Kâğıttan hayata
Haksızlığı önlemek herkesin harcı değil ama insanlık onuruna sahip herkesin yapabileceği bir şey var: İtiraz etmek!
Dünya değişiyor ve insanlar, bu değişimin kendilerine sağlayacağı haysiyetli yaşamı artık yüksek sesle talep ediyor. Türk halkının AB üyeliğine dönük desteği, zekâ ürünü bir sezgidir ve bu ülkeyi dönüştürecektir.
AB üyeliği, Türkiye'nin küreselleşmiş bir dünyada yerini almasıdır. Bu hedefe varıldığında Çetin Altan'ın dediği gibi yönetici sınıfların saltanatı, evrensel hukukun ve evrensel ekonominin denetimi altına girecektir.
Tabii ki buna direniş olacak.
Ama yaşadığımız kanlı ve kirli geçmişin toplumda biriktirdiği ibret, dış dinamiklerin de itişi ile bu direnişi kıracaktır.
Mesut Yılmaz'ın geçen gün İKV'deki şu sözlerini, eskiden iktidar yetkisi kullanan bir siyasetçiden duyamazdık:
"İnsan hakları ve demokrasi bir ülkeye gelirken o ülkenin gümrüklerinden geçmez, onay beklemez. Malesef bugün hâlâ demokrasinin gelişmesinin ve insan haklarının sağlanmasının, bu memlekette ancak kendilerinin izniyle olacağına inanan çevreler var.."
Rezillik bitsin..
Evet doğru.. Ve bu inat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye'ye ağır tazminat cezaları doğuruyor.
İnsan hakları ihlâllerinin onur kırıcı manevi yıkımları da cabası..
İçişleri Bakanı Yücelen'in Türkiye'yi mahkum eden insan hakları ihlâllerine karşı valilikleri ve jandarma teşkilâtını uyaran genelgesi, gecikmiş de olsa olumlu bir adımdır.
Türkiye AİHM'de onlarca davadan mahkum oldu ve yüzlerce dava sırada..
Strasbourg'da altı yıl Türk devletinin avukatlığını üstlenen Prof. Bakır Çağlar, tam iki yıl önce bir itiraf ve uyarıda bulunmuştu:
"Devletin avukatlığını yapmaktan pişmanım. Türkiye AİHM'deki davaların hepsini kaybedecek!"
Türkiye kötü şöhretini düzeltmek zorunda.
Bu ülkeyi AB'ye, insan hakları yolunda döşeyeceği taşlar ulaştıracak.
İnsana saygı..
Genelge daha çok hukukumuza girmiş olan hakların ihlâline bundan sonra göz yumulmayacağını söylüyor.
Ama bu da önemli bir ilerlemedir.
Örneğin sorguda işkence ve kötü muamele ile ifade alınmaması.. Aksine davrananlar hakkında derhal yasal işlem yapılması..
Gözaltı sürelerinin aşılmaması.. Operasyonlarda gereksiz güç kullanılmaması..
Gözaltına alınan kişileri muayene eden doktorlara baskı yapılmaması.. Özgürlüğü kısıtlanan kişinin derhal bir avukatla görüşmesinin sağlanması.. Sanıkların basın yoluyla hemen suçlu gibi teşhir edilmemesi..
Hakim ve savcının hazır bulunmadığı ev aramalarında, ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişinin hazır bulundurulmasının sağlanması..
Bu hakların kâğıttan hayata geçmesi, inançlı bir demokratik otorite ve insana saygı gösterdikçe kendisinin de yüceleceğini kavrayan polis ve jandarma gerektiriyor..
Tabii bir de, insan hakları ihlâlleri karşısında itiraz etme görevini cesaretle yerine getirecek bir sivil toplum..
|