Win-Türkçe
ASCII

BİLGİ HIRSIZLIĞI
* Bir kurumun korunabilmesi kaça maloluyor?

Mekanın konumuna, büyüklüğüne göre ne kadar kamera kullanılacağı değişiyor. Kayıt cihazlarını da eklerseniz, kamera sistemi minimum 15 bin dolara çıkıyor. "Motion detector" dediğimiz içerideki hareketin takibi için de bazı şeylerin konması lazım. Arkasından kart sistemi gerekiyor, kimin, hangi saatte, hangi kapıyı açtığını, niye girdiğini görmek için. O da minimum 20 bin dolardan başlıyor. Topladığınız zaman, yaklaşık yüz bin dolara çıkabiliyor.

* Bilgi hırsızlığı da sizin konunuza giriyor mu?

Evet. Bir firma diğer bir firmanın ne yaptığını, yeni çıkan ürünlerini öğrenmek için istihbarat yapar. Bizim, sekreterinizin nasıl konuşması gerektiğine dair eğitim programımız var. Mesela çöpe attığınız kağıtlar nereye gidiyor? Parçalayıcıdan geçmiyorsa birisi aşağıda çöpe bakıp o şirket hakkında bilgi toplayabilir. Biz meseleye bilgiyi çalmak isteyenin gözüyle bakıyoruz.

* Müşteri portföyünüze bakıyorum da, 50 şirketin iki tanesi Türk firma...

Türk ve yabancı firmalar arasında anlayış farklılığı var. Basit bir fizibilite raporu çıkaracağız. Bunun ederi 2000-2500 dolar civarında. Türk şirketi bize diyor ki, "Ben A firmasına gittiğim zaman o bana bunu bedava yapıyor." A halbuki malzeme satan bir firma, zaten onu kendi satışının içinde yediriyor. Türkiye'deki firmalarda güvenlik kavramı yok. Güvenlikten sorumlu kişi, biz gidince kendini tehdit altında hissediyor. "Siz beni işimden mi edeceksiniz" deyip, bir kenara atılıyor konu. Oysa onun güvenlik standartı yükselecek.

* Ama bunun için zorlayıcı bir sebep yok, neden yükseltsin ki!

Doğru. Amerika'da güvenlik konusunda itici kuvvet "sorumluluk". Bir kişinin yerlerin ıslak olmasından dolayı kayıp düşmesi ya da çalışan bir kişinin çantasının çalınması direk olarak şirketi sorumlu yapıyor. Şirketler büyük tazminatlar ödedikleri için bu hizmetten kaçamıyorlar. Türkiye'de böyle bir "sorumluluk" anlayışı olmadığı, şirketlere bu konuda birtakım müeyyideler konulmadığı, açılan davalar senelerce sürdüğü, özetle kuyruklarına basılmadığı için Türk firmaları için o kadar önemli değil.

* Türkiye'de güvenliğin en zayıf olduğu halka ne?

Yönetim ve eğitim. Bakıyoruz, bazı şirketlerde güvenlik görevlileri bir gün evvel işe alınmış. Üstelik ilk defa güvenlik işi yapacak. Konu hakkında hiçbir eğitimi yok. Ne yapacağını bilmiyor. Bazı zamanlarda sekiz saat boyunca kişinin bir noktada durduğunu görüyoruz ve tuvalet yok etrafta, yemek yiyecek bir yer yok.

Sarhoşa bir kadeh daha yok
* Chinawhite'a da siz hizmet veriyorsunuz.

Biz güvenliği fiziki olarak yapmıyoruz, sadece danışmanlık yapıyoruz. Kapıdan giren çıkanın ve içerdeki işlevlerin kontrolü gerekiyor. Neticede para dolaşıyor ve alkol var içeride. Kişilerin can güvenliği de mühim. Bir yangın çıktığında, bir insan düştüğünde ne yapılır? Yaptığımız iş, hepsinin yazıya dökülüp, orada çalışanların ellerine bir plan verip, olay olduğunda hemen harekete geçirilmelerini sağlamak. Taksim civarında örneklerini de gördük, kişilerin içkilerine birtakım ilaçlar koyup sarhoş olmalarını sağlayıp parasını alıyorlar. Alkolün olduğu yerde mutlaka problem vardır. Chinawhite'a getirmeye çalıştığımız farklı konseptlerden biri, belli bir limite gelen insana içki vermenin durdurulması.

* Bu da "sorumluluk" sınıfına giriyor herhalde...

Amerika'da bir bar, bir kişiye aşırı içki verip, o kişi daha sonra dışarıda bir problem yarattığında, içkiyi veren sorumludur. Türkiye'de henüz böyle bir kavram yok. Biz Chinawhite'a eğlenmek için gelenlerin güvenli olmalarını sağlayacak bir ortam için oraya problematik insanların gelmemesini sağlamaya çalışıyoruz. Tabii ki aşırı sarhoş birinin kulübe girmesinin bir anlamı yok.

*Tek ölçünün sarhoşluk olduğunu sanmıyorum...

Temel ölçü, o geceye uygun insan olup olmadığını anlamak. Diyelim ki içeride hep çiftler var. Eşleriyle yemek yemeye gelmişler. Siz kalkıp, yirmi kişilik erkek grubu sokamazsınız içeri, o insanlar o geceye uygun değildir. Fakat başka bir gece belki de içeride single insan çok, o zaman buyrun diyorsunuz.

Çantadaki 'hayat'
TL'nin dolar karşısında değer kaybetmesiyle Türkiye'de sahte mallar daha ucuza üretiliyor. Şirketlere ne tür planları olmalı, polisle nasıl ilişki kurulmalı öğretiyoruz

* Kapkaççılık için ne söyleyeceksiniz?

Cüzdanınızda hayatınızdan daha önemli hiçbir şey yok. O yüzden bırakın gitsin. Çantanın içindekiler her zaman yerine getirilebilir ama yaşamınız getirilemez. Güvenliğin temel mesajı bu. Yabancı şirketlerin yurtdışından Türkiye'ye ilk kez gelen uzmanlarına, eşlerine ve çocuklarına eğitim verirken sakın çantayı boynunuza çapraz geçirmeyin diyoruz. Çünkü biri çantanızı çektiğinde kurtulma şansınız yok.

* Hizmet alanınız oldukça genişmiş...

Mesela sekreterlere eğitim veriyoruz. Telefonlara bakarken, bomba ihbarı geldiği zaman ne yapması lazım.

* Bunları aslında hepimiz bilmeliyiz.

Türkiye'de gelenektir, paranın hepsi bir yerde tutulur. Oysa bir miktarını cepte tutmak, geri kalanını başka bir yerde saklamak lazım. Arabanıza girmek için dört kapıyı birden açıyorsunuz ki bu, siz arabaya girerken birisi kapıyı açıp arabaya girebilir demek. Türkler telefonda hayat hikayelerini anlatıyor. Birini arıyorsunuz, yok. Sekreteri gittiği yeri, ne için gittiğini detaylarıyla anlatıyor.

MAHALLE DEVRİYESİ
* Türkiye'de yaşayan yabancılara ne tavsiye ediyorsunuz?

Herkes orada siyah giyiyorsa kalkıp da beyaz gömlek ya da Amerikan bayrağı olan bir t-shirt giyip "Ben bir yabancıyım" havasını vermek gereksiz. Amerika'da "mahalle devriyesi" diye bir sistem oluşturuldu. Mahalledeki insanlar sırayla gezip ne oldu diye bakınıyorlar. Bu Türk sisteminde zaten var. Mahalledeki herkes herkesi tanıyor. Birisi tatile giderken "Evime göz kulak olun" diyor. Bütün gün camda oturan yaşlı bir insan var. O bayan kim ne yaptı, nereye park etti, sürekli seyreder. Bu hazır bir sistem. Bu sistemden yararlanmalarını istiyoruz.

* Bodyguard hizmeti veriyor musunuz?

Bodyguardlık hizmeti verebilecek firmalara yönlendiriyoruz. Ayrıca yabancı VIP'lerin bodyguard'larına Türkiye'de nelere dikkat etmesi gerektiğine dair bilgi de veririz. Mesela bize bir iş geliyor. Diyorlar ki şu VIP şu otelde kalacak, şu restorana gidecek. Bizim yaptığımız, havaalanından otele, otelden restorana giden yollara bakmak. Projelerini hazırlamak ve bodyguardı tespit etmek.

* Afetler de sizin alanınıza giriyor mu?

Evet. Swiss Otel'de verdiğimiz eğitim son Çeçen baskını olayında çok işe yaradı. Birçok kişinin dışarıya çıkartılmasında kullanıldı.

nuriyeakman@hotmail.com

Nuriye AKMAN