Win-Türkçe
ASCII

70 DERECEDE 7 SAAT
4 yaşındaki Ömer Faruk Aydemir, önceki gün her zamanki gibi saat 07.00'de 'Tomurcuk Yuva ve Kreş'e gitmek üzere servis tarafından evinden alındı. Kreşe gelindiğinde 16 çocuğu taşıyan minibüsteki çocukların hepsi araçtan indi; Ömer minibüste kaldı. Kapıları kilitlenen minibüsten çıkamayan minik çocuk Antalya güneşinin altında, sürekli yükselen sıcaklıkta minibüste yaklaşık 7 saat kapalı kaldı. İçerideki sıcaklık sürekli arttı ve minik çocuk cehennemi andıran sıcak ortamda feci şekilde yaşamını yitirdi.

CENAZESİ BOLU'DA
Küçük Ömer'in garsonluk yapan babası Fahri Aydemir (28) ve kat görevlisi annesi Gülbahar Aydemir (26) olaydan sonra akrabaları tarafından güçlükle sakinleştirilmeye çalışılırken; dedesi Osman Aydemir ise bu acıya dayanamayarak baygınlık geçirdi ve bir süre tedavi altına alındı. Acılı aile önceki gece küçük Ömer'in cenazesini alarak Bolu'nun Mengen ilçesine bağlı Akören Köyü'ne gitti.

ŞOFÖR KASITLI MI YAPTI?
Bu arada Ömer'in ailesi tarafından korkunç bir şüphe ortaya atıldı. Ömer'in Bolu'da bulunan dedesi ve dayısı, bir süre önce servis şoförünün çocuğun babasıyla tartıştığını belirterek, "O tartışmada şoför 'Seninle sonra hesaplaşırız' demişti. Ömer'in sol kaşı ve boynunun sağ tarafında darp izi var. Şoförün çocuğa bir şey yapmış olabileceğinden şüphe duyuyoruz. Bu nedenle cesedi Adli Tıp'a gönderdik" dediler.

Dayısı Recep Canal ise, "Ömer, çok zeki bir çocuktu. Daha önce de arabanın içinde kalma durumu olmuştu. Kapının kilidini kendisi açıp çıkmayı başarmış. İçinde kalacağını sanmıyoruz" dedi.

Büyük İhmalin cezasını çekecekler

ONLARI DİKKATSİZLİK YAKTI
4 yaşındaki Ömer Aydemir'in ölümünden sonra gözaltına alınan 'Tomurcuk Yuva ve Kreş'in sahibi Hacer Karakaya, kreş müdürü Tuğba Yıldız, rehber öğretmen Gülşen Kara ve servis aracının şoförü Mustafa Yıldız, dün nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. Olayda ihmali bulunan 4 sanık, savcı tarafından "tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevkedildi.

SANIKLAR NUR TARİKATI'NA ÜYE
Nur Tarikatı'na bağlı oldukları öne sürülen sanıklar duruşmaya getirilirken Kreş Müdürü Tuğba Yıldız'ın polis olan babası gazetecilere "Kızımın resmini çekerseniz sonunuz ölüm olur" diyerek tehditler savurdu. Duruşmayı izleyen gazetecilerden biri ise kreş sahibi Hacer Karakaya ve müdür Tuğba Yıldız'ın yakınları tarafından tartaklandı. Daha sonra mahkemeye çıkarılan tek tek ifadeleri alınan sanıkların 4'ü de tutuklanarak cezaevine konuldu.

Dr. Mustafa Tunga: Yetişkinler de ölebilir
"Özellikle yaz aylarında camı kapalı olan ve güneş altındaki bir araçta sıcaklık 65-70 dereceye ulaşabilir. Bu kuru ve sıcak hava 30 ile 40 dakikadan sonra insanı etkiler. Ortamdaki ısı, belli bir dereceyi geçtikten sonra insan vücudundaki ısı da çok yüksek miktarda artar. Bunu takiben çok yüksek miktarda sıvı ve elektrolit kaybı olur. Bu durum daha sonra ağır şokla sonuçlanır ve müdahale yapılmadığı takdirde, yüksek tansiyon, bilinç kaybı ve kalp durmasıyla birlikte ölüm olayı gerçekleşir. Böyle bir ortam her yaştan insanı etkiler."

Doç. Dr. Mustafa Yenigün: Su kaybı kötü etkiler
"Sıcaklarda, camlar kapalıyken, araç içinde ısı 60 dereyece kadar çıkabilir. Bu ısı çıkması yavaş yavaş olur. Hava ısındıkça içerdeki kişide aşırı bir terleme olur, aşırı su kaybı meydana gelir. Su kaybından dolayı kandaki yoğunluk artar; kan dolaşımı bozulur. Beyinde, damarlarda ve kalpte küçük pıhtılar oluşur. Bunlar kalp ya da beyin durmasına neden olur. Su kaybından dolayı da kalp durabilir. Vücuttaki doğal olayların işlemesini engeller. Arabadaki çocuğun ölümü de su kaybına bağlı olarak organların işleyişinin bozulmasından kaynaklanabilir."

Ömer MAZİ- Necdet ÇOKAN