Durumun vehametini anlatmak için küçük bir örnek verelim. Türkiye'de halen bazı sinemalarda gösterimde olan Pearl Harbour adlı film (başrolde Ben Affleck var) 150 milyon dolarlık bir bilet satışı yapabiliyor, fakat filmi çeken stüdyo buna rağmen para kazanamıyor. Bütün suç o oyuncularda!
Tabii bu arada yiğidin hakkını da yememek lazım. Örneğin Tom Cruise ve Tom Hanks gibi 'film başına 20 milyon dolar' kulübüne üye olan oyuncular bu olağanüstü miktarları, dünyanın seyircisini sinema salonlarına taşıyarak kazanıyor.
Ancak ne kadar iyi olurlarsa olsunlar geleceğin süperstarları eskilerinin sahip olduğu lükslere sahip olmayacak. Stüdyolar artık eskiden olduğu gibi filmin çekimi esnasında oyuncularının tüm ofis ve ıvır zıvır masraflarını karşılamayacak.
Ya da geleceğin Harrison Ford'u olacağı düşünülen Ben Affleck, hiçbir zaman Ford'un kazandığı parayı kazanamayacak. Hollywood Ford'u seviyor fakat ardı arkası gelmeyen isteklerinden de nefret ediyor.
Peki ya yeni yıldızların durumu? Jude Law'un menajerleri, onun bir dahaki ticari filminde Anthony Hopkins, Sean Connery ve Michael Caine gibi büyük isimlerin aldığı parayı alması gerektiğini savunuyor. Law'un "Talented Mr. Ripley"deki (Yetenekli Bay Ripley) üstün performansıyla her şeyi istemeye hakkı olduğunu söylüyorlar.