kapat
27.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

La Scala İstanbul'daydı


La Scala Filarmoni Orkestrası, ünlü orkestra şefi Riccardo Muti'yle İstanbul'daydı. O gün aynı zamanda şefin 60'ıncı yaş günüydü...
Ne zaman Milano'ya yolum düşse La Scala hep kapalıydı. Nihayet bir gece, La Scala'yı tüm kadrosu ve orkestrası ile Sovyetler Birliği dağılmadan önce Moskova'da yakalayabilmiştim. Unutamayacağım o harikulâde gecelerden sonra birini daha Salı gecesi Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yaşadık: La Scala Filarmoni Orkestrası, dünyanın en ünlü orkestra şeflerinden Riccardo Muti'nin yönetiminde, çoğunluğu Verdi'nin eserlerine yer verilen bir konser verdi.

İtalya'daki Uluslararası Ravenna Festivali'nin İstanbul Müzik Festivali'yle işbirliği ve Pirelli'nin sponsorluğunda düzenlenen bu konsere, tam kadro katılan İtalyan basını ve RAI Televizyonu "Dostluk Köprüsü" adı verdi.

Aynı gün 60'ıncı yaşını kutlayan Şef Muti bir gece önce Ermenistan'nın başkenti Erivan'da konser öncesinde de verdiği "Dostça yaşam için sanat ve kültürle kurulan kardeşlik" mesajını tekrarladıktan sonra sahnede sanki bir bomba patladı: İstiklâl Marşı La Scala ve TRT İstanbul Gençlik Korosu tarafından hafızalardan silinemeyecek güzellikte söylendi. Sonradan öğrendik; böyle anlamlı konserlerde ülkelerin milli marşları söylenirmiş.

MUTİ'NİN EŞİ DE GELDİ
Medyatik Barış Konserleri'nin "fikir analığını" yapan yönetmenin eşi Christina M. Muti hazırlıklarının boşa gitmediğinin mutluluğunu yaşarken konser sırasında cep telefonlarının kaç kez çalındığını inşallah duymamıştır. Sponsor Pirelli'nin Avrupa ve İstanbul Genel Müdürü Alberto Moggi ve eşi konserden sonra Çırağan Sarayı'nda dostları için bir yemek verdi.

Ülkesinde ünlü bir dekoratör olan Adrianna Moggi'nin tıpkı Emirgân'daki ahşap köşkündeki gibi çok sade ve o derece şık bir dekor vardı. Bildiğimiz Türk pikeleriyle kapladığı masalar, çiçek düzenlemelerinden tutun İtalya'dan eliyle taşıdığı dondurmaya kadar herşey konuklarına verdiği önemin göstergesiydi.

İstanbul'da 5000 kişilik bir konser salonunun olmamasına şaşıran İtalyanlar, Muti'nin orkestra ve koroyu o küçücük sahneye nasıl sığdırabildiğini görseydi kimbilir ne acırdılar şeflerine... Ancak orkestrada çalanlar seyircinin tepkisinden memnundu. Bunda, bir klâsik müzik hastası olan Ishak Alaton'un katkısı çoktu. Çünkü dinleyicilerden daha fazla alkış almak için tıpkı maçlardaki bir amigo gibi ayağa kalktı; halka döndü ve ellerini şiddetle çırparak alkışları hızlandırdı. Salon o anda Muti ve orkestradakilerin gözlerinin parladığını gördü.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır