kapat
22.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Peki boğa ile horoza ne oldu?


Biliyor musunuz bu ülkede mizahla uğraşmak kadar güç bir iş olamaz. Bakın Latif Demirci'nin haline. Çocuğun saçı sakalı ağardı. Ne için? Tarım Bakanlığı ile mizah konusunda rekabet kolay mı?
Ankara'daki muhtelif bakanlıkların, aziz milletimizin kültürel yaratma alanındaki bezginliğine aman vermez bir gayret içinde bulunduğunu izliyorsunuz, eminim... Son 10-15 gün içinde Tarım Bakanımız Sayın Gökalp'in liderliğinde fevkalade yaratıcı bir kadronun "Türk Tipi İnek ve Tavuk" ayrıca "Ülkücü Sebze ve Meyve" yetiştirme programları gazete ve televizyon kanallarınca detayları ile işlendi. Ben kişisel olarak bu çalışmaları dünya kültürüne önemli bir katkı olarak gördüğümü itiraf etmeliyim.

MİZAH ZEKASI
Sıcaklar ve yüzde 90'ın üzerindeki nem oranından ötürü ruhi sorunun var mı diye soran vatandaşları yanıtlayayım. Hayır ciddiyim. Bence, otorite olmasam bile, bunu söylemeden duramayacağım bu halkımızdaki keskin mizah zekasının yeni bir tezahürüdür ve emin olun şimdiden antolojilerde yerini alacaktır. Biliyor musunuz bu ülkede mizahla uğraşmak kadar güç bir iş olamaz. Ben dostlarıma acıyorum. Bakın Latif Demirci'nin haline. Çocuğun saçı sakalı ağardı. Ne için? Tarım Bakanlığı ile mizah konusunda rekabet kolay mı?

Bir kere ne için "Türk Tipi Boğa ve Horoz" değil de "inek ve tavuk"? Maazallah zürriyetimiz tartışmaya açılmaz mı?

Size "Bitki Çeşitlerinin Tescil Edilmesine İlişkin Yönetmelik" kapsamında tescil edilen bazı bitkileri sunayım:

Ekmeklik buğday Murat1, Kırgız, Doğu 98, Altay 200, İzgi 2001, Alpu 2001, Atilla 12, Saraybosna, Turan, Alparslan, Nenehatun.

Mısır Türk Tek Melez 81.

Mercimek Fırat 87, Sazak 91, Kayı 91, Kafkas, Özbek, Emre 20, Malazgirt 89, Sultan 1. Nohut Aziziye, Çağatay, Diyar 95. Kurufasulye Şahin 90, Noyan Bey 98, Yakutiye 98.

Susam Özberk, Osmanlı 99, Tan 99, Orhangazi 99.

Haşhaş Anayurt 95...

Nasıl sevdiniz mi? Bakın bu bakanlıkla ilgili bazı gelişmeler aslında mizah olarak ele alınamayacak ölçüde acıklı. Epey zamandır Tarım ve Köyişleri Bakanlığı gıda ithalatına güçlük çıkartarak engel oluyor. Bir tarım ülkesi olma özelliğini elinde tutan ülkemizde bazı kritik ürünlerin korunması tartışılabilir. Ülkenin uzun vadedeki menfaatleri böyle bir korumacılığı vazediyordur. Bir dönem de Fransa ve Amerika arasındaki peynir krizini hatırlıyorum. Ben kişisel olarak korumacılığın dar bir alanda kalmasından yanayım. Aksi bir popülizmin, tarım sektöründe vasat ürünlerin dünya fiyatlarının üstünde desteklenmesinin nelere malolduğunu yaşayarak öğreniyoruz. Türkiye'de artık herkes dünya pazarlarında rekabet şansı olan fiyatta üretimle ortaya çıkmalı...

GÖLGE ETMEYİN!
Gelelim mizah duygusu yüksek bakanlığımızın korumacılığına. Bakın bugün Türkiye'de çok şükür iyi giden bir sektör var: Turizm. Sakın her geleni günde harcayacağı para sayılı, dar bütçeli turist sanmayın. Çünkü bu varsayım bizi en nihayetinde şu yakınmalara götürüyor: Efendim Türkiye'ye üst düzey gelir grubu gelmiyor. Güzel. Peki biz bu gruptaki turisti ağırlayacak bir "dünya'yı" yarattık mı? Bakın bu dünya, sofistikasyonun yüksek olduğu konaklama tesislerinden ve iddialı bir gastronomi dünyasından geçiyor. Ve emin olun bu dünya, şu şarabı, bu balsamik sirkeyi veyahut falan peyniri sokmayarak elde edilemez. Tarım Bakanlığına "Diyojen'in" sözünü hatırlatmak istiyorum: "Gölge etmeyin başka ihsan istemez!"

Ali ESAD GÖKSEL


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır