|
|
|
Miskin ve huzurlu: Avşa
İstanbul'a sadece dört saatlik bir uzaklıkta Avşa. Eski popülaritesini yitirdi ama kafa dinlemek isteyenler için hâlâ iyi bir alternatif. Hafta sonu kaçamağı için Beyaz Saray Oteli ideal
Avşa'ya bundan yıllar önce gitmiş, küçücük teknenin içinde çok fazla sallandığımız için adaya iner inmez kumsalın üstünde uyuyup kalmıştım. Tam dört saat. Abimle yanıklar içinde uyanıp gerisin geriye dönmüştük. Avşa'ya yıllar sonra deniz otobüsüyle gittim. Üç saat süren yolculuğu bu sefer sağ salim tamamladım. İşin doğrusu Avşa'nın içinin muhteşem olduğunu söyleyemem. Tipik bir küçük kasaba. Manavın, kasabın önünde oturan küçük esmer çocuklar, hemen yanlarında miskin miskin yatan kediler...
Ancak 33 yıllık Beyaz Saray Oteli bambaşka bir yer. Avşa merkezinden 10 dakika uzaklıkta olan otele yaklaşırken bir tepeyi aşıyorsunuz. Ve işte o tepeden sularla oynaşan yunusları gördüğünüzde farklı bir yere geldiğinizi anlıyorsunuz.
Şahane, pırıl pırıl bir denizin hemen kenarında otel. İçeri adımınızı attığınız andan itibaren vücudunuz gevşeyiveriyor. Çimenlerin üzerine sere serpe uzanmış, gazetesini, kitabını okuyan, arada birasını yudumlayan insanların ilgisiz bakışları karşılıyor sizi. Kimisi hamakta uzanmış, hafiften kestiriyor. Ses seda yok... Cır cır böcekleri ve denizde eğlenen insanların neşeli sesleri insanın içini bir anda ısıtıyor.
ÇIRAĞAN'IN ESKİ AŞÇISI
Otelin 60 odası var. Örme perdeler, ahşap komidin, bembeyaz pikeler, küçük abajurlar, balkondaki oturma grubu sayesinde odayı görür görmez beğeniyorsunuz. Acaba otelin hangi kısmına yayılsam da keyfime baksam diye düşünüyorsunuz. Hamak keyfi, çimenlerin üstü, deniz kenarı, odanın balkonu... Artık canınız hangisini çektiyse. Yemeklere gelince; ağırlıklı olarak zeytinyağlılar ve balık servis ediliyor. Mutfakta Çırağan'ın eski aşçısı var. Bu arada 'muammer köfte'yi muhakkak tatmalısınız. Yoksa, ısrar edip yaptırmalısınız. Ayrıca öğleden sonra canınız ufak tefek şeyler yemek isterse çıtır çıtır sigara böreği ya da patates kızartması bulabilirsiniz. Tabii yanında çayla.
Beyaz Saray öyle kocaman, son derece lüks bir yer değil. Ancak çocukluğunuzdan kalan bütün güzel koku ve tatları yakalayabileceğiniz, kendinizi tatilin kollarına bırakabileceğiniz ve ayrılırken hüzünleneceğiniz bir yer.
ASLI E. PERKER
|
|
|
|