kapat
27.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 


Oktay kral olur

Oktay, Fenerbahçe'yi seçerken çok doğru bir iş yaptı. Türkiye'deki yerli malı futbolculara baktığımızda Hakan Şükür'den sonra içerde kalan en etkili futbolcu. Beşiktaş'ta büyük sorunlar yaşadı. İki Trabzon macerası var.

Sergen'le Oktay'ı sakın birbirine karıştırmayın. Birisi, her zaman futbol oynamak istedi. Sergen futbolu hep aksesuar olarak gördü. Şu anda oynamaya karar vermiş gibi. Herkes onun kalbinden sorunlu olduğunu söylüyor. Bence Sergen vücudundan sorunlu. Yıllardır antrenman yapmadı. Ve öyle bir G.Saray'a geldi ki, her maçını mükemmel oynamaya mecbur. Çünkü G.Saray çöküş döneminde. Onun için de Sergen, form tutmak için antrenman dozunu arttırırsa sigorta başka bir yerden atacak, sakatlığı uzun sürecek. Şunu kesin olarak söyleyebiliriz. Bu Sergen, G.Saray'da hiçbir şey yapamaz.

Oktay dersini almış

Ama Oktay öyle değil. O, gördüğüm kadarıyla geçmişten büyük ders almış. Eğer şanssızlık yaşar, büyük bir sakatlığa yakalanmazsa sezon sonunda kesin olarak gol kralı olur. Hem de rakipsiz.

Kendisiyle bizzat görüştüm. "Hayatımda yaptığım en büyük hata F.Bahçe'nin bana ödediği 400 bin doları geri verip, Las Palmas'a gitmem oldu" diyor. Ve ilave ediyor, "Trabzon'a geri döndüm ama maalesef bu Trabzon eski Trabzon değil. Büyüklüğünü kaybetmiş." Belki Trabzonlular bu cümlelere kızabilirler ama bu konuda Oktay'a ben de katılıyorum. Yani Trabzon artık yarım büyük. Oktay'ın transferindeki en büyük derslerden birini de Mahmut Uslu aldı. Oktay, F.Bahçe'den ayrıldığında "Para için bizi sattı. Bir daha bu kulübün kapısından bile geçemez" şeklinde verdiği beyanat yanlıştı. Yönetici olacak kimse 20 defa düşünecek, ya bir defa konuşacak ya hiç konuşmayacak. Bu beyanatı veren Uslu, Oktay'ın imza fotoğrafına bile giremedi. Bu sistemde öncelikle kulüp menfaati vardır. Yönetici kendi fikirlerini en son söylemeye mecburdur.

Bu transfer F.Bahçe'nin bence son yıllarda yaptığı en faydalı transfer oldu. Sonunda da bu işten ulusal takımımızda kârlı çıkacaktır.

Kaçan balık büyük olur

Beşiktaş sakın Oktay için bir şey söylemesin. Çünkü bu Oktay, 3 ay önce özellikle Yıldırım Demirören'in kapısına "Parayı düşünmeyin, yeter ki beni alın. Gerisine de karışmayın" diye adam soktu. Halbuki Beşiktaş, Daum'a teslim olduğu için, önündeki Oktay'a değil de dışardaki Baya'ya baktı. Ama şimdi menajer Sinan beyanat veriyor; "Oktay delikanlı değilmiş" diye... Gerçi Sinan haklı. Kaçan balık büyük olur.

Taksiciler ve yazarlar

Şair var. Sertab Erener'in şarkısında olduğu gibi "Bir elimde ayna, şair beni kıskanır" der, şair var "Hiç kimseden çekmedi, nasırından çektiği kadar..." der. Taksicilerden çektiğimi ne futbolculardan çektim ne de hakemlerden. Marmaris'deki taksici olayından sonra Bodrum'a geçtim. Ama taksiciler peşimi bırakmadı. 15 kilometre hızla giderken, yan yoldan çıkan bir taksi arabama sol önden giydirdi. Trafik. taksiciyi 8'de 8 hatalı buldu. Ama benim tatilden bir günüm gitti.

Taksiciler kadar, bazı yazarlarla da uğraşıyorum. Yalan habere yanlış yorum yapanlardan. Taksiciyi dövmüşüm, nasıl dövermişim! Orman kanunuymuş. Benim taksiciyi dövmemi yazan kim? Mahalli bir gazeteci. Siz gazeteci olarak yorum yapmadan önce araştırdınız mı veya emniyetle konuştunuz mu, işin aslını öğrendiniz mi? Hayır. Sırf yazmak için yazıyorsunuz. Erman Toroğlu bir olaya karışmış ya, hemen karalayacaksınız. O zaman insanlar sizin yazdıklarınıza nasıl inanacak? Demek ki siz her yazıyı böyle yazıyorsunuz. Demek ki değil hakikaten böyle yazıyorsunuz. Zaten insanlar da sizlere onun için inanmıyor. Onun için de yıllardır bir halt olamamışsınız.

Terim'deki değişim

Fatih Terim büyük işler yaptı. Bugün Milan'ın başına gelmişse, Şenol Güneş'in Milli Takım'ın başına geçmesi gibi tayinle değil bileğinin hakkıyla geldi. Çok çalıştı, her şeyi kullandı. Ama bu "Her şeyi kullandı" cümlesinin içine çok şeyi sokabilirsiniz. Yalnız dikkat edin. Neyi kullanırsanız kullanın eğer çalışırsanız, mücadele ederseniz onların faydasını görürsünüz. Yoksa oturduğunuz yerden hiçbir yan etkiyi veya desteği kullanamazsınız.

Geçen yıl Şansal'la beraber Cine 5'te Fiorentina maçlarını yorumluyoruz. Ve böyle bir programda Celal Doğan'la birlikte bir söyleşimiz var. Birileri İtalya'ya Fatih'e telefon açıp, benim Terim hakkında tenkit edici konuşmalar yaptığımı söylemiş. O da Floransa'dan Ercan Taner'i arayarak "Bu programı durdurun. Durdurmazsanız Fiorentina'nın maçlarını bir daha Cine 5'te yayınlattırmam" demiş. Benim hakkımda da bazı şöyler söylemiş. Fakat Ercan bunları bana hâlâ aktarmadı. "Erman Abi, bir gün Fatih Terim, sen ve ben bir arada oılursak açıklayacağım" diyor. İnşallah üçlü olarak bir gün yanyana geliriz.

Sınırlarını bileceksin

Magazin gazetecilerinin Bodrum'da Fatih Terim'in özel hayatına müdahale etmesiyle, Terim'in Floransa'dan telefon açıp Ercan Taner'e söyledikleri arasında ne fark var?

Anlatmak istediğim bu değildi. Hepimizin bir sınırı vardır. Benim sınırımın bittiği yerde karşımdakinin sınırı başlar veya yanımdakinin. Ama bazılarımız; bu teknik direktör de olabilir, gazeteci de, yorumcu da, futbolcu da, kendi sınırlarımızın mesafesini karşımızdakinin ayak baş parmağının ucuna kadar götürüyoruz. O hakkı kendimizde görüyoruz. Ama bir gün birileri çıkıyor. Bu sınırı bize anlatıyor, öğretiyor. Fatih Terim'e İtalya'da öğrettikleri gibi.

Terim özeleştiri yapmalı

Fiorentina İkinci Başkanı'nın sadece SABAH gazetesinde çıkan son Terim söyleşisi bir harika. Terim'deki değişikliği anlatıyor. Ben Fatih'in Milan'da da başarılı olmasını canı gönülden istiyorum. Bana keyif verir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de Fatih'e her türlü kolaylığı sağlaması gerekir. Ama Fatih'in de zaman zaman aynaya bakıp, "Nerede hata yapıyorum?" demesi şartıyla.

Köle hakemler

Ne haber Bülent Yavuz? "Hakemlerimiz mükemmel" diyordun. Atıyordun, uçuyordun, koşuyordun. Ama hâlâ yarı profesyonelliğe geçemedin. 8 kişi, 5 kişi, 3 kişi bile bulamadın yarı profesyonel yapacak... Sakın bana politikacılar gibi "Enkaz devraldım" deme. Eğer yarı profesyonel yapacak 3 hakem bile bulamıyorsan veya çıkaramamışsan, nerede hata yaptığını iyi düşün. Ve sakın "Benim hakemlerim Avrupa'dan da iyidir" deme. Hakemlere yapılan yüzde 100 zammı Federasyon'dan geçiremedin. Demek ki, gücün bu kadar. Federasyon gibi hakemleri de özelleştirmiştik ama sizin gibiler yüzünden hakemler tekrar köle oldu.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır