|
|
|
Dededen toruna kot pantolon
İlk kot pantolon 1873 yılında tarihe mavi damgasını vurdu.
Birçok kişiye pek bir şey ifade etmeyen bu bilgi aslında popüler kültür tarihinin kilometre taşlarından biri. İkinci Dünya Savaşı modern tarih için ne ise, kot pantolon da pop kültür tarihinde o derece önemli bir yere sahip.
Şöyle ki;
Eğer Londra'da alışveriş amaçlı dolaşıyorsanız ve diyelim ki para harcama konusunda da sakınımlı değilsiniz, Dolce&Gabbana, Burberry, Debenhams, Calvin Klein, Cutler&Gross gibi markalar dikkatinizi çekecektir. Şık dükkanları gezerken, Regent Street'teki Levi's'ı para harcama içgüdüsüyle es geçeceksiniz. Herkesin üzerinde görebileceğiniz Levi's kot pantolona 300 pound isteyecekleri aklınıza gelmeyecek tabii ki, yani yarım milyon Türk Lirası!
MAVİ POPÜLER KÜLTÜR
Sosyal bilimci John Fiske'e göre, modern dünyadaki en önemli popüler kültür ürünü tartışmasız kot pantolon. Ne Elvis, ne CNN, ne Marlboro, ne de Snoopy.
Irk, milliyet, cinsiyet, yaş, zevk ve sınıf gözetmeyen tek popüler kültür ürünü aslında. Orta Anadolu'da bir köylünün üzerinde görebileceğiniz kot pantolonu Madonna'nın üzerinde de görebilirsiniz.
1970'lerde üzerlerinde yalnızca eski bir kot olan çiçek çocukların bir çoğu şimdi aile ve kariyer sahibi. Eşleri, çocukları ve iş arkadaşlarıyla belki de şu anda tek ortak noktaları kot giymeleri. Faşist, liberal, çevreci, neo-Nazi, Amerikalı, Türk, Ermeni, kadın, erkek, eşcinsel, düzcinsel, ünlü, evsiz, zengin, fakir, şirket sahibi, işçi, yeni yetme, torun sahibi; modern dünyada herkesin poposunda bir kot pantolon görebiliriz.
Fiske, popüler kültürün düzene karşı çıkan alt kültürlerin en büyük silahı olduğunu söylüyor. Alt kültürlerin kimliklerini görünür kılabilmeleri için yapacakları en etkili şey 'popüler' olanı kullanabilmek. 1960 ve 70'lerde Amerika'daki cinsel ve etnik azınlıklar, kumaş pantolon giyerek değil de kotlarını yırtarak alternatif bir kimlik oluşturmaya çalıştılar.
Popüler kültür ise, 'designer' yırtık kotlarıyla bu farklılığı alıp 'popüler'leştirdi. Ama Fiske'in dediği gibi, alt kültürler her zaman kotlarını farklı bir şekilde yırtmanın yolunu bulacaklardır.
GELECEĞE DÖNÜŞ
Regent Street'teki Levi's Flagship Store'daki kotların özelliği ne peki? En pahalı kotlar "Vintage" isimli bir bölümde sergileniyor ve 'vintage' olayına yabancı birisine göre dükkandaki en eski kotlar onlar.
'Retro'nun, yani geriye dönüşün moda olduğu bir dönemde, Levi's bir pazarlama dehasıyla dünyadaki hiçbir rakibinin yapamayacağı bir şeyi akıl etmiş.
"Vintage," orijinalinin tıpatıp aynısının yeniden üretilmesine verilen ad. Hatta aynı 'çok kullanılmışlık,' 'eskilik' havası verilerek. Örneğin 1933-36 yılları arasında üretilen 501'lerde, Depresyon'a yönelik uygulanan Ulusal Program'ın damgası, 2001'de üretilen 1933 Vintage 501'de de var. Yani 13 yaşındaki bir Amerikalı 500 dolar vererek, dedesiyle aynı kot pantolonu giyebiliyor.
Herhangi bir insanın, ince düşünülmüş bir moda stratejisi sonucu, moda kalıplarına aykırı bir şekilde bir nesil, iki nesil, hatta üç nesil öncesiyle aynı şeyi giymek istemesi, işte postmodern, 2000'ler, işte çağımız.
Emrah Güler
|
|
|
|