kapat
27.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Fikriye, Ata'nın eşiydi


Yazar Hıfzı Topuz Atatürk'ün gönül defterinde geniş yer tutan Fikriye'yle ilgili iddiasını Aktüel dergisine açıkladı: Güzel Fikriye Ata'nın sadece sevgilisi değil, aynı zamanda imam nikahlı karısıydı. 2 yıl beraber yaşadılar
Atatürk'ün yoldaşı, sırdaşı, arkadaşı, sevgilisi, aşçısı, temizlikçisi, kısacası "her şeyi" olan ünlü Fikriye, Eylül ayında ünlü gazeteci Hıfzı Topuz'un "Fikriye" adlı romanında yeniden karşımıza çıkıyor. Ancak bu kez müthiş bir iddiayla... Topuz şimdiye kadar yazılanların aksine Fikriye'nin Atatürk'ün sadece sevgilisi değil, karısı olduğunu öne sürüyor: "Onlar evlendiler. Nikahı kıyan da dönemin önemli bakanlarından biriydi, iki şahit de çok tanıdık isimlerdi."

76 yaşındaki Topuz bu önemli bilgiye kaynak olarak dayısı, aynı zamanda Atatürk'ün içki arkadaşı Dr. Fikret Onuralp'i gösteriyor. Topuz'un ikinci kaynağı ise Fikriye'nin Ankara'ya gitmeden önce İstanbul'da bir yıl arkadaşlık ettiği bir kadın. Onu tanıyan ve şimdi hayatta olan tek kişi. İsmi Handan, 95 yaşında.

KÖŞK'ÜN İLK FİRST LEYDİ'Sİ
İddialarını Aktüel dergisine açıklayan Topuz, Fikriye'yi şöyle anlatıyor:

"1897 doğumlu ve Mustafa Kemal'in üvey babası dolayısıyla Atatürk'ün uzaktan akrabası olan Fikriye, Milli Mücadele'nin o en riskli günlerinde İstanbul'dan yola çıkarak at sırtında Ankara'ya gelip Mustafa Kemal'in yanına yerleşti. Üç hafta sonra evlendiler. Alafranga yapılı bu genç kadın Ata'nın çok bunaldığı günlerde hep yanında oldu. Çankaya Köşkü'ne ilk yerleşen Fikriye Köşk'ün ilk "first leydi"si unvanını da kazandı... Orada çarşafı atıp tayyör giydi, Köşk'e yıldız desenli perdeler dikti, akşamları piyanoda Paşa'sına Manastır şarkıları çaldı, beraber içki içtiler... Ta ki Mustafa Kemal Latife Hanım'la evlenene kadar..."

* Neden Fikriye'nin romanı?

Çocukluğumdan beri Atatürk'e büyük hayranlığım var. 1933'ten ölümüne kadar onu çok gördüm. Fikriye'nin adınıysa ilk defa milletvekili ve doktor dayım Fikret Onuralp'ten duydum. Sonra Fikriye'nin bir arkadaşını buldum, onunla konuştum. Ayrıca Fikriye'nin yeğeni var Amerika'da. Bana bir yığın belge gönderdi.

* Bunlar daha önce görülmemiş belgeler mi?

Evet. Atatürk günlük yaşamında seven, aşık olan, kadınlara kur yapan, beğenilmekten çok hoşlanan, çok iyi konuşan bir adam. Birine aşık oluyor, sonra bıkıyor. Fikriye ile 2 sene beraber yaşamışlar. Ben o imam nikâhının nasıl olduğunu biliyorum.

* Nasıl oldu?

Fikriye Ankara'ya gittikten üç hafta sonra Mustafa Kemal "yarın evleniyoruz" diyor. Uçuyor Fikriye. Aşık sırılsıklam. Nikahta Atatürk'ün tanıdığı ve sevdiği iki kişi şahitlik yapıyor. Kıyan da dönemin önemli bir bakanı. Adlarını açıklayamam, kitapta isimleri var.

* Bu neden şimdiye kadar ortaya çıkmadı?

Atatürk söylemek istemiyor. Bütün çevresi biliyor aslında. Sonra tüberküloz oluyor Fikriye. Öldürücü ve ölümcül bir hastalık. Mustafa Kemal onu Münih'e sanatoryuma gönderiyor. Sonra Fikriye İstanbul'a geliyor. Ankara'ya gidemiyor. Münih'ten geldikten sonra Vali Macit Bey'in evine gidiyor. Macit Bey'in kızı Handan Hanım benim ikinci kaynağım.

* Neden Köşk'e gidemiyor?

Gelmemesi için emir verilmiş. Ama Fikriye ne yapıp edip Ankara'ya gidiyor. Köşkte 2 gün kalıyor. Latife ile evlenmiş Mustafa Kemal. Latife "kovun bu kadını" diyor. Çıkıyor, otele gidiyor. Ertesi sabah veda etmeye gidiyor. Sokmuyorlar Köşk'e. O zaman bir şok geçiriyor. Tabancayla vuruyor kendini.

* Fikriye'nin öldürüldüğü iddiası var...

Buna inanmıyorum. Yakınları "Latife Hanım öldürttü" diyor. İmkân yok. Mustafa Kemal yaptığını öğrense derhal üzerine gider. Bunu ispat ediyorum.

BENİ İKİ KADIN SEVDİ...
* Nasıl?

Bir hafta yaşıyor hastanede Fikriye. Bir hafta sonra zatürreden ölüyor. Kurşun yarasından değil.

* Fikriye'nin ölümünden sonra Atatürk'ün ne düşündüğüne, ne söylediğine dair bir bilginiz var mı?

Atatürk hastaneye gitmiyor, sağlık bakanını gönderiyor. Latife Hanım'dan çekiniyor. Ona aşık olduğunu sanmıyorum; bir mantık evliliği yapıyor Latife Hanım'la. Ve bir süre sonra kızkardeşi Makbule Hanım'a "Hayatta beni iki kadın sevdi; biri mevkim için, diğeri insan olarak" diyor. İlki Latife, ikincisi Fikriye.

FİKRİYE 'DÜZEYDEN' KAYBETMİŞ MEĞER
Topuz, "Atatürk neden Latife'de karar kıldı?" sorusunu, "Fikriye dil biliyor, piyano çalıyordu ama Latife'nin sosyal düzeyinde değildi. Ata Fikriye'yi sevdi, Latife'yle mantık evliliği yaptı" diye yanıtlıyor.

Selanik'te tanıştılar
Mustafa Kemal ile Fikriye'nin yolları ilk kez Selanik'te kesişiyor. M. Kemal'e Ankara'da bir yoldaş gerekince Fikriye seçiliyor

Fikriye Hanım'ın ailesi 1900'lerin başında Selanik'e göçüyor. Fikriye Hanım'ın babası Ali Memduh Hayrettin Bey ile amcası Ragıp Hayri Bey, Selanik'te Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım'a komşu oluyorlar.

Zübeyde Hanım, genç yaşta eşi Ali Rıza Efendi'yi kaybedince geçim sıkıntısına düşüyor, (ve bilindiği kadarıyla oğlu Mustafa Kemal'e haber vermeden) komşusu Ragıp Hayri Bey'le evleniyor. Ragıp Hayri Bey o günlerde tütün rejisi idaresinde muhafaza memuru...

Mustafa Kemal 13-14 yaşlarında askeri rüşdiyede yatılı öğrenciyken bir gün eve geldiğinde Fikriye Hanım'ın amcası ile karşılaşıyor ve kendi anlattığına göre "evde evin efendisi gibi hareket eden bu yabancı adam" karşısında şaşkına dönüyor. "Bu adam"ın üveybabası olduğunu öğrenince de annesine kızıp evi terk ediyor.

Mustafa Kemal ile Fikriye'nin yolları Selanik'ten sonra İstanbul ve Ankara'da da kesişiyor.

SAVAŞTA AŞK
Atatürk, Milli Mücadele'nin karargâhı olarak Ankara'yı seçip Direksiyon binasına yerleşince, yanına yoldaş olmak üzere akla gelen ilk isim Fikriye oluyor. Ankara'da Mustafa Kemal'in yanında bulunan Fuat Bey, Fikriye'nin dayısının oğlu. "Eve bir kadın eli değsin" fikri ortaya atılınca hemen Fikriye'yi öneriyor. Mustafa Kemal "Hemen gelsin" diyor. Fikriye işgal altındaki İstanbul'dan kaçıp Ankara'ya geliyor. Henüz 16'sında... Mustafa Kemal'e hayran... Ve Direksiyon binasında Atatürk'ün yanıbaşındaki odaya yerleşiyor.

SİYASET BİLİMCİLER TARTIŞIYOR
Gizli nikahı kim kıydı?

Cumhurİyet'in ilk dönemini ve meclis yapısını en iyi bilen isimlerden biri siyaset bilimci Dr. Ahmet Demirel, nikahı kimin kıyabileceği konusunda şu tahminde bulunuyor:

M. FEHMİ EFENDİ
"O dönemde bir nikah kıyılmışsa bunu dönemin 'ilerici dinci' ismi Mustafa Fehmi Efendi'nin (Gerçeker) yapması şaşırtıcı olmaz. Çünkü bu kişi Kurtuluş Savaşı'ndan beri Atatürk'ün en yakınındaki isimlerden biri." Mustafa Fehmi Efendi 1867'de Bursa'da doğdu. Beyazıt-Laleli'deki Mustafa Çelebi Medresesi'nde öğrenimini sürdürdü. 1900'de Medreseden icazetname alarak Karacabey'de halk tarafından kurulan Medrese'de öğretmenlik yapmaya başladı. 1906'da ilçenin Vakıflar Komisyon Başkanlığı'na atandı. 5 Temmuz 1910'da halkın seçimi ile müftülüğe getirildi.

Bu görevinde birçok kez kaymakam ve kadıya vekillik etti. 1919'da politika ile uğraştığından bahisle Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın Şeyhülislamı Mustafa Sabri tarafından Vakıflar Komisyonu Başkanlığı'ndan ve müftülükten azledildi. 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılan TBMM'nin birinci dönemine Bursa'dan milletvekili seçildi. 3 Mayıs 1920'de kurulan İcra Vekilleri Heyeti'ne "Umur-u Şer'iye ve Evkaf Vekili" olarak seçildi.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır