kapat
27.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )

Onlar ve biz

Düşünce biçimimizde, dünyayı "Türkiye ve geri kalanlar" olarak ayırma eğilimindeyiz.

Sanki bir tek biz varız, bir de ötekiler.

Dışımızdaki dünya bir bütün gibi gelir bize: Özellikle de Batı ülkeleri.

Amerika ile Avrupa'nın farkını, Avrupa ülkelerinin kendi içindeki çeşitlilik ve çatışmaları pek anlayamayız.

Zaten kafa da yormayız bunlar üzerine.

Avrupa'yı oluşturan Finlandiya ile Portekiz'in birbirinden ne kadar uzak olduğunu düşünmeyiz bile.

Politik bilinçaltımız şemayı böyle oluşturmuştur.

***
Bir de işin öteki yanı var: Türk eliti hiçbir zaman Batı etkisinden kurtulamamıştır.

Her dönem kendi modasını yaratmış ve Batı ülkelerinden biri aşırı derecede etkilemiştir bizi.

Aslında bu etkileri Türkler'in Anadolu'ya ayak bastığı ilk yıllara kadar uzatmak mümkün.

Asya'dan gelen bu kavmin tarımı ve denizciliği öğrendiği yerleşik kültür; balıkların, rüzgârların adlarında ve tarla işlerinde kendini gösterir.

Lodos da Yunancadan alınmıştır, Poyraz da...

Kefal de öyledir, levrek de!

Türkçe gibi tınlayan ırgat kelimesi bile Yunancadan geçmiştir.

(Zaman içinde bizim kültürümüzün de Yunanistan'ı etkilediği ve o dilin de birçok Türkçe kelimeyle dolduğu ayrı bir gerçek.)

***
Osmanlı'nın ticareti öğrenmesi İtalyancanın etki alanına sokmuştur bizi: Piyasa, kambiyo, banka, lira gibi ekonomi sözcükleri dilimize yerleşmiştir.

Daha sonra "lingua Franca"nın ve Fransa'nın karşı konulmaz etkisi başgöstermiştir.

Dilimiz her alanda Fransızca kelimelerle dolmuştur.

***
Son yıllarda Türk zenginleri İngiltere'yi sever olmuşlardı. Dil eğitiminin Fransızcadan İngilizceye kaymasının da etkisi vardır bu sevgide.

Ama İngiltere merakı kısa sürdü ve ilgi okyanus ötesine yöneldi.

Şimdi varsa yoksa Amerika.

On binlerce Türk çocuğunun okuduğu ABD, eğlence biçimiyle, kültürüyle, alışkanlıklarıyla, yiyecekleri ve içecekleriyle, filmleriyle geliyor üzerimize.

Ve bu kez de dilimize Amerikanca kelimeler doluşuyor.

İnternetin temel dili İngilizce olduğu için, gençlerimiz birçok kavramı buradan ediniyor.

Bu gidişle korkarım Türkçenin ş, ğ, i, ç gibi özel harfleri ortadan kalkacak. Çünkü internet bunları kabul etmiyor.

***
Dışımızdaki dünya konusunda derin bir çelişki yaşıyoruz.

Bir yandan onları politik bir bütün olarak görmenin, bir yandan da aşırı derecede etkileri altına girmenin çelişkisi.

Tam Türk ruhuna uygun bir formül bu.

Çünkü bu manevi dünya her saniye, "En büyük biziz!"le, "Biz adam olmayız!" klişeleri arasında gidip gelir.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır