Pazartesi günü G.Saray ile F.Bahçe yöneticileri arasında gerçekleşen yemeğin fikir babası, Galatasaraylı yönetici-yazar Fatih Altaylı'yı tebrik ediyorum. Herşeyden önce, yönetimlerde yazar olunca tabii ki fark oluyor. Çünkü yazar olaya her açıdan bakıp değişik fikirler üretebilir. Bu olayın çok daha değişik mekan ve zamanlarda yenilenmesi, tribün terörünü de önleyecektir.
1984-86 yılları arasında Fenerbahçe'de yöneticiyken, o zamanki başkanımız -nur içinde yatsın- rahmetli Fikret Kırcan'ın talimatıyla, Ali Uras döneminde tur atlayan Galatasaray'ı Fenerbahçe adına havaalanında çiçekle karşılamıştım. O dönemde, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonsporlu yöneticilerle arkadaştık. Daha eski dönemlerde G.Saray ile F.Bahçe takımları, futbolcu ve idarecilerle Moda Palas'ta birlikte aynı otelde kampa girer, oradan birlikte maça çıkarlardı. G.Saray ve F.Bahçe ayrı kampa girmişlerse kulüp başkanları rakip takımın oteline gider, başarı dilerlerdi. Yani 1900'lerde kurulan bu güzel dostluk, umarım ki Fatih Altaylı'nın başlattığı bu girişimle çok daha iyi noktalara gelir.
Hazırlık maçları başladı. Artık ön eleme maçları derken, ligimiz de ağustosta başlıyor. Bütün kulüplerimize hayırlı uğurlu olsun. Bu arada Fenerbahçe hakkında bir-iki laf edelim. Yapılan transferlere hiç sözüm olamaz. Ama Oktay'dan sonra bir de Hakan Bayraktar alınsa, Fenerbahçe transfer dönemini dört dörtlük kapamış olur. Hazırlık maçlarını ise hiçbir takım açısından ölçü almıyorum.
Sergen'e gelince... Bu kardeşimizin kalp rahatsızlığı olabilir. Sağlık, her insan için geçerli bir olaydır. Bu yetenekli kardeşime acil şifalar dilerken, gazete yöneticilerinin daha duyarlı olmasını rica ederim. Sağlık insanın elinde olan birşey değildir. F.Bahçeli Hüseyin kanser olduğu zaman bir gazete hariç, atladıkları için bütün gazeteler elbirliğiyle onun haberini pas geçtiler.
Bu arada yazı ailemize katılan Selim Soydan'a "Aramıza hoşgeldin" derken, artık başka bir gazetede yazmaya başlayan Ziya Kaptan'a da başarılar diliyorum.