı daha cazip bir yatırım aracı olabilmesi ve TL. mevduatın vadesinin uzatılabilmesi için, kısa vadeli mevduata uygulanan stopaj oranını yükseltmek çözüm değil. Stopaj artırımı, mevduatın başka enstrümanlara kaymasına da neden olabilir. Şu aşamada olay "güven unsuru" ile ilgili. Güven sağlandıkça, mevduatın vade yapısı da uzun döneme kayabilir. Repoya gelince, repo olayında bankalar, kamu kağıtlarını geri alma vaadiyle tasarrufçuya satıyorlar. Oran artışı nedeniyle, tasarrufçunun repo yoluna başvurmasında gerileme olursa, bankaların kamu kağıtlarına ilgisi, buna bağlı olarak da, kamu kağıtlarına olan talebi azalabilir. Bu da, devletin borçlanma olanağını zayıflatır ya da borçlanma faiz oranlarını yükseltir. Stopaj geliri artsa bile, faiz yükü yükselir. Bu arada, tasarrufçunun, başka enstrümanlara kayma olasılığını da gözardı etmemek gerekiyor...

Döviz tevdiat hesabı
Döviz cinsinden hesaplara getirilen stopaj artışı, 10 bin doları olan tasarrufçu için, ayda bir-iki dolar, 100 bin doları olan tasarrufçu için de ayda 15-20 dolarlık bir getiri kaybına neden olacak. Bu sembolik tutarlar, caydırıcı olmaz.

Yüksek tutarlarda ise, dövizin yurtdışına kaçışına ya da Türkiye'deki yabancı bankalara yönelmesine veya bu eğilimin artmasına neden olur. Türkiye'de yerleşik olanların, bu bankalara kayan döviz tasarrufları, yılbaşından bu yana 3,7 milyar doları buldu. Şu anda Türk Bankaları offshore hesap açmıyor ama bu uygulama yabancı bankalar da giderek artıyor. Bu arada, offshore hesaplar, özellikle Türk şirketleri için daha cazip olacak. Nasıl olsa, faizi gelir gösterip beyan etmek zorundalar, hiç değilse stopaj ödemekten kurtulacaklar...

Sorun nerede?
Bize göre soruna, doğru teşhis konulabilmiş değil. Birkez daha belirtelim, mevcut sorun "güven unsuru" ile ilgili. Şu aşamada insanlar, yüzde 1 ya da 2'lik kaybın ya da artışın hesabını yapmıyor. İnsanlar, tasarruflarında "savunma stratejisine" geçtiler. Var olanı koruyayım yeter diyorlar, kimse randıman peşinde değil.

Devletin iç borç stokunu oluşturan kamu kağıtlarının yüzde 18'ini aldığı ve Devlete parayı uzun vadeli borç verdiği için zor durumda kalan, Demirbank örneği önümüzde dururken, tasarrufçuyu uzun vadeye çekmek çok zor gözüküyor.

Uygulamanın, bir diğer olumsuz yönü de; programın temel hedeflerinden uzaklaşmaya neden olmasıyla ilgili. Şöyle ki;

* Enflasyon düşecekti, artıyor ve artacak,

* Faizler aşağı çekilecekti, arttı. Stopaj biraz daha artırabilecek,

* Dövizdeki kur artışı önlenecekti, aksine arttı ve artıyor,

* Ekonomide, büyüme yerine küçülme artıyor.

Maliye Bakanı Oral'ın sık sık belirttiği ve bize göre de doğru olan bir sözü var; vergiler ekonominin önünü tıkamamalı. Söz doğru ancak aylardır sürdürülen uygulama ve alınan kararlar doğru değil...


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır