Win-Türkçe
ASCII

GÜNDÜZLE BİTMİYOR
Yeşillik alanı çok olan Sultanahmet gündüzleri, hele bu sıcak yaz günlerinde ideal, müşterilerine ağaçların altlarına kurulan çay bahçelerinde nargile, çay, kahve ve tabii ki yiyecek imkanı sunuyor. Ama en önemlisi cıvıl cıvıl çarşıları (Mimari ve tarihi yapısından ötürü Osmanlı çarşısı görünümünde), el sanatları atölyeleri ise sizi bir zaman yolculuğuna çıkartan türden.

Geceleri ise tam bir cümbüş var. Çay bahçeleri meşalelerle donatılıyor ve müşterilerine kanun, ney ve tef eşliğinde canlı müzik sunuyor. Tam bir tatil havası esiyor; müşteriler el çırparak şarkılara eşlik ediyor. Ayrıca açık havada yapılan sema gösterileri de Sultanahmet'in mistik havasını iyice belirginleştiriyor. Bu gösteriler hem turistlerin, hem Müslümanlar'ın, hem de entelektüellerin yoğun ilgisini topluyor.

Sultanahmet Adliyesi'nden aşağı inince Arasta Çarşısı karşınıza çıkar. Çarşının içinde yer alan çay bahçelerinin hemen yanında barlar sokağı var. Burada bambaşka bir hava esiyor. Sokaklara çıkarılan masalar buraya hem Nevizade hem İtalya havası veriyor. Müşterilerin çoğu turist.

Bir diğer cıvıl cıvıl sokak İncili Çavuş sokağı. Tam bir etnik mutfak cenneti. Masalarda mumlar, maket ahşap evler, nargile kafesi ile şirin mi şirin ve de çok keyifli. Tabii sokağın hemen başındaki 25 yıllık Sultan Pub'ı da atlamamak gerek.

İMAJI DÜZELTTİK
Sultanahmet'in bu değişiminde iki yıl önce Sultan Pub'ın sahibi Alp Kenan Kasay'ın öncülüğünde kurulan Sultanahmet Gönüllüleri ve İşadamları Derneği'nin çalışmaları da etkili olmuş. Sur-i Sultanı adlı tarihi eserlerin restorasyonu ve çevre düzenlemesini de içeren projenin hayata geçmesi için çaba sarfeden derneğin başkanı Kasay, "Sultanahmet'in çok kötü bir imajı vardı. Turistlerin kapkaççılardan korktuğu, esnaftan kazıklandığı bir yer olarak bilinirdi. Önce bunu değiştirmek için çalıştık. Dernek olarak aydınlatmadan emniyetine kadar Sultanahmet'in her şeyi ile ilgileniyoruz. Çabalarımızın meyvelerini de almış olmayız ki, Sultanahmet'te artık bir hareketlilik gözlenebiliyor. Esnaf da değişti. Önemli olanın kaliteli hizmet olduğu herkesçe kabul ediliyor. Bundan ötürü çok mutluyuz. Eski Sultanahmetliyiz, derneği de buranın eskileri bir araya gelerek kurdu. Çünkü bu tarihe sahip çıkmak gerek."

Yeşillik, otopark sorunu yok, hem ucuz hem de otantik

Ahmet Yesevi Vakfı: Şayet geleneksel el sanatlarına meraklıysanız ya da huzurlu bir bahçede bir gün geçirmek istiyorsanız doğru Yesevi Vakfı'na. Ağaçlar altında ve ortancalar arasındaki bu küçük bahçede her şey o kadar zarif ki. Küçük Ayasofya Camii'nin bahçesindeki vakfın en önemli özelliği tezhip, minyatür, fotoğraf, tasavvuf müziği ve ebru atölyelerine yer veriyor olması. Her biri yaptıkları ürünleri satışa sunuyor, ayrıca kurs da veriyorlar. Ney derslerini Neyzen Tevfik'in öğrencisi İlyas Çelikel'in veriyor alması da işin hoş yanı. Bu bahçede cumartesi günleri sucuk-ekmek partileri ve her ayın son cumartesi günü de şiir dinletileri düzenleniyor. Diğer günlerde hem çay-kahve hem yemek için uygun. Fiyatlar çok uygun; mesela çay 400 bin lira. (Tel: 0212 638 62 52)

Yazıevi: Bir diğer benzer yer de Yeşilev'in hemen yanında yer alıyor. Burada da geleneksel el sanatları atölyeleri ve satışı var ama bir kafe niteliği yok.

Meşale Çay Bahçesi: Sultanahmet'in en revaçta olan mekanı. Çünkü burada geceleri semah gösterileri yapılıyor. Ezan saatlerine göre çıkıyor semazenler. Onlara tasavvuf müziği eşlik ediyor. Kanun, ney ve tefle yapılan müzikten sonra müzisyenler ilginç uyarlamalar da seslendiriyor. Pulp Fiction'un meşhur parçasını bile! Burada gözlemeden kebaba, mezelerden salatalara her şey var. Ama içki yok. (Yemekler 3-6 milyon, salatalar 3.5-4.5 milyon. İçecekler 750 bin-2 milyon.)

Sultan Çay Bahçesi: Alman Çeşmesi'nin tam karşısındaki bu yer de benzer nitelikte ama semah yok. Burası gece meşalelerle donatılıyor ve canlı müzik oluyor. Müşteriler sık sık alkış tutarak ya da söyleyerek müziğe eşlik ediyor. Bu haliyle sayfiye yerlerindeki taverna-çay bahçesi karışımı yerlere benziyor. (Çay: 750 bin. Yemekler 3.5-5.5 milyon, soğuk içecekler 1.5 milyon.)

Barlar sokağı: İrili ufaklı birçok bar var burada. Gece tüm masalar mumlarla donatılıyor. En çok turistler geliyor. "Anzaklar geldiğinde iğne atsan yere düşmez" deniyor. (Bira 2 milyon, şişe şarap 12 milyon, çay 1 milyon.)

İnciliçavuş sokağı: Bu sokak birbirinden şirin restoranlarla dolu. Bir de nargile kafe'si var. Trafiğe kapalı sokağa atılmış minderlere yayılıp nargile içiyorsunuz. (İki kişi içki dahil 15-25 milyon arasında.)

dubb restaurant: İnciliçavuş sokağının hemen köşesinde, yani meşhur Sultan Pub'ın yanındaki dubb, Hint yemekleri yapıyor. Ortam muhteşem, yemekler çok lezzetli. Hint motifleri ve tabloları ile dekore edilmiş, isteyen dışarı da oturabilir. Sahibi Mehmet Araz aynı zamanda bir sanatçı; diyor ki, "Hep turistler geliyor oysa biz Sultanahmet esnafı olarak yerli müşteriyi de bekliyoruz. Burası hem yeşillik hem de otapark sorunu olmayan bir yer." (İki kişi, içki dahil: 10-15 milyon. Tel: 0212 513 73 08)

Sultan Pub: 25 yıllık Sultan Pub da Sultanahmet'in en rağbet gören yerlerinden. İster dışarıda ister içeride oturabileceğiniz bu pub'da bira 2.5 milyon, yabancı içkiler de 3.5-4 milyon arasında. (Tel: 0212 528 17 19)

Buket Aşçı