YAVUZ DONAT
|
Tılsımlı sözcük: Değişim
Salı akşamı, Çankaya sırtlarında, bir lokantadaydık... Hava sıcak mı sıcaktı... Ama müşterilerin çoğu "ceketliydi, kravatlıydı."
Ve masaların çoğunda "politika" konuşuluyordu.
"İşte Ankara bu."
"Bizim masada" TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş, diplomatlar, profesörler ve bir de CHP Genel Başkan Yardımcısı İnal Batu vardı.
Hemen hemen herkes, Batu'ya "şunu" sordu:
- CHP ne durumda?.. Türk solu ne alemde?
***
Az ötedeki masada Murat Karayalçın oturuyordu. Masası "sendikacı" doluydu.
Genel Maden-İş'in yöneticileri. (Türk-İş'in Eski Genel Sekreteri merhum Şemsi Denizer'in sendikası.)
O masada da "politika" konuşuluyordu.
İnal Batu'ya sorulan soruların "benzeri" Karayalçın'a soruluyordu:
- Türk solu ne olacak?
***
Dün sabah Karayalçın ile konuştuk.
"Bizim masa... Sizin masa... Türk solu" diye sorulara başlayınca...
Karayalçın "değişim" diyerek araya girdi:
- Günün tılsımlı sözü değişim... Sağ için de değişim, sol için de değişim.
- Değişim için ne yapıyorsunuz?
- Partileşme ile ilgili çalışmayı Erdal Bey doğrudan kendisi yürütüyor... Önünde bir tüzük ve program taslağı var.
- Erdal Bey ve sizler... Nasıl bir parti kuracaksınız?
- Hiçbir partinin devamı olmayan bir parti.
- Neyiniz "farklı" olacak?
- Farklı bir siyaset yapma teknolojisi gelecek... Bu çok çok önemli.
***
Murat Karayalçın "solda yeni yapılanmayı" anlatırken dedi ki:
* Devrim niteliğindeki düzenlemeler getirilecek.
* Genel Başkanı delegeler değil, parti üyeleri seçecek.
* Kimin milletvekili, kimin belediye başkanı adayı olacağını yine üyeler belirleyecek.
* Milletvekili adayları "bir yıl önceden" kamuoyuna açıklanacak.
Karayalçın yine "devrim niteliğinde" diyerek, bir başka "yenilikten" daha söz etti:
- Partinin üye sayısı, "partili yetiştirme ve eğitme kapasitemiz ile" sınırlı olacak.
"Yani" dedik:
- Parti okulu mu kuracaksınız.
- Evet.
***
"Parti okulu" Batı demokrasilerinde var.
Bu okullar "partilerin fidanlığı."
Okulda sadece "üye" yetiştirilmez.
Genel Başkan dahil, partinin yönetim kadroları da "sürekli eğitimden geçer."
"Erdal İnönü'lü yeni yapılanma" nasıl bir sonuç verir bilemiyoruz ama...
Bilim adamı İnönü'nün, yeniden yola çıkarken "bilimi rehber alması" çağın gereği, aklın gereği.
***
Karayalçın'a "Derviş'i de" sorduk:
- İçinize alacak mısınız?.. Veya seçim yaklaşınca... "Bize katıl" diyecek misiniz?
- Üstlendiği görevi bırakması ve yeni partide yer alması, yeni oluşuma katkı vermesi doğru değil... Kendisi bakımından da uygun düşmez.
***
Görünen o ki, siyasette hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Ne Meclis aritmetiği ve ne de mevcut partiler...
"Her şey" değişecek.
Zira değişim "sihirli sözcük... Yükselen değer."
Değişim "bozuk yapıyı silip, süpürecek" bir fırtına.
|